Yaren; Konum belirtiyorum Gökçe!
Yaren; Hemen buraya geliyorsun!
Yaren; Son defa söylüyorum!
0546****; Yanlış numara
Yaren; Bak yaa
Yaren; Bende yedim.
Yaren; Dün geceden beri gelmemek için bin takla atıyorsun.
Yaren; Kızım bak ben bu evi tek ba...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
“23.Bölüm”
Çantamın içine kırmızı rujumu ve oda anahtarını koyduğumda aynaya dönüp saçlarımı kontrol ettim. Odanın kapısı tıklatıldığında parfümü boynuma sıkarak, "Geliyorum," dedim.
Miran'la havuzdan çıktıktan sonra gidip yemek yemiştik. Yemekten kalkar kalkmaz odalarımıza gelip parti için hazırlanmaya başlamıştık.
Işıkları kapatıp odadan çıktığımda karşıda süs havuzunun yanında beni bekleyen Miran ile göz göze geldik.
Siyah bir pantolon beyaz gömlek giymişti, nefes kesici duruyordu.
O da benim üstümdeki vişne çürüğü elbisemi süzdü. Askılıklı dizlerime kadar uzanan bir elbiseydi. Dizlerimden ise kasıklarıma kadar bir yırtmaç vardı.
Siyah tek bantlı bir ayakkabı giyinmiştim. Çantamı omzuma takarak ona doğru yürüdüğümde o da bana doğru bir kaç adım attı. Önünde durduğumda iki elini kotunun cebine yerleştirdi. "Hazırım gidebiliriz"
Müzik sesi burdan çok net duyuluyordu. "Gidelim bakalım" dediğinde yan yana yürümeye başladık. Birşey dememişti beğenmemiş miydi acaba giydiklerimi?
Otele yakın olan sahile geldiğimizde sadece otelin müşterilerinin bulunduğu nezih bir alan oluşturulmuştu. İlerleyip puflara karşılıklı oturduğumuzda çantamı ortadaki küçük masaya bıraktım. Arkama yaslandığımda garson gelip siparişlerimizi istedi.
Miran viski istediğini söylediğinde bende alkollü kokteyl söyledim. "Çabuk sarhoş olur musun?" dedi Miran müzikten dolayı sesini yükselterek.
"O kadar fazla içmiyorum, bu yüzden henüz hiç sarhoş olmadım" öne doğru eğilip biraz daha yaklaştı bana. Göz göze geldiğimizde yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirdi.
Elmacık kemiğimi baş parmağı ile sevdiğinde bir kaç saniye sonra geri çekildi. Garson siparişlerimizi bıraktığında uzanıp hazırlanan kokteylden biraz içtim. Telefonumun ekranını açıp saate baktığımda henüz otel müdüründen herhangibir mesaj yoktu.
Bir Kaç Saat Öncesi;
Odadan sessizce çıkıp kapıyı kapattığımda başımı hafifçe eğip Miran'nın odasını kontrol ettim. Herhangi bir ses seda yoktu.
Sessizce resepsiyona doğru ilerlediğimde görevli bana döndü. "Buyrun efendim?"
"Ben otel müdürünüzle görüşmek istiyorum da, mümkün mü acaba?"
"Bir memnuniyetsizlik mi yaşadınız?"
"Hayır," dedim başımı olumsuz anlamda sallayarak. "Öyle birşey değil ama gerçekten müdürünüzle görüşmem gerekiyo-"
