8 | kurallar

635 64 268
                                    

8

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

8. BÖLÜM: KURALLAR

( Selamlar, iyi okumalar! )

————





"İLK KURAL: İKİMİZ DE HER GECE DÖRDER SAAT NÖBET TUTACAĞIZ."

"Bu nöbet problemini aştık sanıyordum?"

Florence onun en az yarısı uzunluğundaki dal parçasını sivri bir kılıcın ucuymuş gibi toprağa sapladı, birkaç rastgele çizik attı. Odaklanmaya çalışıyor, hayali daireler içerisinde volta atıyordu fakat aldığı karşılık üzerine çenesindeki bütün kaslar gerim gerimdi.

Hayır, sinirlenme Florence. O zaten bunu yapmak istiyor, sakın onu amacına ulaştırma.

"Beni ormanın ortasında bırakıp Hogwarts'ta gezinmeye karar verdin." dedi kız, diliyle dişlerinin arasından bir tıslama gibi çıkan sözlerini sakınmadı.

Florence diken üstündeyken hırsını çıkarmak için kıpırdanırdı, bazen ağaçlara tekme atar bazen zemini eşelerdi.  Oğlansa bu duyguları çok daha vurdumduymaz bir şekilde yaşıyordu, sanki sakin gibi gözükmek ama bütün söylediklerine karşı çıkmak için Bozulmaz Yemin etmişti.

En azından oğlan hala oturuyordu, Regulus Black hareket halindeyken başına açılmayan bela kalmamıştı.

Kaşlarını hoşnutsuzlukla çattı, "Bildiğim bütün koruma büyülerini yapmıştım, başına hiçbir şey gelmezdi. Ayrıca saat erken bile değildi." diyerek kelimelerinin üstünü çizdi Black, bir yanlış anlaşılmayı düzeltmeye çalışır gibi tavrı vardı.

Bu çocuğun kendinden eminliği bir gün Florence'ı öldürtecekti, hatta belki de ciddi anlamda.

"Vay be, içimi baya rahatlattın."

"Sarkastik mi oluyorsun?"

Dünyanın bütün derdini içine çeken derin bir soluk aldı, "Evet!" diyerek bağırdı ellerini iki yana kaldırıp sanki imalarının ne kadar bariz olduğunu gösterebilirmiş gibi. "Tanrı aşkına, evet! Sen hiç özür dilemez misin?"

Gri gözlerini kıstı, cevap vermek için hafif açık dudaklarıysa soğuktan kiraz kadar kıpkırmızıya dönmüştü.

Her bir nefes alışverişinde ciğerlerindeki buhar ağzından baca gibi tütüyor, kızı süzüyordu ve Florence, eğer Regulus Black'in karşısında kendisi yerine beyinsiz bir solucan olsaydı yine aynı bakışı atacağını düşünürdü.

"Sık yaptığım bir şey değil."

Elindeki dalı toprağa o kadar sert geçirdi ki tahta parçası ortadan ikiye çatlayıp şişman bir 'L' şekline büründü, kırılma sesi kızın sert gözlerine ürkütücü bir arka plan müziği oldu.

Zaman Döndürücü || Regulus BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin