-39-

30 7 0
                                    


-39-







Hissettiğim acıdan mükemmel bir yoğunluğa geçiş yapan duyguyla Jungkook'u kendime çektim ve alt dudağını dişlerimle kıstırıp ısırdım, gelen hafif metalik kan tadı fazlasıyla hoşuma giderken dudaklarımın üstüne koparırcasına abanıp talan etti.

Her zamanki gibi üzerime yığıldığında vücudu benimkini kapladı. "Siktir ya" diye küfrettiğinde öfkesine anlam veremeyip yavaşça yorgunluğumun üstüne bir de kaşlarımı çattım, kafasını göğsümden kaldırdığında göz göze geldik ama yüzündeki dehşet dolu ifade beni oldukça telaşlandırdı, bir anda sıcak avuç içleriyle yanaklarımı kavradı. "Tanrım, seni incitmedim ya?"

Yüzündeki dehşet dolu ifadenin sebebi ortaya çıktığında gülümseyip yanaklarımın üstünde duran ellerinin üzerine kendi ellerimi koyup okşadım, az önce kendini kaybettiğinde dudaklarıma hiç bırakmayacakmış gibi asılmıştı ve bu tatlı acı aslında daha fazlasını istememe neden olmuştu, ama o canımı yaktığını düşünerek endişelenmişti, gözlerimi devirdikten sonra ellerini yanaklarımdan çekip üstlerini öptüm, "Jungkook, endişelenmeyi keser misin?"

"Emin misin?"

Ellerini ellerim arasından çekip baş parmağını alt dudağıma götürdü ve zarif bir şekilde hareket ettirdi. "Çok güzel." diye fısıldadığında kalp atışlarımın dudaklarıma doğru yükseldiğinden emindim, bana bu şekilde bakmaya devam ederse yeniden hazır hale gelebilirdik, istemediğimden değildi tabi ama ne yazık ki sabah işe gidecektik.

Ah evet... Düşününce artık Jungkook da kafede olacağı için her sabah söverek gitmeme gerek kalmayacaktı.

Sırıtırken hızlı bir manevrayla konu değişikliğine gittim. "Canım tatlı çekti."

Keyifle homurdanırken baş parmağını hala alt dudağımda gezdiriyordu. "Az önce yaptığımız şeyin çılgın bir tatlı olduğunu düşünüyorum."

Peki, beni sözleriyle nakavt etmişti, muzipçe olduğunu umduğum bir bakış atıp baş parmağının ucunu dişlediğimde kısa bir tıslamayla parmağını çekti ve kocaman yaptığı göz bebekleriyle baktı, onu üstümden kahkaha atarak ittirdim. "Hmm, peki... Bu gerçekten de çok çok ateşliydi ama şu an daha çok soğuk ve tatlı bir şeyler istiyor canım." Jungkook şaşkınlıkla kaşlarını kaldırınca gülmeye başladım, "Ama bizim yaptığımız da oldukça tatlıydı!"

İnatla devam etmesi bir bakıma benim için uyarıcı bir madde haline geliyordu, onu çocuk gibi mızmızlanan tavırlarıyla yatakta kendi haline bırakıp ayaklandım ve yerde birbirlerine girmiş kıyafetlerimizi ayırmaya çalışıp kendi boxerimi aradım, kafasını yataktan aşağıya sarkıtıp kolunu aşağıya uzattı ve bir kaç saniye boyunca kolunu kıyafetlerin içinde gezdirdikten sonra bana boxerimi uzattı. "Burada güzelim."

Teşekkür niyetine hızlıca saçlarının üstünü öpüp geri kaçtım, saçlarını öpmeye koyulduğum saniyeler arasında bile beni yeniden yatağa çekme potansiyeli vardı onda, boxeri giydiğimde bacağımdan tuttu. "Bugün genel olarak çok tatlıydı Tae, bisikletle yolculuğumuz, İtalyan lezzetleri eşliğinde sohbetimiz vee..."

Son kelimelerini dile getirmeden önce doğrulup diğer bacağımdan da tuttu ve beni kendisine yaklaştırdı. "Evlilik teklifimi kabul etmen."

Az önceki sırıtmalarından eser kalmamış şimdi ise duygulu gözleriyle gözlerimin içine bakıp bana hareket kabiliyetimi unutturuyordu, kafasını eğip karnıma minik minik öpücükler bırakırken saçlarının arasına parmaklarımı götürdüm. "En tatlısı neydi biliyor musun Kook?Eve gelene kadar sürekli olarak kulağıma fısıldadığın sözcükler, bisikletten düşmediğime şükretmeliyim."

𝘽𝙚𝙨𝙩 𝙁𝙧𝙞𝙚𝙣𝙙 𝙊𝙧 𝙏𝙧𝙪𝙚 𝙇𝙤𝙫𝙚? ASKIDA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin