22|Kaza

2.3K 187 25
                                    

-16 sene önce-

"Bavulları arabaya taşır mısın aşkım? Ben de Taehyung'u hazırlayayım çıkarız sonra." Genç kadın eşine seslenmesinin ardından halının üstünde oturmuş elindeki tavşan peluşuyla oynayan bebeğine yöneldi. Küçük bedeni sarıldığı oyuncakla birlikte kucaklayıp yerdeki halıdan kaldırdı ve odasına götürdü.

"Uykun mu geldi güzel oğlum?" Küçük bebeğin esnediği için ağzından düşen emziği alırken şefkatle konuştu kadın.

"Üstünü giyinelim uyutacağım seni." Dolaptan aldığı küçük sarı tulum ile beşiğine bıraktığı oğluna yöneldi tekrardan. Aceleci fakat dikkatli hareketlerle mavi pijamasını ve zıbınını çıkarttı. Yeni zıbınını giydirmeden ünce tombul göbeğine bir sürü öpücükler kondurmayı da ihmal etmedi. Bebeğin tiz kahkahaları eşliğinde tulumunu giydirdi ve evden çıktılar.
Kucağındaki oğlunu arabanın arka koltuğundaki bebek koltuğuna oturtup kemerini güzelce bağlayarak güvende olduğundan emin oldu. Uyuması içi ağzına emziğini , eline de tavşan peluşunu vererek kapısını örttü. Kendisi de ön koltuğa oturacakken son bir kez arkasını dönüp iki katlı müstakil evlerine baktı ve arabaya bindi. Ancak oğlunun güvenliğini sağladığı gibi kendi güvenliğini sağlamamıştı , tıpkı kocası gibi.
Sakin bir müzik  ve küçük bebeğin düzenli nefes sesleri eşliğinde şehir dışına çıkmışlardı bile. Busan'a giden yolculuklarında pek de tekin olmayan bir köyden geçiyorlardı. Kadın aniden içinde beliren sıkıntıyla derince nefes almaya çalıştı. Camı açmak istese bile arkada uyuyan bebeğinin üşümesini istemediği için idare etmeye çalıştı.

"Aşkım iyi misin?" Adam yüzü kızaran eşine bakarak endişeyle sordu.

"İyiyim hayatım , sadece birden sıcak bastı." Yüzüne zoraki bir gülümseme kondurarak kendini iyi göstermeye çalıştı. Ayaklarının dibine koyduğu çantadan kitabını çıkartmış , kafasının dağılması için okumaya başlamıştı.
Çok geçmeden arabada yankılanan tiz bir çığlık ve ağlama sesi ile elindeki kitabı bırakıp oturduğu koltukta arkaya döndü. Boğazı yırtılırcasına ağlayan bebeğini kucağına almak için kemerini çözmeye çalıştı. Fakat karşıdan hızla gelen araba nedeniyle kemeri açamamış , çarpmanın etkisiyle büyük bir şiddetle öne doğru savrulup  bir nevi küçük Taehyung'a kalkan olmuştu. Karşıdan gelen cam parçaları sırtına saplanırken oğlunun üstüne düşmemek için dayanmaya çalışıyordu ancak patlayacakmış gibi zonklayan başı , titreyen vücudu ve kararan gözleri buna daha fazla izin vermiyordu. Kalan son gücüyle kendini yere attı ve ağzından kan gelmesiyle orada can verdi genç kadın. Arabada nefes alan tek beden küçük bebekti. Henüz ne olduğunu anlayacak yaşta olmasa bile hüngür hüngür ağlıyor , sesi kırılmış camların boşluklarından dışarıya sızıyordu.

Diğer arabada da durum farksızdı. Şoför boynunu kesen cam ile ölmüştü.  Arka koltukta oturan 12 yaşlarındaki çocuğun ise mucizevi bir şekilde sadece kafası kanıyordu. Bilinci yerindeydi. Çocuk , acıyla sızlayıp elini yarasına değdirmeyecek şekilde kafasına koydu. Görüşü biraz bulanık olduğundan dolayı birkaç kez gözlerini kırpıştırdı. Az çok görmeye başladığında ise etrafına baktı. Kaza yapmışlardı. Ön taraftaki babasına bakmak için uzandı. Fakat kanlar içerisinde kalan babasının  yarılmış boyununu gördüğünde bunun pek de iyi bir fikir olmadığını anladı. Üzülmemişti , kesinlikle üzülmemişti. Sadece kandan ve iğrenç görüntüden ötürü midesi çok bulanmıştı. Kendini arabadan dışarıya nasıl attığını bilemedi. Gördüğü bir diğer arabayla çarptıkları şeyi fark etmiş oldu. İçinden lanetler savurarak kendilerinkinden tezat beyaz arabaya doğru yürüdü. İçine göz attığında bir adam gördü , babasından farkı yoktu. Yüzünü buruşturarak arka tarafa baktı fakat bu sefer gördüğü şeyle iğrenmedi. Şaşkınlıkla ağlamaktan yüzü kıpkırmızı olmuş bebeğe doğru yaklaştı. Hareketleri nedense kontrol dışı gibiydi. Bir robot edasıyla kapıyı açtı , bebeğin kemerini çözerek kucağına aldı. O anda boğazı yırtılırcasına ağlayan bebek birden sustu. Usulca kafasını çocuğun boynuna gömdü , küçük elleriyle yakalarını kavradı sımsıkı. Hızlı hızlı nefes alırken giderek sakinleşti , göğsünün hareketleri yavaşladı. Çocuk , sakinleşen bebeğe istemsizce tebessüm edip burnunu tepeden minicik toplanmış saçlara daldırıp soluklandı. Aldığı güzel kokuyla sanki bulunduğu ortamdan soyutlanmıştı. Birkaç saniyeliğine yumduğu gözleri ve soluduğu koku onu cennete sürüklese de uzaktan gelen siren sesleriyle gerçeğe geri döndü. Babası boktan hayatındaki son kötülüğünü yapmıştı işte , güzel bir aileyi bozmuş ve küçücük bir bebeği yetim bırakmıştı. Kendisini  de...

The Bad GuyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin