28|Hediye

1.4K 138 3
                                    

Gittikçe batırıyormuşum gibi geliyor , okullar açılmadan önce hemen final yapmak için götümü yırtıyorum resmen , affedin 🥺

Taehyung , o kabus gördüğü gecenin ardından tam anlamıyla Jungkook'un dibinden ayrılmıyordu. Yemek yerken , duşa ve tuvalete girerken  , işe giderken , çalışırken , hatta ve hatta şirketteki toplantılarında bile Jungkook'un yanındaydı. Aslında onluk bir sıkıntı yoktu; küçüğünü günün her dakikasında , tuvalette olsa bile , görmeyi çok sevmişti ama Taehyung yoruluyordu çünkü o işi gereği yerinde duramayan bir adamdı. Toplantıdan toplantıya koşuyordu , bazen de işleri dışarıda olduğundan sürekli hareket halindeydi ama Taehyung onun gibi değildi. Küçük bedeni bu kadar harekete alışkın olmadığı gibi bir de hamileydi. Bebek onu daha da çok gördüğünden sürekli yatma eğiliminde olduğu halde hala Jungkook'un peşinde dolaşıyordu. Jungkook gördüğü kabusu  kendisine anlatmamakta ısrarcı olan eşine artık anlatması için ısrar etmiyordu her ne kadar merak etse de.
Yaklaşık bir hafta Jungkook'un işlerinin Taehyung'un da Jungkook'un peşinden koşmasıyla geçmişti. Haftayı böyle tamamladıklarında ise Jungkook şirkete gitmeyi bırakmış , evden çalışmaya başlamıştı. Bu durumdan ikisi de oldukça memnundu , eh yatağından çıkmayan Taehyung daha çok memnundu tabi.

Jungkook gelen son maili de kontrol ettikten sonra bilgisayarı kapatıp komidinin üstüne bırakarak telefonu aldı eline. Gelen birkaç mesaja cevap vermiş ve yatmadan önce yarın için alarm kurmuştu. Bebeklerinin doktor kontrolü vardı. Kontrolden sonra da alışverişe götürmek istiyordu Taehyung'u. Birlikte bebek odasın için mobilya bakmalılardı. Artık beşinci ayda olduklarından hazırlıklara başlamaları gerekiyordu.
Yatağa uzanarak kendisine dönük uyuyan eşini kolları arasına aldı. Kafasını boynuna soktu ve güzel kokuyu soluyarak uyudu. Şakasız , Jungkook bir tek bu şekilde derin bir uyku çekebiliyordu.

•••

Çalan alarmı duyup uyanan yine her zamanki gibi Jungkook olmuştu. Alarmı kapatıp gülümseyerek hala uyumaya devam eden Taehyung'a baktı. O sadece onun verdiği öpücüklerle uyanabilirdi ve öyle de oldu.
Yüzüne kondurulan öpücüklerle gözlerini açtı yeni güne Taehyung. Tembelce gülümseyerek kollarını üstüne eğilmiş olan kocasının boynuna doladı.

"Günaydın güzelliğim."

"Günaydıııınn." Kelimeydi uzatmasıyla dudağına tekrar bir öpücük kondurulmuştu ve Jungkook yardımıyla yataktan kalkmıştı.

"Kahvaltımızı yapıp hemen hastaneye geçmeliyiz bebeğim. Hadi tuvalette işlerini hallet ben de üstüne ne giyeceğine bakayım."

"Güzel şeyler bul lütfen."

"Kocanın zevkine güven sen." Taehyung kıkırdayarak odalarında bulunan ebeveyn banyosuna girdi. Jungkook'un eşofman ve sweat seçeceğine adı kadar emindi.
İşlerini halledip banyodan çıktığında toplanmış yatağın üzerinde gördüğü siyah bir eşofman , ince tayt  ve sarı bir sweatle kıkırdadı.

"Sen üstünü giyin birtanem , o taytı da eşofmanın içine giyersin diye çıkarttım hava çok soğuk , üşütmezsiniz. Ben duşa giriyorum şimdi , evet bu kadar." Daha ne diyeceğini bilemeyen Jungkook yanağına aceleci bir öpücük kondurmuş ve banyoya girmişti. Onun arkasından şapşal şapşal gülümseyerek bakmayı bırakıp üstündeki pijamaları çıkartarak kıyafetleri giydi Taehyung. Ardından da aynalı masasına oturup yüzüne bakım yapmak için birkaç krem seçti. Makyaj yapmak istemiyordu pek fazla çünkü Jungkook onun bile bebeklerine zararlı olduğunu düşünüyordu. Kremlerini yüzüne güzelce sürdükten sonra kirpiklerini maskarayla kıvrımlaştırmış , dudaklarına da nemlendirici sürmüştü. Saçlarını taradığı sırada Jungkook sadece bel altını kapatan bir havluyla çıkmıştı banyodan. O üstünü giyinirken aynadan bakmamak için çok büyük bir efor sarfetmişti. Eğer bakarsa iyi şeyler olmazdı , çok iyi biliyordu.
Masadan kalkıp cama yöneldi ve perdeyi hafifçe aralayarak dışarıya bakmaya başladı. Sadece öylece bakıyordu çünkü tek amacı vakit geçirmekti. Jungkook derhal üstünü giyinmeliydi.

"Nereye bakıyorsun öyle kızarık yanaklarınla , hm?" Arkasında hissettiği beden ve duyduğu sesle irkildiği için yerinde hafifçe zıpladı ve arkasını döndü. Üstünü çoktan giyinmiş olan Jungkook pişkince sırıtarak kollarını beline sararken o da parmak uçlarında yükselip  kendi kollarını onun boynuna doladı.

"Hiçbir yere , sadece sana bakmamaya çakışıyordum." Jungkook eşinin açık sözlülüğüne kaşlarını kaldırarak baktı. Taehyung onu bazen cidden çok şaşırtıyordu.

"Hmm... Neden?" Anlamamazlıktan gelerek ellerinin altındaki ince beli okşarken sordu.

"Bilmem ki? Sana dayanamadığımdandır belki?" Taehyung deli gibi utansada söylemişti bunu. Kafasını öne eğip şişkin karnında göz gezdirdi. Jungkook'a utandığını gösterip de daha fazla rezil olmak istemiyordu.
Aniden havalanan bedeniyle ağzından ufak bir çığlık koparıp kollarını bulunduğu yere iyice doladı düşme korkusuyla.

"Pekala hemen kahvaltımızı yapıp hastaneye gitmeliyiz çünkü bende kendimi tutamam. Ama söz veriyorum istediğini sana vereceğim güzelim , hem de doğum gününde." Jungkook'un kulağına fısıldayarak söylediğiyle daha fazla etkilenmişti. Yine de onu cevapsız bırakmamak için kulağına eğilmiş ve fısıldamıştı:

"Hmm , güzel bir hediye olacak gibi duruyor Hyungie"

Ee yine geçiş bölümü oldu 😔
Ama merak etmeyin hemen yeni bölümü yazmaya başlayacağım uyuya kalmazsam bu gece gelir , kalırsam da yarın 🤷‍♀️

The Bad GuyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin