Kontrolsüz

11.1K 363 123
                                    

Bölüme uyarı koyuyorum. İstismarın herhangi bir şekline karşı hassas olanlar bu bölümü okumayabilir. Kimsenin travmasını tetiklemek istemiyorum. 

Rahatsız edici. Hissettiğim sıcaklık ve ıslaklık beni rahatsız ediyordu. Göz kapaklarım birbirine yapışmış, ağzım kurumuştu. Ter içinde kalmıştım ve zihnim büyük bir karanlıktaydı. Neden böyle hissediyordum?

Hazer. Olanlar bir bir aklıma gelirken bana verdiği şeyi hatırladım. Bedenim büyük bir panik dalgasıyla doğrulurken gözlerimi aniden açmak başıma bir ağrı saplanmasına neden olmuştu. Siyah çarşaflar içerisindeydim. Hazer'in odasında ve yatağında yatıyordum. Hava aydınlanmıştı. Hışımla yataktan kalktım. Odada benden başka kimse yoktu. 

İleri doğru adımladığımda başımın hafifçe dönmesiyle sendeledim. Duvara tutunup birkaç dakika öylece durdum. Birkaç dakika sonra daha iyi hissediyordum. Hala sarsılmış durumda da olsam artık beden dengem kendindeydi. 

Sinir damarlarımda akmaya başlarken ne ara aşağı inmiştim kendim bile anlamadım. Hazer ve Aras salonda ayaktalardı. Önemli bir şey konuşuyor gibi gözüküyorlardı. Bir anda diplerinde bitmiştim. 

İkisi de bana döndüğünde Hazer'i hiç düşünmeden itmiştim. Yüzündeki duygusuz ifade değişmedi ancak bir adım gerilemişti. Aras'ın dudaklarını birbirine sıkıca bastırdığını fark ettim. 

"Piç kurusu!" diye bağırdım Hazer'e doğru. "Beni ilaçla uyuttun!" 

Hazer başını hafif yana eğdi. "Beni öldürmeye kalktın." 

Yumruklarımı iki yanımda sıkmıştım. "Ne bekliyordun ki? Uslu uslu evinde mi duracağım Hazer? Bana yaptıklarından sonra her gece başında dikilip seni öldürmek için fırsat kollamayacağımı bilemezsin." 

Aras bizi ayırmak ister gibi boğazını temizlemişti. İkimiz de ona dönmedik. 

"Bilemem. Bu nedenle seni hemen öldürebilirim." dedi Hazer dişlerini sıkarak. Hiç beklemeden "Durma." dedim. 

Hazer güçlü adımlarla tam dibimde bittiğinde geri adım atmamak için kendimi sıkmak zorunda kalmıştım. Bana bakmak için kafasını hafifçe eğdi. "Seni öldürmüyorsam masum kanına girmek istemediğim için. Elini yaktıysam seni hedef belirlemeyesinler diye. Cenk senin kanının kokusunu bir kere aldıktan sonra bırakır mıydı sanıyorsun? Başka bir çarem var mıydı sanıyorsun?" 

"Hazer haklı." dedi Aras hoşuna gitmeyen bir şeyi kabulleniyormuşçasına. "Yaptığı senin için korkunç bir şey ama yapmasaydı şu anda ölüydün. Cenk peşini bırakmayacaktı. Şu anda Dolunay serveti onda. Kartelde onun sözü geçiyor, bizim değil. Seni ondan korumanın başka çaresi yoktu." 

Avucumdaki kabuğa baktım. Bandajı çıkartıp atmıştım. Yara kabuk bağlamıştı ancak su değdiği için bir türlü iyileşmiyordu. Avucumda oluşacak olan iz ise asla geçmeyecekti. 

"Onu neden sana yaptığı onca şeye rağmen öldürmedin? Sevgili kuzenine kıyamıyor musun Hazer Dolunay? Bu kadar güçsüzsen belki de başta senin olmaman daha iyidir." dedim meydan okurcasına. 

Hazer aniden bileğimi yakalayıp çektiğinde onun göğsüne çarptım. Oldukça sinirlenmiş gözüküyordu. "Kuzen mi?" Kahkaha attı. "Kartelin başındakini kuralları çiğnediğine dair bir kanıt olmadan öldüremezsin Eflal. Bu senin ve çevrendeki herkes için ölüm fermanı olur. Konuşmadan önce düşünmeyi öğren." 

Kaşlarımı çatıp bileğimi ondan kurtardım ve bedenimi uzaklaştırdım. Bileğimi ovalarken ona ters ters bakmayı ihmal etmemiştim. "Hayatımı elimden aldığın gün sen bir masumun kanına girdin zaten. Bu yaşamak değil!" 

Dizleri Kanayan KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin