Hayatta bazen şansın yüzümüze güldüğü zamanlara sahip olurduk. O gün karşımıza inanılmaz fırsatlar çıkar, bizi mutlu edecek olaylar yaşardık. Yaşamalıydık aslında ama durum bende öyle değildi.Hayat bana bir limon uzatırdı ve ben limonata yapmak için onu almak istediğimde kolumu koparırdı. Bunca zamandır hayat yüzüme hiç gülmemişti. Benden daha fazlasını almak için fırsat kolluyordu sadece.
Bu da o anlardan birisiydi işte. Etrafta korumalarının olmaması ve onla arama mesafe koymuş olmam güzel gibi gözüktü başlarda ama hesaba katmadığım bir şey vardı.
Büyük bir demir kapı. Ne kumandası bendeydi ne de nasıl açıldığını biliyordum. Arkamdan Hazer hızla koşuyordu ve ben çıkışı bilmiyordum. Adımlarımı aniden durdurarak ona döndüm. Bocalamıştım.
Onun da durduğunu gördüm. Başını hafifçe yana eğmişti ve bana alaycı bir ifadeyle bakıyordu. Dudaklarını yaladı.
"Ne oldu kapıyı hesaba katamadın mı?" dedi aşağılarcasına. "'Sikeyim seni Hazer' demek. Bu dediğini nasıl yapacağını görmek isterim." Cıkladı. "Uygulamalı bir şekilde hem de."
İçimden okkalı bir küfür savurdum kendime. Gaza gelmiştim ve bunun sonu iyi olmayacaktı.
"Aras nerede?"
Bakışları karardı. "Aras'tan mı medet umuyorsun?"
Başımı iki yana sallarken iyice gerilemiştim. "Benden uzak dur."
"Sen mi geçersin içeri, ben mi geçireyim?"
Ona korkuyla baktım. Bana yaklaşmasını veya dokunmasını istemediğimden eve yöneldim. Yanından geçerken ona en uzak noktayı seçmiştim.
Arkamdan geldiğini hissediyordum bu nedenle koşarak merdivenleri çıktım ama onun da adımları hızlanmıştı. Korkuyordum.
Odalar görüş açıma girdiğinde hızla Aras'ın odasına yönelsem de koluma dolanan bir el buna engel olmuştu. Hazer beni kendi odasına itekleyip kapıyı kilitlediğinde dehşetle ona bakıp geriledim.
Bana bakmıyordu. Tüm ilgisi ellerindeydi ve elleri ise gömleğinin düğmelerini açmakla meşguldü.
"Ne yapıyorsun?" diye sordum korkuyla. "Yapma."
Hareketleri dururken bakışlarını gözlerimle buluşturdu. "Neden? Sana yardımcı oluyorum işte."
Kalbimin kasıldığını hissettim. Dediğim cümleyi bana karşı acımasızca kullanıyordu ve başıma çok kötü şeyler gelecekti. Gömleğinin düğmelerini açmaya devam ettiğinde gözlerim dolmuştu.
İşi bittiğinde beyaz gömleği açıktı ve yapılı vücudu gözlerimin önündeydi. Karın kasları ve pantolonunun hemen üstünde başlayan adonisleri onun kendisine ne kadar vakit ayırdığının kanıtıydı. Bakışlarımı hızla bu görüntüden uzaklaştırdım.
Bir çırpıda gömleğini üzerinden atarken dudaklarımdan bir çığlık döküldü.
"Dur!" diye bağırdım aniden. "Dur, yalvarırım dur."
Başını hafifçe yana eğmişti bu sefer. Belli etmemeye çalışarak omuzlarına ve kollarına baktım. Onun karşısında hiç şansım yoktu.
Üzerime doğru ilerlediğinde göz yaşlarım çoktan akmaya başlamıştı. Sırtım kapakları açık kalan gardırobun raflarına dayandığında canım yanmıştı. Bana ne yapacaktı? Ne kadar ileri giderdi? Bana dokunacak mıydı?
![](https://img.wattpad.com/cover/247267526-288-k120090.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dizleri Kanayan Kız
أدب المراهقين"Şimdiden pes ediyorsun. Yalvarmanı sağlayabilirim." "Lütfen git." dedim cılız sesimle. Cevabı kendisini bana bastırmak olmuştu. "Bedenin böyle söylemiyor." "Hazer yalvarırım." dedim. "Sarhoşsun. Yalvarırım bırak beni." Hazer başını iki yana...