Hayal etmek insanoğlunun fıtratında vardır!
Umut ise, Allah'tandı!
Umut ile bekleyenler, hayallerine kavuşanlardır!
Kavuştukları hayallere layık olabilmek ise, değerini bilmekten geçiyordu!
...
Karşısında dizleri üzerine oturmuş, elleri arasındaki papatyayı kendisine uzatan karısına bakıyordu Yunus. Söylediklerini algılamaya çalışıyor, fakat oldukça zorlanıyordu.
Elleri ile yüzünü sıvazladı, ardından abisine ve kardeşine baktı ve sordu;
- Saraçoğlu veliahtları, ben ne duydum? Siz de duydunuz mu?
Yalçın, koca bir kahkaha attı ve yanında oturan küçük kardeşi Mirza'yı, kolunun altına aldı ve karşısında şaşkınca yüzen bakan ortanca kardeşine cevap verdi;
- Duyduk duyduk, yine bir bok yemişsin. Ama bu sefer ki, güzel bir bok olmuş. Amca oluyoruz oğlum.
Yunus, abisinin sözlerinin ardından ayaklandı. Başını gökyüzüne kaldır ve derin soluklar aldı.
Kocasının ne yaptığını anlamaya çalışan Havin, ayağa kalktı. Elinde tuttuğu papatyanın sapını sıkarak bekliyordu bir tepki vermesini.
Yunus, kızıllığı dillere destan olan tanyerinin güzelleğine gülümsedi ve konağı inletecek cinsten bağırmaya başladı;
- Allahhhhhh.. Allahhhhh beee.. Baba oluyorum.. Baba oluyorum..
Yunus'un bağırması ile irkiken Havin, gülerek elini ağzına kapattı. Yunus, aniden arkasını döndü ve karısını kucakladığı gibi döndürmeye başladı, aynı zamanda da bağırmaya devam ediyordu;
- Yunus Saraçoğlu baba oluyor.. Baba oluyorum.. Baba oluyorum..
Durdu Yunus, sevincini doyasıya yaşıyor, içi içine sığmıyordu. Alnını karısının alnına yasladı, dolan gözleri mutluluk ile ışıldıyordu adeta. Elleri karısının yüzünü severken fısıldayarak konuştu;
- Teşekkür ederim çara derdemin. Bir hayalimin daha gerçekleşmesine vesile olduğun için, teşekkür ederim..
...
Kahvaltı da diğer aile üyeleri de güzel haberi almış ve mutluluklarını paylaşmışlardı. Saraçoğlu veliahtları ve Kerem şirkete gitmek için konaktan ayrılmıştı. Elvan, hastaneye gitmek için yola koyulmuştu.
Konakta kalan Dilek ve Evin, birbirlerine baktılar bir süre, ardından Dilek gülerek konuştu;
- Ee eltim herkes işinin başına gittiğine göre, biz de işimizin başına geçebiliriz.
Evin, eltisinin söylediğine gülüyordu ki, Zeynep Alya'nın ağlama sesi yükselmişti. Bunun üzerine kahkaha atan Evin, aynı şekilde kahkaha atan eltisine yukarıya göstererek konuştu;
- Görev beni çağırıyor..
...
Kerem, Zümra'yı evinden almış ve nereye gittiklerini bilmeden, Zümra'nın tarifleri üzerine arabayı kullanıyordu.
Aynı zamanda sorularını da yönetiyordu kara sevdasına;
- Nereye gidiyoruz kara sevdam? Niye hiç bir şey söylemiyorsun? Çatladım yemin olsun!
Zümra, gülümsedi ve cevapladı Kerem'i;
- Ne meraklı çıktın sevgilim! Az kaldı sabret, ileriden sağa döneceğiz. Biraz daha ilerlede gideceğimiz yer.
![](https://img.wattpad.com/cover/312384924-288-k400177.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vanilya Kokusu (Tamamlandı)
General FictionBen geldim ana.! Bu sefer tek gelmedim ama, gelinini getirdim sana, vanilya kokulu kadınımı.! Ben bilmem seni, anlatılan kadarsın bende, resimler de gördüğüm kadarsın gözlerim de.! Ama öyle büyüktür ki içimdeki sevdan, bir o kadar da büyüktür içimde...