"J-Jennie? Benim gördüğümü sen de görüyor musun?" Taehyung'un fısıltıdan farksız çıkan sesinin bir kıyamet alameti olduğunun farkındaydı Jennie. Bir eliyle hala Taehyung'u sakinleştirmek için omzunu okşarken yavaşça arkasını dönüp gergince Bogum'a baktı. Bogum'un yaptığı tek şey ise sırıtarak omuz silkmek olurken gözlerini devirip önüne döndü. Cidden çok rahat bir adamdı ve bu sinirlerini bozuyordu.
Taehyung aniden ellerini Jennie'den çekip sanki her şey gayet normalmişçesine yüzüne o tatlı (!) gülümsemesini yerleştirip masasında oturan eşine yöneldi.
"Sürpriiizzz kocacııımmm!" Kollarını iki yana açıp neşeyle söylendiğinde Jungkook hala şaşkındı. Fakat minik eşini ve bebeğini gördüğü için çok mutlu olmuştu. Vakit kaybetmeden tekerlekli sandalyesini geriye itip bacağını patpatladı ve eşinin kucağına oturmasını seyretti memnuniyetle.
"Hoşgeldiniz güzelim. Bu ne güzel bir sürpriz böyle." Jungkook kucağındaki çocuğun saçlarını şefkatle okşadı. Bugün fazlasıyla gergin olduğu halde Taehyung'u görünce her şeyi unutmuş , keyfi yerine gelmişti.
"Bay Jeon , biz çıkalım efendim. Bir şeye ihtiyacınız olursa kapının önünde bekliyor olacağız."
"Beklemenize gerek yok Bogum , Taehyung akşam benimle birlikte eve gelir isterseniz gidebilirsiniz." Taehyung gülümseyerek Jungkook'un göğsüne sokuldu. Bütün gün boyunca onun yanında olacağı gerçeğiyle mutlu olmuştu.
"Pekala efendim iyi günler." Bogum yanındaki kızın omzunu kavrayıp dışarı çıkardı.
"Mm... eğer kahvaltı etmediysen bir şeyler yiyelim mi?" Kızın tepkisinden korktuğu için çekinerek sorsa da aldığı cevapla rahatlamıştı.
"Olur , çok açım zaten." Bogum gülümsedi ve birlikte şirketten çıktılar. Onu Seul'ün en güzel restorantına götürmeyi planlıyordu fakat incelik olması nedeniyle yine de sordu:
"Gitmek istediğin bir yer var mı bakalım?"
"Aslında çok güzel pirinç keki yapan bir seyyar satıcı tanıyorum , ona gidebiliriz. Hem buralara da yakın tazen." Bogum kıkırdayarak kafasını iki yana salladı. Galiba Jennie'yi lüks restorantlara alıştırması zor olacaktı. Gerçi , alışması gerekiyor muydu ki?
O sırada şirkette işler biraz garipti. Jennie ve Bogum gittikten sonra Jungkook yanağına bir öpücük kondurmuş ve tam karşılarında oturan sarışın kadınla konuşmalarına devam etmişti.
"Dediğim gibi Bayan Shin , babanızla bu projeyi hayata geçirirsek iki holding için de oldukça iyi bir miktarda kar sağlanacak. Ne düşünüyorsunuz."
"Neden illa babama ihtiyaç duyuyorsunuz ki Bay Jeon? Daha şirketin sahibi olmasam da ben de iyi bir müdürüm. Projeyi neden benimle devam ettirmiyorsunuz?" Pekala , Taehyung'un sabrı sınanıyordu. Bu kadın Jungkook'un eşi olduğunu yaklaşık beş dakika kadar önce öğrense de iddialı bir şekilde konuşuyor ve kocasının gözlerinin içine baka baka sırıtıyordu. Üstelik bakışları da çok sinsiydi. Fakat Taehyung kendini tutması gerektiğinin de bir o kadar farkındaydı. Eşinin işlerini asla batırmak istemezdi zira gece gündüz küçük aileleri için çok çalışıyordu. Ona bu nankörlüğü yapamazdı , yapmamalıydı.
Karnındaki küçük çıkıntı üzerinde bulunan iri eli tuttu destek almak istercesine. Sırtını iri göğüse yaslayarak yerine iyice kuruldu. O kadına göz dağı vermek için bu pozisyonu alsa da biraz yatar gibi olduğu için kolayca uykusu gelmişti. Zaten küçük bebeği sayesinde zamanının çoğunu uyuyarak geçiriyordu çünkü tıpkı şimdiki gibi uykusu geliyordu. Ama uyuyamazdı. Ne konuştuklarını duyması gerekiyordu. Gözlerini zorla açık tutmaya çalışsa da bir süre sonra dayanamayıp göz kapaklarına yenik düştü ve uykuya daldı eşinin kucağında."Eşiniz uyudu galiba Bay Jeon." Genç kadın önündeki sehpadan kahvesini almadan önce Jungkook'un kucağındaki Taehyung'a bakarak söyledi.
"Ah evet. Hamile olduğu için şu sıralar çok uyuyor. Müsaadenizle onu koltuğa yatırayım ve konuşmaya devam edelim olur mu?"
"Tabi ki müsaade sizin." Kadın kahvesini yudumlarken Jungkook Taehyung'u uyandırmamaya dikkat ederek kaldırdı ve deri koltuğa usandırdı. Böyle durumlar için her zaman dolapta bulundurduğu battaniyeyi çıkardı ve küçüğünün üstünü örtüp alnına da öpücüğünü kondurarak masasına geri döndü.
"Babam da projeye olumlu bakıyor Bay Jeon. Ama dediğim gibi bu projenin yapımında babamın yerine ben geçmek istiyorum."
"Nedenini öğrenebilir miyim?"
"Ah tabi... Babam artık yaşlandı. Eskisi kadar dinç değil ve her ne kadar kabul etmese de çok yoruluyor. Ben de artık bu işi iyice öğrenip babama destek olmak istiyorum. Şu yaşıma kadar bir sürü eğitim alsam da uygulama olmadan tam öğrenilemiyor ne yazık ki."
"Haklısınız Bayan Shin , öyleyse birlikte çalışabiliriz."
"Harika. O halde sözleşmeleri bir an önce imzalayıp yavaştan başlayalım."
•••
Taehyung duyduğu boğuk seslerle rahatsız olup açtı gözlerini. Yattığı yerden birazcık doğrulup etrafa göz attı. Jungkook'un ofisindeydi. Bilinci nihayet açıldığında olanları hatırladı ve kendine lanetler okuyarak kalktı koltuktan. Aniden gözleri kararınca olduğu yerde sendeledi. Duraksayıp kendine gelmeye çalışırken Jungkook çoktan yanında bitmişti.
"Bebeğim iyi misin?" Jungkook endişeyle sorduğunda kafa salladı Taehyung.
"İyiyim aşkım merak etme , sadece aniden ayağı kalktığım için gözüm karardı." Beline yerleşmiş elleri okşadı sakinleştirmek istercesine.
"Bay Jeon isterseniz bir tansiyonunuza bakalım ne olur ne olmaz?"
"Teşekkür ederim Rose, gerçekten iyiyim." Genç kız gülümseyerek kafa sallayıp odadan çıktığında Taehyung parmak uçlarında yükselerek kollarını eşinin boynuna doladı.
"Seni endişelendirdiğim için üzgünüm."
"Bir daha o kadar hızlı hareket etme tamam mı? İyi olduğuna eminim değil mi? Tansiyo-"
"İyiyim hayatım gerçekten. Hem acıktım ben , işlerin bitmedi mi daha?"
"Bitti birtanem. Seni yemeğe götürmemi ister misin yoksa evde mi yiyelim?"
"Aslında buralara yakın bir yerde pirinç keki yapan bir seyyar satıcı var. O Ajusshi'ye önceden hep giderdim bayağı görmüyorum. Hem onun pirinç keki lezzetli olur çok canım çekti ona gitsek?" Taehyung nazlanarak parmaklarıyla Jungkook'un göğsüne hayali çizgiler bırakırken büyüttüğü gözleriyle ve büzdüğü dudaklarıyla alttan alttan bakıyordu kocasına. Eh , kocası da bu tatlılığı reddedemezdi de zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Bad Guy
FanfictionTaehyung küçük bir oğlandı , hem bedeniyle hem de ruhuyla. Jeon Jungkook ise yalnızlık ve sevgisizlikten bıkmış kötü bir adam. -Mpreg- Başlama tarihi: 21.07.21 Bitiş tarihi: 05.02.23