"Baba oluyorum." diye yinelediği anda tek bir şey yer aldı zihninde. Karısının her daim en büyük korkusu olmuştu bu. Mutluluğunun yerini anında endişe aldı, gözlerini telaşla ona çevirdi."Bir tanem.." dedi fısıltıyla. Gözleri dolu dolu oldu, neler olacaktı şimdi?
Genç kız bir robot gibi duruyordu, gözlerini yavaşça doktordan ayırdı. Gözleri dolu doluydu, yüzü sararmıştı. Kalbinde büyük bir endişe yer aldı, elleri de tıpkı bedeni gibi delicesine titriyordu. En büyük korkusu gerçek olmuş, bir bebeğe gebe kalmıştı. Yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı, ağzından tek kelime çıkacak gücü yoktu.
"Ben.." dedi zorlukla, yanağına ufak bir damla yaş süzüldü. Görüşü bulanıklaştı, dizleri titriyordu. Elini yavaşça kocasının elinin arasından çıkardığı anda tüm bedeni hızla kendinden geçti. Gözleri kapandı, "Zeynep!!" diye haykıran kocasının kollarının arasına yığıldı.
....
Koridorun ucunda gözüktü Aslan, adımlarını durdurdu. Seher Hanım'ın ameliyat sonrası götürüldüğü yoğun bakımın önündeydi herkes. Gözleri Erdal Bey'e, Esma Nine'ye sonra da diğerlerine yavaşça kaydı.
Ufak bir soluk verdi. Garip bir hissin pençesindeydi, minik bir cana baba olmanın sevincinin ve karısının en büyük korkusunun harmanlanması.
"Size söylemem gereken bir şey var." dedi sesini herkesin duyacağı şekilde yükselterek. Tüm gözler hızla ona döndü, Erdal Bey bakışlarını çevresinde gezdirdi, kızı neredeydi ki?
"Zeynep nerede?" diye sordu endişeyle.
"Söyleyeceğim şey hepimizle ilgili ama öncelikle herkesin sakin olmasını istiyorum."
Erdal Bey hızla ayağa kalkıp genç adama yaklaştı, yüzünde koca bir endişe yer aldı. Kızına kesinlikle bir şey olmuştu, neden burada değildi?
"Kızım nerede?" diye yineledi. "Zeynep!" diye seslendi.
"Sakin ol Erdal Amca." Ufak bir soluk aldı, gözleri yavaşça annesine kaydı. "Zeynep bayıldı, şimdi doktor gözetiminde bir odada ve uyuyor."
"Ne?!" dedi babası, gözleri delice büyüdü.Güler Hanım sessizce izliyor, oğlunun tepkilerine anlam vermeye çalışıyordu. Karısının baygınlığını ifade edişinde bile endişeden çok daha başka bir ifade vardı yüzünde.
"Oğlum.. Zeyno nerede?" diye sordu Esma Nine.
"Kızım nerede? Neden bayıldı?"Aslan yavaşça alt dudağını ısırdı, bakışları yeniden annesinin gözleriyle buluştu. Kalbinde koca bir heyecan yer aldı, hayat ona ikinci kez böylesine büyük bir hediye vermişti. İlki kalbinin en büyük sahibi karısı, ikincisi de onunla büyüyecek olan bebeğiydi.
"Bizim.. bir bebeğimiz olacak." Dedi tebessümle.
"Ne?" dedi Erdal Bey, Güler Hanım'ın yüzünde gülümseme belirdi. Oğlunun gözlerine bakıp yavaşça ayağa kalktı. Yanılmamıştı, oğlunun bakışlarının derinlerinde koca bir sevinç vardı.Gözleri dolu dolu oldu, iki eliyle yüzünü avuçlayıp bakışlarını buluşturdu. "Oğlum.. Baba mı oluyorsun?"
Kafasıyla yavaşça onayladı genç adam, bu çok heyecan vericiydi. Kanından, canından bir bebek dünyaya gelecekti. Haberi bile bu kadar heyecanlıyken doğumu kim bilir ne kadar eşsizdi."Baba oluyorum." dedi fısıltıyla, gözleri doluydu. Güler Hanım gülümseyip kollarını boynuna sıkıca doladı. "Tebrik ederim oğlum. Sen çok güzel bir baba olacaksın."
Gözlerini annesinin kollarının arasında kalabalığa çevirdi, hastanenin koridorunda saatlerden sonra ilk defa böylesine gülüşler yankılanıyor, herkes birbirine sevinçle sarılıyor, genç adama sıra gelmesi için bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil'in İz'i - (Bitti)
RomanceAnnesi tarafından iki kanadı kırılmış yaralı bir kuştu Zeynep; Bir renkten umut bulan, çocukluğunu yeşile mahkum eden bir evlattı. Sonra bir adam girdi hayatına, önce kanat sonra özgürlük oldu umuduna. .... Ucunda ölüm mü vardı? Bende seninle ölürd...