Annesiyle birlikte birkaç adım atıp durdu, daha fazla ilerleyemiyordu. "Emin olmam gereken bir şey var anne" diyerek hızla arkasını döndü. "Oğlum!" Diye seslenen annesine rağmen koşmaya başladı.
Soluk soluğaydı, koşar adımlarını kapının önünde durdurdu. Yumruk yaptığı iki elini deli gibi kapıya vurmaya başladı. Bir an önce açılmadı, şüphesini gidermeli ve içini dökmeliydi.
Gözleri anında bahçeye kaydı, kadın yaklaşıyordu. Derin derin nefes aldı Aslan, sakinliğini korumaya çalışıyordu. Gözlerini sıkı sıkı kapatıp bakışlarını açılan kapıya çevirdi. "Kimsin sen?" Diye sordu tek nefeste. Emine Hanım'ın gözleri büyüdü, geriye bir an adım attığı anda yanağına istem dışı bir damla yaş hızla süzüldü.
Genç adam bakışlarını yüzünden bir an bile ayırmıyordu. Bu kadında diğer komşulardan başka şeyler vardı. Her anda bir gölge gibi duruyor, gözleri hep hep dolu izliyordu. "Kimsin.." diye sordu yeniden. Güler Hanım da hızla yaklaştı, şaşkındı.
"Oğlum"
Aslan bir adım daha atıp kadının önünde durdu. "Kimsin?" Diye yineledi. Emine Hanım yavaşça iki adım geriye gitti, gözleri dolu doluydu. Tüm vücudu deli gibi titriyordu. Yanaklarına ardı arkası kesilmeden yaşlar süzülüyordu, alt dudağını sertçe ısırdı.
"Ben.." dedi titrek dudaklarının arasında. "Sen ne?" dediği anda Aslan, annesi yanına yaklaştı. Şaşkın ve merak doluydu, oğlunun verdiği tepkiye anlam vermeye çalışıyordu.
"Oğlum' diye yineledi, genç adam duyamadı, duyacak durumda değildi. Çenesini de elleri gibi deli sıkıyordu, zihninde tek bir an vardı, genç kızın yeşili gördüğü her anda kendinden geçmişçesine takip edişi.
"Kimsin?" Diye sordu Aslan, pes etmeye niyeti yoktu. Bu kadından cevap alana kadar burada duracak, kapısında bekleyecekti.
Emine Hanım'ın yavaşça istem dışı yanağına ufak bir damla yaş süzüldü. Elleri deli gibi titriyordu.
Öylesine heyecan doluydu, ses tonuna engel olamıyordu. "Ben.. " dedi yeniden titrek dudaklarının arasında, bir ses duyuldu o anda.Yan komşunun kapısını bir hışımla açılmıştı, Esma Nine telaş doluydu. Hızlı hızlı adımlarla kendi bahçesinden çıkıp genç adama yaklaştı. "Oğlum.." dedi, genç adam o yöne döndüğü anda Emine Hanım hızla arkasını dönüp içeri girdiği gibi kapıyı kapattı.
Yaşlı kadın zoraki ve hızlı adımlarla genç adama yaklaşıp elini bileğine bıraktı, gözleri anında buluştu. "Bırak.." dedi kısık bir tonda. Sesini oldukça kısık bir tonda da olsa genç adamın kulaklarına ulaştırmıştı.
"Bırak oğlum.."
Aslan'ın kaşları çatıldı, anlam vermeye çalışıyordu. Gözlerini kapıya çevirdi, yüzüne tamamen kapanmıştı. "Ne oluyor Esma Nine? Kim bu kadın?"
Yaşlı kadın bileğine bıraktığı parmaklarını sıktı. "Hadi gidelim" İtiraz etmedi genç adam, gözlerini son kez kapıya çevirdi, önünde koca bir duvar gibiydi. Bakışları annesine kaydı, Güler Hanım kafasını onaylar anlamında sallayıp yaşlı kadını dinlemesini söylüyordu.
Yavaşça olumlu anlamda başını salladı Aslan, yaşlı kadının ağır adımlarına aynı ritimle eşlik edip bahçeden çıktı. Kaldırıma geçtiği gibi derin bir nefes aldı, daha fazla kendine engel olamıyordu. "Neler oluyor Esma Nine?"
Yaşlı kadın yorgun ve kırışık ellerini genç adamın ellerinin üzerine bıraktı. "Emine yıllar önce bu semte geldi. Ailesini büyük bir yangında kaybetmiş, düşündüğün kişi değil. Zeyno'ya biraz fazla merhameti var çünkü, onun evladının da ismi Zeynep'ti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil'in İz'i - (Bitti)
RomanceAnnesi tarafından iki kanadı kırılmış yaralı bir kuştu Zeynep; Bir renkten umut bulan, çocukluğunu yeşile mahkum eden bir evlattı. Sonra bir adam girdi hayatına, önce kanat sonra özgürlük oldu umuduna. .... Ucunda ölüm mü vardı? Bende seninle ölürd...