31|Güzel bir Hayat

1.4K 132 9
                                    

Final

Büyükçe yapay bir çam ağacı , led ışıklar , süslemeler , yeni yıl temalı battaniyeler , tokalar ve birbirlerine aldıkları hediyeler...

Taehyung içine sine sine Noel için bir sürü şey almıştı ve o kadar mutlu hissediyoru ki. Arabada evlerine giderlerken , evlerine geldiklerinde üstündekileri çıkartırken bile yüzündeki gülümsemesi hiç silinmemişti.

"Güzelim pijamanın üstünü sıyır da beline krem süreyim , çok zorladın bugün." Taehyung usulca onaylayarak oturduğu yerde bağdaş kurdu ve Jungkook'un isteğinin aksine direkt pijamasının üstünü çıkartıp çıplak tenini gözler önüne serdi. Jungkook yüzünü ifadesiz tutmaya çalışsa da hareket eden adem elmasından yutkunduğunu anladı onun Taehyung. Sinsice sırıtıp arkasına geçmesini izledi. Jungkook yatağa oturup eline kremden bezelye tanesi kadar sıktı ve Taehyung'un teniyle buluşturdu. Soğuk sıvı , sıcak bedenine değdiğinde ağzından istemeden bir inleme kaçırdı Taehyung. Evet , bunu ilk başta istemeyerek yapmıştı ama krizi fırsata çevirmenin kötü olmayacağımı düşündü. Jungkook eliyle kremi iyice yedirirken nazlı nazlı sızlanıyor , arada bir ufaktan inliyordu.
Jungkook sessizce işine devam ederken Taehyung'un aniden kendisine dönüp kucağına çıkmasıyla neye uğradığını şaşırdı. Gözleri irileşmiş , ağzı aralanmış bir şekilde pis pis sırıtan Taehyung'a bakıyordu alttan beri.

"Bebeğim ne yapıyorsun?"

"Biraz oyun oynamaktan zarar gelmez diye düşünmüştüm , hm? Fena mı ettim?" Kışkırtıcı bir şekilde kulağına doğru fısıldayan Taehyung'tan uzaklaşmaya çalıştı çaresizce.

"Aşkım oyunun zamanı mı şimdi? Çok yorulduk bebeğim hadi uyuyalım tamam mı? Kızımız da dinlensin hem?"

"Ya Jeon Jungkook! Hem arsızca doktora soruyorsun sevişebilir miyiz diye hem de ben yakınlaşınca kaçıyorsun! Derdin ne senin?!" Taehyung sinirle sesini yükseltirken Jungkook'un gözünde ne kadar tatlı durduğunun farkında değildi.

"Güzelim benim , yapmayalım demedim ki. Sadece şimdi yapmayalım çünkü çok yoruldunuz. Kızımız için , hm?" Jungkook durulan eşini manipüle ederek çıkarttığı üstünü giydirmiş ve geri yerine yatırmıştı. Kendisi de yanında yerini alarak yorganı üzerlerine çekmişti.

"İyi geceler canlarım." Taehyung bir şey demeyip dudaklarını büzerek kollarını Jungkook'a sardı ve gözlerini kapatır kapatmaz uykuya teslim oldu.

•••

"Jennie , şu kırmızı topları da verebilir misin?" Elindeki süsü ağaca bağlarken seslendi kıza Taehyung.
Noel gecesiydi , Jennie ve Taehyung oturma odasına yerleştirilen ağacı süslerken Jungkook ve Bogum mutfakta yemek yapıyorlardı. Taehyung her ne kadar dışarıdan söyleyelim dese de Jungkook kesin bir dille reddetmiş ve Bogum ile birlikte halledebileceğini söylemişti.

"Al Tae." Jennie'nin getirdiği süsleri astığı sırada dış kapının çalmasıyla elindekileri aceleyle bıraktı. Yoongi , Jimin ve minik MinJi gelmiş olmalılardı. Gecenin diğer konukları onlardı.
Kapıyı neşeyle açıp 'Hoşgeldiniiiizzz!' diye çığırdı Taehyung. İçeri giren herkese sırayla sarıldığında babasının kucağındaki MinJi'ye de öpücükler kondurmuş ve içeriye geçmelerini söylemişti.

"Bizim enayi yine mutfakta mı?" Yoongi hyungunun yine kocası hakkında dile getirdiği hakarete(?) gülerek göz devirdi.

"Evet hyung mutfakta , yanında da Bogum hyung var."

"Vaaay! Demek enayi sayısı ikiye çıktı he?" Jimin gözleriyle Yoongi'yi uyardığında koşarak o da mutfağa kaçmıştı. Salonda kalan üçlü onun bu haline güldüler.

"Aman bakmayın bunun burda patronluk tasladığına! Evde görseniz , tam bir kedi!" Jimin'in söylediklerine kahkahalarla eşlik ettiler. Daha sonrasında Taehyung MinJi ile oynadığı için ağacı süsleme işi Jennie'ye düşmüştü. Jimin de ona yardım ederken bir yandan sohbet ediyorlar ve birbirlerine alışmaya çalışıyorlardı , neyse ki bu Jimin'nin sıcakkanlılığından ve Jennie'nin sevecenliğinden çok uzun sürmemişti.
Taehyung MinJi ile oynamaya devam ederken kafasını kaldırıp Jennie ve Jimin'e baktığında çoktan süslemesi bitmiş olan ağaca baktı. Cidden çok güzel olmuştu , Işıl Işıl parlıyordu ve muhteşem gözüküyordu. Jennie'ye teşekkür edecekti ki Jimin ile çok derin bir sohbette olduğundan bölmek istemedi ve önüne dönerek MinJi ile mutlulukla ilgilenmeye devam etti.

"Ya sokucam yapacağınız işe! Ulan Jungkook! Ulan hıyar herif!" İçeriye üstünde pembe çiçekli bir önlükle söylene söylene giren Yoongi elindeki yemek tabaklarını büyük masaya dizmeye başladı. O sırada da elinde telefonla mutfaktan çıkan Bogum kahkahaları arasında Yoongi'yi çekiyordu.

"Lan çekmesene it oğlu it!"

"Kusura bakma hyung , patronumun kesin emri. Çekmezsem kovar beni."

"Bogum, git o patronuna söyle; onun götünü sikerim!" Bogum kamerayı kapatarak mutfağa geçtiğinde Yoongi tabakları dizmeyi bırakmış ve kendisine gülümseyerek bakan eşinin yanına gitmişti.

"Aşkım! Bana yaptıklarına bir bak! Kocanla nasıl da alay ediyorlar?! Gidip hepsinin kulağını çek lütfen!" Yoongi küçük bir çocuk gibi mızmızlanarak Jimin'e sarıldığında Jimin , saçlarını okşamıştı şefkatle.

"Sen merak etme kocacığım ben hepsine kızacağım tamam mı?" Yoongi şirin şirin kıkırdayarak eşinin yanağından öperken Jungkook elindeki fırın tepsisiyle görüş alanlarına girmişti. Tam ardından da Bogum başka bir tencereyle onu takip ediyordu.

"Aferin Yoongi hyung ne güzel kurmuşsun masayı. Öğreniyorsun yavaş yavaş." Jungkook kışkırtıcı bir şekilde konuştuğunda Yoongi sinirle kaşlarını çatmıştı.

"Şerefsiz herif." Yine söylene söylene kalkmış , Jimin'nin elinden tutarak onun da kalkmasına yardımcı olmuştu. Jimin , bebeğini , Taehyung kucağına alamayacağından , almış ve masaya oturmuştu. Jennie de ayaklanıp Taehyung'un kalkmasına yardımcı olmuş ve birlikte diğerlerinin yanına geçmişlerdi.

"Yoongi daha herkes oturmadı neden başlıyorsun yemeğe?!"

"Aşkım açlıktan zıbarıyorum sabahtan beri! Oturuyorlar işte yiyeyim ne olacak sanki?!"

"Ayıp hyung koskoca adamsın , evlenmişsin çocuk yapmışsın ama görgü kurallarını hala öğrenmemişsin , kınıyorum seni." Bogum kafasını onaylamazcasına iki yana sallarken masanın altından yediği güçlü tekmeyle inledi.

"O patronundan öğrendiklerini bana satma çocuk, gömerim seni olduğun yere!"

"Tamam hyung." Bogum suçlulukla kafasını öne eğerken Jennie gülerek yanına oturmuş ve omzunu okşamıştı.
Jungkook , ilk Taehyung'unki olmak üzere , bütün tabaklara yemekleri koyduktan sonra eşinin yanına oturmuş ve son bir defa eksik var mı diye göz gezdirmişti. Her şeyin tam olduğunu fark ettiğinde memnuniyetle gülümseyip o da yemeğini yemeğe başlamıştı.
Yoongi , Jimin'nin tabağına mezelerden eklerken az önce aynı şeyin Jungkook'un da Taehyung için yaptığını gören Bogum onlardan örnek alıp kendisi de Jennie'nin tabağına bir meze ekledi. Öküz Yoongi bile yapabiliyorsa o da yapmalıydı tabi ki. Yine de biraz ürkerek kızın tepkisine bakarken korktuğunun aksine Jennie kibar bir şekilde teşekkür etmiş ve gülümseyerek mezeyi yemişti. Kendisini içinden tebrik ederek yemeğine döndüğünde sinsice sırıtan Yoongi bile moralini bozmamış , omuz silkmekle yetinmişti.

Eğlenceli sohbetler , şen kahkahalar ile yenilen yemekler Taehyung'a o kadar çok lezzetli geliyordu ki. Hayatında ilk defa böyle bir ortamdaydı , başta Jungkook olmak üzere kendisini seven kişiler vardı. Mutluydu. İlk defa bir Noel'i yalnız başına soğuk yer yatağında ağlayarak geçirmek yerine sıcak evinde arkadaşlarıyla , kocasıyla ve henüz aralarına katılmamış olan kızlarıyla birlikte geçiriyordu. İşte uzun ve güzel bir hayat , aslında Taehyung için tam şu an da başlıyordu...

Sakin olun bebisler, özel bölümler yazıcam tabiki 😌✌️

The Bad GuyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin