"Hazer." dedi Aras sonunda dostuna dönebildiğinde. Sertçe yutkundu. Devamını getiremedi.
Hazer Dolunay kendisine yeni gelmişti. Öksürükleri dinmiş, ayağa anca kalkabilmişti. Kendi arabasına yaslanıp tek dostu olan sarışın adama baktı. Gözleri keskindi. Dudaklarını birbirine bastırmış, Aras'ın konuşmasını bekliyordu.
"Ne yaptın Hazer?" dedi Aras şok içerisinde. "Barın ne diyor?"
Öfkeyle ellerini siyah saçlarının arasından geçirdi. "Bir hata yaptım. Kontrolümü kaybettim. İleri gittim."
"Ne kadar ileri gittin?" diye sordu Aras. Kaşlarını çatmış, ifadesi keskinleşmişti.
"Sikeyim ya!" diye bağırdı Hazer. "Ona tecavüz etmedim. Ona zarar verdim. Ona yapmamam gereken şekilde yaklaştım ama tecavüz etmedim!"
Aras'ın rengi attı. Öfke ve mide bulantısını andıran değişik bir his vücudunu sardığında Hazer'i boğazlamak istemişti. Başını onaylamadığını belli eden bir ifadeyle iki yana salladı. Dostunu artık tanıyamıyordu. Kontrolden çıkıyordu.
"Barın'ın yanında kalması artık daha iyi olur." diye itiraf etti Aras. Devam etmek istemişti ama edemedi. Dilinin ucuna biriken sözcükleri yuttu. Melis'i düşündü Aras. Sinirli bir nefes verdi.
Beş saniye geçmeden Hazer yakasına yapışmış, onu araca çarpmıştı. "Üzerindekini gördün mü? Barın'ın yanında nasıl dolaşıyor gördün mü? Sence onu Barın'a bırakır mıyım?"
Aras öfkelenerek dostunu itti ve kendisini Hazer'den kurtardı. "Sikik herif, kıza hayvan gibi davranma o zaman!" Bıkkınlıkla başını ovdu. "Ne yaptığını bile bilmek istemiyorum!"
Gerçekten bilmek istemiyordu. Hazer'in söylediğinden fazlası olduğunu tahmin etmek zor değildi. Aras bunları duymaya hazır değildi. Küçük kız kardeşinin suratı gözlerinin önüne geliyordu ve kendisini tutmaya çalışıyordu.
Hazer kendi arabasına bir tekme geçirirken kontrolünü kaybetmek üzereydi. Aras boşa konuşuyor gibiydi.
"Onu alamıyorum. Bana ait olduğunu herkese belli ettiğim halde Cenk karşısında tek avantajım Barın olduğu için kuralları kullanıp onu Barın'dan alamıyorum!" diye gürledi Hazer. Bağırışı dağda yankı yaparken Aras ona inanamaz bir şekilde bakmıştı.
"Onu alıp ne yapacaksın Hazer?" diye sordu Aras. "Ona bir nikah kıyacaksın ve sonra boy boy çocuklarınız mı olacak?" Histerik bir kahkaha attı. "Eflal seni istiyor mu sence?"
Sert bir rüzgar esti. Rüzgarın uğultusu ağaçlar arasında kayboldu. Dağ tekrar sessizliğe bürünmüştü.
"Onunla olmayı düşünen kim?" derken Hazer, dostunun dediklerine inanamamıştı.
"Onu neden istiyorsun o zaman?" diye hemen cevap verdi Aras. "Eziyet etmek için mi? Korkutmak, oynamak için mi? Ona isteği dışında dokunmak için mi?" Dokunmak kelimesine özellikle vurgu yapmıştı.
Hazer tek arkadaşına öfkeyle baktı. "Benim olduğu için."
Aras detaylı düşündükçe öfkenin vücuduna vurduğunu hissediyordu. Hazer'in bir ruh hastasını anımsatan cevapları bunu körüklüyordu. "Oğlum nasıl yaptın lan?" dedi öfkeyle. Kız kardeşini düşünmemeye çalışsa da artık buna devam edememişti. Bu, onun içinde bir alevi kabartıyordu. "Hiç mi için acımadı? Canavar mısın lan sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dizleri Kanayan Kız
Jugendliteratur"Şimdiden pes ediyorsun. Yalvarmanı sağlayabilirim." "Lütfen git." dedim cılız sesimle. Cevabı kendisini bana bastırmak olmuştu. "Bedenin böyle söylemiyor." "Hazer yalvarırım." dedim. "Sarhoşsun. Yalvarırım bırak beni." Hazer başını iki yana...