Yaren'im

Bölüm 47

*Yaren'im*

Keyifli Okumalar:)

47.Bölüm

Miran Karahan

"Uyan!" Dedim cama hızla vurarak. "Yalvarırım uyan!"

Çaresizlikle diz çöktüm.

Ellerimin arasından kayıp gidiyordu. "Söylemişin ışte..." dedim cama ara vermeden üst üste vurarak. "Birimizden birimize zarar gelirse demiştin! Ben sana söz verdim Yaren'im..."

Cama bedenimde kalan son güçle vurdum. "Yalvarırım uya-"

"Anahtar burda!" Arkadan koluma çarpan cismi hissettiğimde yüzük kutusunun yanına düşen anahtara baktım. Sonra omzumun üstunden arkama baktım.

Halil önde durmuş, Deren ise arkadan ensesine silah dayamıştı.

Bana anahtarı atan ise Halil idi.

Yerden anahtarı alıp hızla ayağa kalktım. Sendelesemde umursamadım. Yere eğilip hızla kilitleri açtım.

"Dayan..." ilk kilidi yerinden söktüm. "Yalvarırım dayan"

İkinci kilidi açtığımda oluşan boşluktan su ayaklarıma doğru aktı. Suyun boşalmasıyla Yaren yere uzanmıştı.

Yanına diz çöktüm. Eğilip kulağımı kalbine yasladım.

Benim nefesim kesilsin ona nefes olsun istedim o an.

Kalbi atmıyordu.

Geri çekildiğimde iki elimi kalbinin üstüne yerleştirdim. Kalp masajı yapmaya başladım.

Eğilip tekrardan kulağımı göğsüne dayadım. Her gece o göğsümde uyuduktan sonra uyuyabilmek için kalp atışlarını dinlediğim kadının kalbi atmıyordu.

Yüzüne düşen tüm saçlarını geri ittim. Burnunu kapattığımda dudaklarına eğildim. Tüm nefesimi üfledim. Hafifçe geri çekilip nefesini hissetmeyi denedim. Ama yoktu.

"Kardeşim tamam," dedi Furkan arkadan omzumu tutarak. "O-Olmuyor belli ki"

Ağlıyordu.

Herkes ağlıyordu.

Son defa deneyecektim. Başımı yıkık dökük tavandan gözüken kararmaya yüz tutan gökyüzüne kaldırdım. "Benim canımı al, ona nefes et" bir yaş daha düştü gözümden onun bedeninin üstüne.

Eğilip tüm nefesimi tekrardan verdim ciğerlerine. Geri çekileceğim an dudağıma değen suyu hissettim. Sonra şiddetli bir öksürük sesi geldi.

Başımı geri çektim yanağından yere sular süzülüyordu, ve şiddetle öksürüyordu.

Kollarımın arasında yatan bedenini yan çevirdim. İyice öksürsün diye.

Kollarımda iki büklüm olduğunda ciğerlerine, midesine dolan su yüzünden kusuyordu.

"Battaniye getirin! Çabuk"dedim arkamda duran askerlere bağırarak. Kollarımla iyice sardım üşümesin diye.