26 | ışıklar kapandığında

344 46 144
                                    

26

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

26. BÖLÜM: IŞIKLAR KAPANDIĞINDA

( Keyifli okumalar! )

————



PROFESÖR SLUGHORN'UN REKLAMINI YAPMAKTAN ZEVK aldığı ve sadece nadide öğrencilerini kabul ettiği Slug Kulübü'nün o yılki Yılbaşı Balosu, olması gerekenden üç ay geç gerçekleştirilmişti. Dekorasyonun bazı Gryffindor öğrencileri - namı değer Çapulcular - tarafından sabote edilmesi üzerine balo, ağaçların çiçek açmaya başladığı ilk hafta yapılmıştı.

Bu da onu Yılbaşı Balosu değil, Bahar Balosu haline getiriyordu.

Gözlerinin görmeye alışık olduğu cafcaflı beyaz, siyah elbiseler yerini yeşil tonlara ve kırmızı mücevherlere bırakmıştı. Herkesin parlak giyindiği kalabalığın içine ilk adımını attı, yine de kafasını eğik tutmaya özen gösterdi.

Florence en azından küçük bir salon seçtikleri için şükrediyor, kolayca fark edilmeyeceğini umuyordu. Derin bir nefes çekti ancak bunu yaptığında ciğerleri oksijen ile değil, çiçek kokulu parfümler ile doldu.

Muhtemelen bütün kuvvetiyle oğlanın adını bağırsa dahi onu bulamaz, iğne atsa yere düşmezdi.

Ya başı belaya girmişse? Ya bu partideyse ama onu asla göremezse? Partide değilse ne yapacaktı? Peki ya kurt adamdan kurtulmayı başaramadıysa? Ya geçmişteki Regulus bu partiye katıldıysa ve ona rast gelirse?

Plansızdı, endişeliydi, Florence yeşilden pembeye dönen balo ışıklarının altında ilahi bir gücün yardımını bekliyordu.

İlerlediği sırada omzundan bir el tuttu, genç kızın dikkatini çeken ilk şey uzun bir gövdenin üstündeki kravat ve yanı başında duran gümüşi tepsi oldu.

"Hey, Florence, güzel kostüm." dedi Sirius, arkaya taranmış saçları ve bardakları tutan eli ile acele içinde konuştu. "Remus'u gördün mü?"

Kaşlarını çatmış, sorgularcasına gözlerini kırpıştırmıştı. İmasını anlamak için birkaç saniye düşünmesi yetti.

Kostüm mü?

Eliyle üstündeki okul üniformasının buruşuk kısımlarını düzeltmiş, gömleğinin uçlarını parçalamak istiyor gibi sıkmıştı. Sarı saçının kabarık kısımlarını parmakları ile taramaya çalıştı fakat ne kadar işe yaradı emin olamadı. Karşısında bir ayna yoktu, asla bilemeyecekti.

Aman ne harika; Florence bu tarz bir baloya savaştan çıkmış gibi bir görünümle girmişti ve şimdi en inci dolu, etekleri dantelli, abartılı elbiseden bile daha fazla göze batıyor olmalıydı.

Negatif anlamda batıyordu.

Okları başka bir tarafa çekmeye çalıştı, "Öyleyse sen neden kostüm giyiyorsun?" diye sorusunu sorarken bakışları Sirius Black'in üstündeki garson üniformasını süzdü. Kast ettiği şeyi belirgin tuttu.

Zaman Döndürücü || Regulus BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin