❝ BU HER ŞEYİ DÜZELTEBİLİR! ❞
❝ SEN BENİ Mİ TAKİP EDİYORSUN? ❞
Florence Hopkins, Zaman Döndürücüler'in mucidi olan Hopkins ailesinin son varisiydi. Ayrıca nesilden nesile aktarılan tarihin ilk ve en güçlü Zaman Döndürücüsü'nün mirasçısıydı.
Y...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
34. BÖLÜM: TAM ZAMANINDA
( Keyifli okumalar!! )
————
Sevgili Florence,
Bazen sadece iyi bir insan olmak istiyorum.
Regulus Black
————
22 EKİM 1979'A UYANDIĞINDA AKLINA GELEN İLK şey o meşhur Black-Tonks düğünüydü: İlk defa Büyükbabası değildi. İlk defa ölüm değildi. İlk defa Zaman Döndürücü ya da baş ağrıtıcı başka bir dert değildi. Aklında tek bir soru vardı: Florence Hopkins düğüne gidecek miydi gitmeyecek miydi?
Birkaç hafta önce Beatrice davetiyeyi eline verip bütün Yoldaşlık'ın katılacağını söylediğinde cevabı kesin bir şekilde hayırdı. Hayır, gitmeyecekti. Zaten yokluğunu Yoldaşlıktan da kimse fark etmeyecekti, önemli bir üye değildi.
Şu an ise çok şey değişmişti, büyükbabası yoktu ve bu eve dair her şey onu hatırlatıyordu. Salon ya da mutfaktan kaçınıyor, evde dursa bile kendini çalışma odasına kilitliyordu.
Boğuluyordu.
Bu yüzden dün en yakın arkadaşına olası katılımına dair bir mektup göndermişti, cevap mektubu o sabah eline ulaştı: Ona göre kesinlikle gelmeliydi. Beatrice deli gibi heyecanlıydı ve Florence'ı düğüne hazırlamak için elinden geleni yapacaktı.
Birkaç aydır yaşadığı mod düşüklüğü ile Macmillan kızını gerçekten de endişelendirmiş olmalıydı ki haber onu bu kadar sevindirmişti. Belki de onun için biraz gülümsemeli, sosyalleşmeliydi.
Beatrice saatler sonra bütün suratını kaplayan bir sırıtış, ellerini dolduran elbise poşetleri, "Bugün harika olacak!" diye cırlayışı ile Hopkins evi kapısına dayandı.
Florence açtığı kapıyı geri kapatmaya yeltendi ancak kız bacağı ile engel oldu.
Salona girdi ve bütün poşetleri yere serdi. Orta uzunlukta, ne fazla abartı ne de fazla rahat, gözünün renginde zarif bir yeşil elbise çıkarttı; kumaşı belinin altına doğru bombeleşiyordu. Sadeydi ama parlaktı. Beatrice kalın askılarının üstünden tam karşısında tutarken Florence'a tepkisini görmek için bakıyordu.
"Yıllardır bu elbiseyi bu an için mi saklıyordun?" diye sordu Florence şaşkınlığını gizlemeyerek.
Üzerine tam oturdu. Üzerine bol gelen paçalar ya da fazla tüller hakkında endişelenmelerine gerek kalmadı. Beatrice'in eski bir elbisesiydi ancak uygun, uygundan da fazlasıydı. Bir gün içerisinde bulabileceğinin en güzeliydi.
