30.Bölüm: Kalbimin sahibi

2.6K 240 57
                                    


Gözleri dolu dolu oldu genç adamın, ellerini deli gibi sıktı. Anne diye çırpınan evladın, bunca zaman annesinin yanıbaşındaki varlığından birhaber olması adaletli değildi. Derin bir nefes verip iki elini iki avucunun arasına aldı.

"Zeynep.." kısık bir soluk verip avucuna ufak bir öpücük kondurdu. "Bundan sonra burada benimle kalır mısın?" Alt dudağını yavaşça ısırdı, bundan sonra yeni evi beklemeyecekti. Onu bir an önce yanına alıp yalanların arasından çıkaracak, ilk fırsatta da gerçekleri söyleyecekti.

"Tıpkı diğer evli çiftler gibi bizde aynı evde yaşayamaz mıyız?"

Kafasını yavaşça arkasındaki eve çevirdi, "Yeni evimiz bitene kadar burada, sonrasında da hep orada kalırız." Elini yavaşça yanağına bıraktı, tıpkı kırılacak bir vazo misali, dokumaya deli gibi korkuyordu.

Genç kız gözünü yavaşça kapadı, yanağındaki sıcacık el bedenini deli gibi titretiyordu. Ne güzeldi onu hissetmek, ne güzeldi sıcaklığında kaybolmak.

"Sen..." dedi, gözlerini yavaşça aralayıp onun bir çift gözüne değdirdi Zeynep, merak ettiği bir şey vardı. "Ve ben mi?" Bir evin içerisinde hep bir arada ve baş başa mı olacaklardı?

Genç adamın yüzünde ufak bir gülümseme oluştu, karısı öylesine masumdu ki. Kafasını yavaşça onaylayarak sallamaya gayret etti. Kabul ettiği anda yepyeni bir hayata başlayacaktı, bundan sonra evinin içerisinde bir melek olacak, gözünü her açtığında ve kapattığında onu görecek, kokusunu doya doya içine çekecekti. "Evet, sadece ikimiz ve tabii ki bir de Boncuk."

Alt dudağını yavaşça ısırdı genç kız, yüzünde istem dışında ufak bir gülümseme belirmişti. Aynı evin içerisinde bakmaya doyamadığı, her anda sığınmak istediği biri olacaktı. Onunla yaşamak, her anda yanında olmak çok güzel olurdu.

Kafasını yavaşça yere eğdi, farklı bir evi düşündüğü her anda kalbini deli gibi çarptıran büyük bir nir endişesi vardı, ninesi. Ondan hiç ayrılmamış, tek geceyi bile onsuz geçirmemişti.

"Ninem..." dedi endişeyle, onsuz geceler nasıl geçerdi hiç bilmiyordu. Ya yine gece kabus görse, ya korktuğu bir an olursa? Ona nasıl yetişecek, kafasını nasıl dizine dayayıp rahatlayacaktı?

"Ev çok yakın, istediğin her anda yanına gidebiliriz." bakışlarını yavaşça ayırdı genç adam, bir elini deli gibi sıkmıştı, onu da Emine Hanım'ı da affetmeyecekti, nasıl bunca zaman her şeyi gizlerlerdi? Derin nefes verip bedenini genç kıza çevirdi, "Benimle aynı evde yaşamak istemez misin?" diye sordu. Kalbi deli gibi çarpıyordu, iki dudağının arasından çıkacak olumsuz bir kelimeye hazır değildi.

Genç kız bakışlarını yavaşça ona çevirdi, siyah saçları, kusursuz sakalları ve aynı renk gözleriyle ne yakışıklıydı. "Ben.." dedi fısıltıyla. Narin elini dikkatle yanağına bıraktı, kalbi deli gibi kanat çırpmaya başlamıştı.
"İsterim." diye ekledi.

Anında tebessüm belirdi genç adamın yüzünde, derin bir soluk alıp yanağındaki eli dikkatle tutup avucuna bir öpücük kondurdu. "Zeynep.." hızla kollarını boynuna doladı. "Ah Zeynep." Bir elini kafasının arka kısmındaki saçlarına bıraktı. Ne kadar sıksa, ne kadar sarılsa, ne kadar burnunu gömüp koklasa da doymak mümkün olmuyordu.

"Hiç pişman olmayacaksın." dedi genç adam, iki dudağını kulağına yaklaştırdı. "Seni geçen her günde daha çok seveceğim, öğretmen sözü olsun."

Yüzünde tebessüm oluştu Zeynep, elini yavaşça kaldırıp adamın sırtına bıraktığında Aslan kalbinin duracağını hissetti. İlk defa, ilk defa sarılışına böylesine karşılık veriyordu. Burnunu saçlarına gömdü, "Benim karım."

Yeşil'in İz'i - (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin