3 | büyük bir sorumluluk

1K 72 173
                                    

3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3. BÖLÜM: BÜYÜK BİR SORUMLULUK

( İyi okumalarrr! )

————



FLORENCE HOPKINS SON birkaç gün içerisinde çok bilmiş Slytherin öğrencisi Regulus Black hakkında bütün bir yıl duyduğundan daha fazla söylenti duymuştu: Döneminin en zekisi, yetenekli Quidditch oyuncusu, damarlarındaki kan çok değerli ve abisininkini geçemese de kesinlikle bir popülariteye sahip.

Regulus Black, diyerek içinden sessizce tekrar etti Florence. Regulus Black, Regulus-Lanet-Olası-Black. İsminin tınısı bile dilinde ekşi bir tat bırakmaya yetiyordu. Kusacakmış gibi bir his yaratıyordu.

Bütün bu söylenenler onu tatmin etmemişti, eğer kendi kelimelerini kullanacak olsa sarışın kız çok daha farklı ithamlarda bulunurdu.

Paranoyak. Sapık. Kendini beğenmiş. Kaba. Depresif.

Bir kere olmamıştı, iki kere, üç kere ya da dört de değil. Regulus Black'in onu garip sorularıyla sıkıştırdığı zamanların sayısı bir elin parmağını geçiyordu ve Florence bu duruma daha fazla ne kadar tahammül edebilirdi emin değildi.

Sabırlı bir insan olarak anılırdı ancak çocuk onun bütün sınırlarını yakıp yıkmak için yaratılmış gibiydi. Damarına nereden basacağını iyi biliyordu.

Damarı ve bütün kalbi Zaman Döndürücü'ydü. Kızı onunla tehdit ediyordu.

Kalın kitapları kolunun altına sıkıştırdı. Yürüyüşünü daha katlanılabilir hale getirmek için duyduğu bir Muggle şarkısını mırıldanıyordu. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine her zamanki gibi tam zamanında gidiyordu ve dağınık saçlı Florence sadece yoluna odaklanmıştı.

Belki de bu yüzden yan taraftan kulağına ilişen ses onu böylesine ürkütmüştü. "Bu her şeyi düzeltebilir!"

Korkudan yerinde zıplayıverdi; düzene sokmaya çalıştığı nefesler arasında eli, kalbini buldu.

"Sen beni mi takip ediyorsun?" Florence koridorun ortasında durmuştu, şaşkın gözleri öfkeyle harmanlanmış karmakarışık bir bakışla Black oğlanına bakıyordu. "Merlin aşkına, bir anda önüme atladın."

Yine de tepkisi ilk seferki kadar şiddetli değildi, gelişme vardı. Yavaş yavaş bağışıklık kazanıyordu. Yakında baş belası bu Black virüsünü tamamiyle sisteminden atacaktı.

İsyanını görmezden geldi. "Hopkins, elindeki gücün yapabileceklerini kavrayamıyorsun."

"Sana milyonuncu kez söyledim! Elimde bir güç yok."

Yine de Regulus Black'i bir özelliği için takdir edebilirdi ki o da kelimeleri ne kadar sert, aşağılayıcı ve ısrarcı olursa olsun sesinin belli bir yüksekliği asla aşmamasıydı.

Zaman Döndürücü || Regulus BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin