23 | yeni karar

375 50 185
                                    

23

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23. BÖLÜM: YENİ KARAR

( İyi okumalar! )

————


KÜÇÜKKEN ÖLÜMÜN ÖNCEDEN HABER vererek, onu uçuruma götüren bir fayton ile kemikten atlarla, nazikçe elini uzatarak geldiğini düşünmüştü. Annesinden yadigar Emily Dickinson'ın şiir kitabından bazı kıtalar onda bu izlenimleri oluşturmuştu.

' Ölüm için duramadığımdan / O benim için durdu kibarca / Faytonda ikimiz vardık / Ve ölümsüzlük yalnızca. '

Genellikle çok soru soran bir çocuk olmamıştı ancak annesi ve babasının ölümünü anlamakta hep zorlanmıştı.

Bir akşam yemeğiydi; kız saçını evinin yakınlarından topladığı ufak papatyalar ile donatmıştı. Masada sıcak çorba ve kızarmış tavuk vardı, büyükbabası her zamanki yün yeleğini giyiyordu.

"Annem ve babam nasıl öldü?" diye sormuştu oturduğu karşı sandalyeden; sanki aynı soruyu defalarca kez sormamış gibi tekrarlıyordu: Hep aynı meraklı ifade ile, hep aynı cümle ile.

Nitekim Florence Hopkins soruyu defalarca kez sormuştu ve defalarca kez aynı cevabı almıştı.

"Annen geçmiştendi ve gelecekte yaşamayı zaten kaldıramıyordu. Baban ile denizi geçmeye çalışırken gemileri battı."

Ne var ki sarı saçlarının beline kadar uzandığı küçük kız o gün başka bir soru daha sormaya karar verdi.

"Ben de ölecek miyim?"

Büyükbabası açık sözlü bir adamdı, herhangi bir insan soru soracak kadar olgunsa onun cevabını alacak kadar da olgundu. Yine de keyifsizce duraksamış, kaşığı az biraz havada kalmıştı. "Her insan ölür ama sen, küçük hanım, uzun yaşayacaksın."

Florence'ın kafasındaki soru işaretleri birden on binlerceye katlandı.

Nitekim olağan dışı bir tepki vermedi. Birazdan sanki iç karartıcı, karamsar, derin bir soru yöneltmeyecekmiş gibi tepkisiz durdu. Ağzında yemek varken konuşmazdı bu yüzden, "Ya uzun yaşamazsam?" dedi kaşıktan aldığı büyük lokmayı sindirdikten hemen sonra.

Büyükbabası onun karşısında çok nadiren sinirlenirdi ancak o an çenesindeki kasların sertleştiğini görmüştü.

Öylesine sorduğu soruyu beğenmemişti.

Hava aniden gerginleşti, yaşlı adam elinde kalan kaşığı çok yavaşça kaseye bıraktı ve sessizce mırıldandı. "Dumbledore sana bir şey mi dedi?"

Dumbledore dün sabah evlerine gelen adam olmalıydı. Florence adamın komik görünüşünü sevmişti.

Kafasını hızlıca iki yana salladı.

Zaman Döndürücü || Regulus BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin