Merhabalarrr...
Yeni bölümle karşınızdayım. Oy ve yorumları eksik etmeyelim, sınırımız +90 ❤️❤️
Geçtiğinde yeni bölümü yazmaya başlayacağım ❤️
....
Genç adam yavaşça genç kızın elinden tuttu, ağır adımlarla alanın orta yerine getirdi. İki elini yavaşça beline bıraktığında, Zeynep duraksadı. Ellerini tam olarak nereye koyması gerektiğini bilmiyordu. Aslan tebessüm edip onun ellerini dikkatle kendi omuzlarına bırakıp yeniden ellerini belinde birleştirdi.
Müzik yavaşça semtte yankılanırken genç kız gözlerini kapattı, genç adamın yönlendirmesi ile yavaşça sallanırken bu yakınlık kalbinin deli gibi çarpmasına sebep oluyordu. Kısık kısık soluk alırken Aslan bakışlarını bir saniye bile yüzünden ayırmıyordu. Bu gözler, bu dudaklar, bu kirpikler, bu yüz kalbinin baharı, ömründe açan en güzel çiçeklerin mevsimiydi.
Burnunu yavaşça çenesinin altında duan saçlara dayadı, sessizce kokusunu tüm ciğerlerine çekti. Nasıl bir şeydi bu? Kokusu, nefesi, tek kelimesi ile aklını başından alıyordu. Gerçek aşk bu muydu? Önceki ilişkisi neydi o halde? Yıllarca aşk diye adlandırdığı şey sadece bir yanılsama, bir alışkanlıktan ibaret miydi? Öyleydi, öyle olmalıydı.
Selin bir köşedeydi, yüzünde hayranlık dolu bir gülümseme vardı. Bir elini yavaşça sıkmıştı, önünde eşsiz bir manzara vardı. Yıllarca kimseye yaklaşmayan, tek kelime etmeyen kimsesiz kız bir adamın semte gelişi ile değişmeye, iyileşmeye başlamıştı. Bir adamın boynunda iki elini birleştirmiş, gözlerini kapatarak kafasını omzuna bırakmıştı.
Kısık bir soluk aldı, bunca yıl çok hata yapmıştı. Her daim ona yanlış yaklaşmış, bazen yadırgamış, bazen kızmış bazen de tepki göstermiş fakat hiçbir zaman yalnızlığını, kimsesizliğini sorgulayamamıştı. Kafasını yavaşça iki yana salladı, bundan sonra çok başka olacaktı. Ona bir arkadaş değil bir kardeş olacak, iyileşmesi için her şeyi yapacaktı.
Gözleri dolu dolu oldu, oyunlarına dahil olmadığı her anda ona öfke duymuş, bazen de sinirle ağzından kırıcı kelimeler çıkmıştı. "Özür.. dilerim." Dedi fısıltıyla, geçmişte yaptığı tüm hataların pişmanlığıyla doluydu. Yanağına ufak bir damla yaş süzüldü, "Çok özür dilerim Zeynep"
Gözlerini yavaşça kapatıp açtığında gözleri birine kaydı, Esma Nine'nin kapısında duruyordu. Bakışlarını kısıp dikkatle inceledi, bu.. o muydu? 10 yıl önce her yaz tatilinde semte gelen torunlardan biri. "Okan.." dedi kısık bir tonda.
Adımlarını önce yavaş sonra hızla ilerletip yanına yaklaştı. Dikkatle yüzünü inceledi, keskin yüz, hiç değişmeyen var yok arasındaki kısa saçlar ve o bakışlar kesinlikle ona aitti. "Okan" dediği anda genç adam bakışlarını dans eden çiftten ayırıp sesin geldiği yöne çevirdi.
Bakışlarıyla yavaşça süzüp gözlerini kıstı, "Evet?" Diye sordu mimikleriyle. Kısa bir duraksama yaşayıp yüzünde anında koca bir gülümseme oluşturdu. "Selin!"
Hızla yaklaşıp tepki beklemeden kollarını boynuna sıkıca doladı. Her yaz tatili boyunca birlikte oyun oynayan, gece gündüz birlikte zaman geçiren çocuklardı. "Uzun zaman oldu" dedi Selin, yavaşça geriye çekildi.
Genç adam kafasını olumlu anlamda salladı, babaannesi ona burayı sert bir dille yasaklamıştı. "Yasaktı, biliyorsun" gözlerini genç kızın üzerinde gezdirdi, oldukça değişmiş, güzelleşmişti.
"Muhteşem gözüküyorsun"
Selin gözlerini kıstı, yüzünde ufak bir tebessüm belirdi. "Artık çocuk değilim" genç adamın da yüzünde aynı gülümseme oluştu. "Haklısın, koca insanlar olduk. Artık çocuk değiliz." Bakışlarını yavaşça düğünün boş alanına çevirdi, iki genç dünyadan kopmuşçasına dans ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil'in İz'i - (Bitti)
RomansaAnnesi tarafından iki kanadı kırılmış yaralı bir kuştu Zeynep; Bir renkten umut bulan, çocukluğunu yeşile mahkum eden bir evlattı. Sonra bir adam girdi hayatına, önce kanat sonra özgürlük oldu umuduna. .... Ucunda ölüm mü vardı? Bende seninle ölürd...