Bölüm 33

29.5K 1.2K 549
                                    

~Yaren'im~

Gerçek sevgi insanın yüreğinde saklıdır. Ben yüreğimi yüreğine emanet ettim. Duymadan seslenmeyi biliyorsa bir yürek; Görmeden sevmeyide, özlemeyide bilir elbet.

Bir arabanın içindeydim, yanımda  Mirza onun yanında Elçin vardı.

Mirza yola çıktığımızdan  beri sağ avcunun içinde birşeyi sıkı sıkı tutuyordu. Ağlamıyordum, inanmıyordum çünkü. Arabadaki kimseden çıt çıkmıyordu kimse inanmıyordu çünkü. Gitmezdi, gidemezdi.

Birşeyler dönüyordu ve sanırım ne döndüğünü öğrenmek için bir yerlere gidiyorduk. Nereye gittiğimiz umrumda değildi şuan tek düşündüğüm gittiğim yerde onunla karşılaşmaktı.

Ya da ben yanlış hissediyordum, herşey doğruydu ve gideceğim yerde bir arabanın arkasına bindirilmiş tabutuyla karşılaşacaktım. O zaman ruhumuda o tabutun içine gömüp sessizce bir köşeye cekilecektim.

Araba durduğunda başımı kaldırıp  camdan dışarıya baktım. Yaklaşık iki saattir yoldaydık  ve geldiğimiz yer Şırnak askeriyesiydi.

Bu kapının önünde kavuşmuştuk bir kaç gün önce. Şimdi ise nerde olduğunu, nefes alıp almadığını bilmeden giriyordum bu kapıdan.

Arabadan indiğimizde öndeki aracında kapıları  açıldı Erkan abi, Asım bey ve Esma hanım o araçtaydı.

Askeriyenin büyük kapısı bizim için açıldığında askerlerle birlikte kapıya ilerledik. Asım bey bir kaç adım önümde çaprazımda duruyordu. Elindeki bayragı hâla sıkı sıkı tutuyordu.

O gün, eve gelen komutanı gördüm karşımda. Göreve gideceğini Miran'a haber veren komutan.

"Hoşgeldiniz," dedi Asım beyin önünde durarak. "Asım amca," eğilip elini öptüğunde yakından tanıdığını anladım. Sonra dönüp Esma hanımın elini öptü.

Benimle göz göze geldi. Tanımıştı sanırım. "Geçelim içeri konuşacağım sizinle"

Birşeyler dönüyordu emindim artık.

Askeriyeye girdiğimizde üst kata çıkmak yerine zemin kata indik. Bir alan çıktı karşımıza heryerde haritalar vardı,  tanımadığım onlarca insanın fotoğrafları asılıydı. Bazı adamların yüzüne kırmızı kalemle çarpı işareti atılmıştı. Karşımızdaki duvarda silahlar asılıydı neden buradaydık bilmiyordum.

"Oturun lütfen"

Içeri loş bir ışık girdiğinde masanın etrafındaki sandalyelelere geçip oturduk. "Ne oluyor Eray?" Dedi Erkan abi.

"Anlatacağım kardeşim"

O da karşımızda durduğunda ellerini masaya yerleştirip derin bir nefes aldı. "Miran'ın şehit düştüğü falan yok."

Sessizlik oldu, herkes güçsüz bir nefes verdi. "N-Nasıl?" Dedi Elçin. "Aslında ne durumda olduğunu bilmiyoruz, Teröristler helikopterin düştüğünü öğrenmiş, hepsi Miran'ın peşindeler bizimle birlikte karış karış her yeri arıyorlar. Tabii haberimizin olmadığını zannediyorlar. Eğer Miran ellerine düşerse herşeyi biter. Bu yüzden bir süre Miran'ı şehit göstermek zorundayız"

Yaren'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin