-37-

58 6 0
                                    


-37-









Hoseok

Bugün Taehyung olmadığı için şeftalili turta yapma görevi bana kalmıştı, bunun için pek bir bilgiye sahip olmasam da zamanında Taehyung'un bana gösterdiği şekilde yapmak için çaba harcayacaktım.

Elimde döndürüp durduğum kahve kupasını esneyerek musluğun içine bıraktım ve işe koyulmak için kollarımı sıvadım, yorucu bir gün olacağı şimdiden içime doğmuştu, buzdolabının kapağını açtım ve dizlerimi kırıp eğildikten sonra meyveleri koyduğumuz çekmeceyi araladım, turta yaparken genellikle Taehyung yumuşak şeftalileri tercih ederdi, onların daha tatlı ve güzel olduğunu söylerdi.

Bu yüzden ben de elime seçtiğim dört tane yumuşak şeftali aldım, ayaklanmadan önce araladığım çekmeceyi dirseğimle kapattım ve ayağa kalktıktan sonra buzdolabının kapağını da ayakkabımın kenarıyla yavaşça ittim.

Şeftalileri tezgahın üstüne bıraktıktan sonra koyu kahve renkli dolaba uzanıp toz şeker paketini çıkardım, toz şekerin paketini açmak için uğraş versem de olumlu sonuç elde edemeyince makas arayışına giriştim, sabahın köründe rüyamda şeftalili turta görmüş gibi onu yapmak için can atarken dolapları hızla açıp kapatıyordum, o sırada mutfağa Tessa girdi. "Günaydın, kahve var mı?"

Olumsuz anlamda kafamı salladım. "Sen gelmeden önce içmiştim ben, şansına küs."

Sırt çantasını çıkarıp genelde dinlenirken Taehyung'un kullandığı sandalyenin üstüne koydu, tezgahın üstünde gördüğü malzemelerle şaşkınca sırıttı. "İnanamıyorum, turta mı yapacaksın, umarım müşteriler zehirlenmez ve kafeyi kapatmak zorunda kalmayız."

Sabah sabah bu dopdolu enerjiyle sergilediği durum komedisine karşılık üflemekle yetindim ve içini karıştırdığım son dolabın da kapağını kapattım, makası bulma işini şimdilik bir kenara bırakırken Tessa henüz çıkarmadığım margarin ve vanilya paketini de çıkarmıştı.

Ellerini yıkamaya başladığında dirseklerimi tezgaha yaslayıp işini bitirmesini bekledim, gözlerinin altındaki şişlik dikkatimi çekince meraklandım. "Uykusuz bir gece miydi?"

Ellerini kuruladığı havluyu yüzüme doğru şaka maksatlı savurduğunda geri çekilip hareketlerini izledim, sırt çantasının yanına ulaşıp fermuarını açtı ve bir kitap çıkardı. "Uykusuz geceyi de geç aynı zamanda göz yaşlarıyla dolu bir geceydi Hoseok."

Yanıma geldiğinde kitabı bana gösterdi. "Genç Werther'in Acıları, insan okuduğu zaman içinde gerçekten de bir intihar isteği oluşuyor"

Taehyung'a itiraf etmiştim ama hiçbir zaman Tessa'ya söylememiştim şimdilik söyleme gibi bir niyetim de yoktu, ilaçları içtikten sonra yaşadığım o gece aklıma geldiğinde boğazıma binlerce bıçak saplandı, ifademi fark edememesi için yüzümü başka yere çevirdim. "Saçmalama Tessa, bunun şakası bile çok kötü."

Kısa bir süre aramızda sessizlik oluştu. "Öyle ama cidden, kitabı okuduktan sonra gerçekten intihar edenler olmuş."

Kafenin kapısının açılma sesi geldiğinde içeriye giren müşteriye içimden sayısız kere iyi dileklerimi yolladım, beni cidden dahil olmak istemediğim bir sohbetten kurtarmıştı, dirseklerimi tezgahtan çekip mutfağın kapısına yöneldim. "Müşteri geldi sanırım, gidip baksam iyi olacak."

Tessa'ya çaktırmadan sohbetten kurtulmanın verdiği keyifle mutfak kapısını açıp çıktığımda kafenin girişinde dikilen kişiyle az önce içimden ettiğim iyi dileklerin iki kat fazlasını ettim, her gün telefonda konuşuyor olsak bile yüzünü görmekle aynı olmuyordu, sesi ayrı bir huzur verirken yüzünü görmek ise gerçekten de yaşadığımı hissettiriyordu, aklıma gelen geçmişi yad etme fikriyle içten bir şekilde gülümseyip tezgahın arkasına geçtim ve gelip önümde karizmatik bir şekilde duruşunu izledim.

𝘽𝙚𝙨𝙩 𝙁𝙧𝙞𝙚𝙣𝙙 𝙊𝙧 𝙏𝙧𝙪𝙚 𝙇𝙤𝙫𝙚? ASKIDA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin