21|Patron Taehyung

2.2K 204 35
                                    

"Birinci kural ; kocamla göz teması kurmayacaksın , onunla konuşmayacaksın , o bir şey derse dinlemeyeceksin. Bu evde benim sözüm geçer anladın mı? Patronun benim!" Taehyung oturduğu koltukta bacak bacak üstüne atmış , kollarını şişmeye yüz tutan göğüslerinin altında birleştirmiş önünde dikilen kıza evindeki bazı kuralları aktarıyordu. Bunu yaparken sanki bir devlet meselesi çözüyormuşçasına ciddi duran yüz ifadesi ve sert sesi ne yazık ki sabah Jungkook'un üstüne zorla giydirdiği ,büyük olan bununla çok tatlı durduğunu iddia ettiği, sarı tulumunu ve kafasının tepesinde topladığı minik saçlarının şirinliğini engelleyemiyordu. Ayrıca hamileliğin ve yaklaşık birkaç hafta boyunca hareketsiz kalmanın sonucuyla almış olduğu kiloları , yanaklarının tombulluğunu ,  kızarıklılığını da unutmamak gerekiyordu.

"Bir diğer kural ise evimde asla böyle dolaşamazsın Jennie."

"Nasıl yani anlayamadım efendim?" Genç kız çekingence karşısındaki bedene sorduğunda aldığı sert bakışlarla bin pişman olmuştu. Gerçekten patronu daha ilk iş günü olmasına rağmen ona kök söktürüyordu!

"Ne demek anlayamadım?! Anlama kıtlığın mı var kızım senin! Diyorum ki evimde böyle çıplak dolaşamazsın! Derhal üzerindeki elbiseyi değiştir!" Taehyung'un sesini yükseltmesiyle Jennie yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu. Ardından gelen emre itaat etmek için saygıyla eğilerek odasına doğru yol aldı.

"Ayrıca yüzündeki o makyajı da sil. Podyuma mı çıkacaksın temizlik mi yapacaksın belli değil canım." Giden kızın arkasından söylenerek yanındaki sehpanın üzerinde duran büyükçe bardaktaki sütü aldı ve kocaman yudumladı. Bardağı dudaklarının arasından geri çekti ve dudağının üstünde oluşan beyaz çizgiyi diliyle temizleyip 'oh' çekti. Ayaklarını da önünde duran sehpaya uzattı ve iyice yayıldı koltuğa.

"Canım bebeğim benim merak etme annen bu şırfıntıyı babandan uzak tutacak. Hatta belki kovarım , yerinde başka birini alırız olur değil mi?" Eli karnında henüz daha fetüs olan bebeğiyle konuşurken oldukça huzurlu hissediyordu Taehyung. Tek eksik kocasıydı. İşleri şu sıralar o kadar yoğun oluyordu ki sabah erkenden çıkıyor , akşam sekizden önce eve geri dönemiyordu. Her ne kadar özlese de bir şey demeye hakkı yoktu. Sonuçta kendileri için çalılıyordu , bir de mızmızlanıp kafasını meşgul edemezdi.
Derince iç çekip gözlerini yumdu. Hamilelik oturduğu yerde bile yorulmasına neden olurken bir de süt içmesiyle bastıran uykusuna engel olamayıp gözlerini yumdu.

O sırada da Jennie üzerini değiştirmiş , patronun dediği gibi bolca bir eşofman ve tişört giymişti. Odasından çıkıp salona geri döndüğünde koltukta oturur şekilde uyuyan bedeni gördü. Şu ana kadar huysuz ve kendini beğenmiş olduğunu düşündüğü Taehyung'un uyurken bir bebekten farksız görüntüsüne gülümsedi. Ardından da minik bedeni zarar vermemek amacıyla çok dikkatli bir şekilde koltuğa uzandırmış , üstünü de yumuşak bir battaniyeyle örtüp yanından ayrılmıştı. Artık kendi işine bakmalıydı ve bu yüzden Bodrum kattaki temizlik malzemelerinin bulunduğu odaya attı kendini. Şimdi kendisini temizlenmeyi bekleyen kocaman bir ev ve uyandıktan sonra yaptığı işlere bahane bulacak  huysuz bir patronu vardı!

•••

Jungkook önündeki son dosyayı da incelemeyi bitirip  masanın bir kenarına fırlattı. Ağrıyan başını ellerinin arasına alıp ovaladı geçmesini istercesine. Fakat Taehyung'un sesini duymadan geçmeyeceğinin çok iyi farkındaydı. Bu yüzden kafasını zar zor kaldırıp yanı başındaki telefonunu aldı eline. Son aramalardan en üstteki 'Güzel eşim🙈🧚‍♀️💕🥺💅✨' yazısına tıkladı. Taehyung bir ara telefonunda kendisinin çok sade kayıtlı olduğunu iddia ederek ağlamıştı. O da hemen nasıl kaydetmek istiyorsa öyle yapmasını söylemiş , telefonunu miniğine vermişti. Fakat sonradan bunun pek de iyi bir fikir olmadığını anlasa bile  bir daha değiştirmeye tenezzül dahi etmemişti. Sonuçta hamile bir Taehyung ile uğraşmak düşünüldüğünden çok çok daha fazla zordu.
Arama butonuna bastığında cihazı kulağına götürerek bir süre bekledi ancak cevaplanmayan çağrı ile içinde yeşeren endişe tohumlarını engellemeye çalıştı. Belki de lavaboda olmalıydı. Birkaç dakika beklemeyi denedi ama fazla sabredemeyip ikinci sefer aradığında telefonun kapanmasına yakın bu sefer açılmıştı.

"Taehyung aşkım nerdeydin? Aradım ama açmadım bebeğim endişelendim."

"Efendim benim , Jennie. Şuan Bay Jeon uyuyor o yüzden telefona ben baktım endişelenmemeniz için." Jungkook eşinin sesini duyamamanın hayal kırıklığını yaşasa da bunun üzerinde çok durmadı.

"Neden uyuyor Jennie? Bir sorunu yok değil mi? Ateşi mi var yoksa?"

"Hayır efendim sadece süt içti o uyku yapmış olmalı , eşiniz gayet iyi."

"Ah anlıyorum. Pekala eğer uyanırsa beni aramasını söyle."

"Tabi efendim." Jungkook herhangi bir cevap vermeden telefonu kapattığında kafasını tekrar kollarının arasına gömdü. Ancak çok geçmeden tıklanan kapısıyla sabır dileyip kafasını kaldırmak zorunda kaldı yeniden.

"Girin!" Komutu verdiğinde açılan kapının ardından asistanını gördü.

"Bay Jeon , bir kadın geldi. Randevusu yokmuş ama sizi görmek istediğini söyleyip inatlaşıyor. Müsaitseniz gelsin mi? Yoksa güvenlik mi çağıralım?"

"Gelsin." Sırf merakından kabul ettiği misafiri içeriye girince kendine lanetler etti. Taehyung'un annesi olacak o şırfıntı çirkin yüzündeki pişkin sırıtmasıyla asistanı tabiri caize odadan kovmuş , masanın karşısındaki deri koltuklardan birine oturup bacak bacak üstüne atmıştı.

"Ee naber damat?" Ağzındaki sakızı geviş getirerek sorulan soruya karşılık Jungkook'un tepesi attı. Tek gözü sinirden seğirirken alnında belirginleşen damar onu birazcık(!) korkutucu yapıyordu.

"Ne sikim yapıyorsun burada sen?! Bir daha gözüme gözükmeyeceksiniz demedim mi?!" Jungkook fevrice karşısındaki kadına söylendiğinde aldığı sinir bozucu gülümseme ile daha da gerilmişti.

"A-a! Niye öyle diyorsun damat? Oğlumu özlemiş olamaz mıyım, hm?"

"Olamazsın. Taehyung senin oğlun değil , Taehyung senin hiçbir şeyin değil! Şimdi şu kapıdan siktir olup git , bir daha da ne sen ne de kocan karşıma çıkmayacaksınız anladın mı?!"

"Kocam öldü." Kadının yüzündeki gülümseme silinirken durgunca cevap verdi.

"Ee bana ne? Ne yapayım şimdi ben?"

"Yardım et bana Jungkook. Peşimde tefeciler var. Bir haftaya borçlarını ödeyemezsem öldürürler beni , ne olur yardım et."

"Saçma salak konuşma sana yardım etmeyeceğim. Benim yokluğumda Taehyung'a çektirdiklerine sayarsın bunu da. Şimdi son kez söylüyorum ; seni saçlarından tutup kapıya sürüklemeden önce siktir git ve geberiyor musun ne yapıyorsan yap. Hadi!"

"Öyle mi Jeon?"

"Öyle!" Dedi kendinden emin ve net bir şekilde Jungkook. Ancak aldığı yanıt ile vücudundaki bütün sinir yerini derin bir endişeye ve korkuya bıraktı.

"O zaman Taehyung'a bütün gerçekleri anlatmalıyım hm? Hem hamile olduğunu, üstelik riskli bir hamilelik olduğunu da duydum. Bence her şeyi öğrenmesi onun ve bebeğiniz için iyi olmaz. Ne dersin? Bana yardım edecek misin , yoksa biricik eşini ve bebeğini kaybetmeyi göze alır mısın?"

The Bad GuyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin