Yaren'im

Bölüm 22

-Yaren'im-

•Keyifli Okumalar•

“22.Bölüm”

Yaren;

Yaren; Hemen yan odanda bu halde uyuyorum.

Yaren; Aramızda sadece bir duvar var.

Yaren; Bu arada günaydın:)

Miran; Kendi ağzınla söylüyorsun

Miran; Hemen yan odamdasın.

Miran; On saniye içinde yanındayım.

Yaren; Kapım kilitli canım:)

Miran; Kahvaltımızı bahçeye söyledim, yeriz sonra da biraz yüzeriz.

Yaren; Olur, uyar bana.

Miran; Gerçi ben seni tercih ederim kahvaltı yerine.

Yaren; Duvarı kırıp gelebiliyorsan, buyur.

Bir anda arkamdaki cam tıklatıldığında direk arkamı döndüm. Bahçeye açılan camı gece sıcak olduğu için açık bırakmıştım. Miran'da şuan omzunu boydan boya olan cama yaslamış kollarını göğsünde baglamış bir şekilde beni izliyordu.

Telefonu yatağın içinde herhangi bir yere bırakıp güldüğümde büktüğüm bacağımı daha çok çektim kendime. Arkam ona dönük olduğu için bacağımı kendime çekmemle öne çıkan kalçalarıma bakışları kaydı.

Onu daha çok zorlamak için kollarımı havaya kaldırıp esnediğimde yatağa doğru adımladı. "Günaydın," dedi mayhoş sesiyle.

Elimi ona uzattığımda yatağa çağırdım. "Tehlikeli sulardasın!" dediğinde alt dudağımı ısırarak gülümsedim. Dün geceden sonra ona olan cesaretim katbekat artmıştı.

Elini tuttuğumda dizini yatağa yasladı. "Kahvaltı geldi bahçedeki masaya kurdular" dediğinde başımı sallayıp onu kendime doğru çekiştirdim.

"Yaren," dedi elimi bırakarak. Geri çekildiginde kaşlarımı çattım. "Birşeylerden emin olmadan yapamam"

Neyi kastettiğini anlamıştım direk. Başımı olumlu anlamda sallayıp yataktan kalktığımda, "Bir gün eğer kalbinde olduğumdan emin olursam sözlerim var sana. Hiçbirini unutmadım" dedi.

"Ben giyinip geliyorum hemen"

Başını sallayıp odadan çıktığında banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Üstüme şort ve karnımı açıkta bırakan bir büstiyer giydiğimde saçlarımı tepemde at kuyruğu yapıp makyaj yapmadan çıktım.

Miran kahvaltı masasında beni bekliyordu. Geçip hemen sağında ki sandalyeye oturduğumda bana döndü. Sessizce kahvaltımıza başladığımızda ikimizde birbirimize kızgın degildik ama aramızda sessizlik hakimdi.

Portakal suyumdan bir yudum aldığımda yutkunup Miran'a döndüm. Üstünde salaş bir sporcu atleti onun altında ise şort vardı. Göz göze geldiğimizde gülümsedim. Göz kırptığında çatalımdaki omleti yedim.

İkimizde doyduğumuzda otelin servisini çagırıp masayı toplattık. Soğuk iki içecek söylediğimizde havuzu gören verandaya geçip oturduk. Miran içeceğinden bir yudum alıp telefonunu masanın üstüne indirdiğinde üstündeki atletin ensesinden tutup bir çırpıda çıkardı. Yanıma indirdiğinde üstünü süzdüm.

Vücudu, kasları gerçekten kusursuz görünüyordu. Vücudunda üç yerde kurşun izi vardı. "Gelmiyor musun?" dedi havuzu göstererek. "Seni izlemeyi tercih ederim,"

"Sende zevklisin aslında" güldüğümde ayaklarımı önümdeki sehpaya uzattım. Beni son defa baştan aşağı süzdüğünde havuzun önünde durup balıklama atladı. Sular etrafa saçıldığında derin havuzda beş dakika kadar dalıp çıkarak yüzdü.

Onu izleyerek içeceğimi bitirdiğimde kalkıp odama geçtim. Mayomu giyip saçlarımı açtığımda tekrardan bahçeye çıktım. Miran en derine dalmış geniş havuzda kulaç atıyordu.

Merdivenlerden yavaşça aşağı inip bende en derine daldığımda yüzerek yanına geçtim. Sırtına kollarımı doladığımda direk arkasına dönüp bana baktı. Göz göze geldiğimizde gülümsedim. Kollarını belime doladığında bizi birlikte yüzeye çıkardı. Saçlarımı geri itip derin bir nefes aldığımda o da saçlarını geri itti. Tek eli ile belimi sıkıca sarmıştı. Üstümü baştan aşağı süzdüğünde parmakları sırtımda geziniyordu.

Kollarımı ürkekçe boynuna doladığımda ensesindeki ıslak saçlarını oksadım. İkimizi tekrardan birlikte havuzun en dibine daldırdığında kendimi tekrardan onun kollarına bırakmıştım. Belimi bıraktığında ellerimi ve ayaklarımı hareket ettirerek ondan uzaklaştım.

O yüzeye çıktığında tekrardan ona doğru yüzdüm. Dibinde durup kendimi ona sürterek yüzeye çıktığımda belimi tutmasıyla üst dudaklarımız birbirine değdi.

Dudaklarımı aralayıp nefesimi verdigimde üst dudağıma ufak bir buse kondurdu. Kirli sakallarını okşadığımda anlını anlıma yasladı.

"Akşam," dedi mırıldanarak. "Otelin düzenlediği bir parti varmış sahilde, gidelim mi yemekten sonra?" geri çekilip yüzüme baktığında başımı olumlu anlamda salladım. "Olur gidelim. Eğleniriz hem"

"Sen iste ben hemen eğlence yaratayım sana," ondan uzaklaşarak güldüğümde elimi suya vurarak yüzüne su attım. "Sen bana su attın?" büyük bir şaşkınlıkla konuştuğunda geri geri yüzerek, "Kurşun atmadım Miran" dedim.

O da elini sertçe suya vurduğunda yüzüme gelmesiyle güldüm. Elimden tutup kendine çektiğinde göğüslerimiz birbirine çarptı. Alt dudağımı ısırdığımda gözleri dudaklarıma kaydı.

"Hazırlanmam lazım, yemek yemeğe gideceğiz sonra partiye"

"Hazırlanma sen böylede çok güzelsin"

"Herkes senin gibi düşünmüyor ama," kaşları çatıldığında sitemle, "Sikmişim herkesi, herkesten sanane! Dönüp sana bakacak cesaretleri olur mu acaba?!"

Başımı omzuma yatırıp gülümsediğimde o yüzüme gelen saçları geri itti. "Neyse daha duş alacağım!" dedim geri çekilerek.

"Yardım lazımsa hemen yan odandayım" havuzdan çıkıp yerdeki havluyu bedenime doladığımda ona dönüp, "Teşekkür ederim bu nazik teklifin için" dedim.

"Rica ederim, her zaman.."

Gülümseyip odaya girdiğimde perdeleri çektim. Akşam yemeğine iki saat vardı. Şimdiden hazırlanmaya başlayacaktım.

Çünkü akşam için çok güzel planlarım vardı.