Bölüm Şarkısı: Teoman, Çoban Yıldızı
🎶
Aras'ın bana evlenme teklifi etmesinin üzerinden bir ay geçmişti. Bu sadece karşılıklı birbirimize verdiğimiz bir söz olarak kalmıştı aramızda. Sadece ikimizin arasındaydı.
Fakat bana verdiği yüzüğü ben cam içine aldırıp ölümsüzleştirmiştim ve o günden beri de parmağımdan çıkarmıyordum. O yüzüğü görmek sanki Aras'ın gözlerinin içine bakmak gibiydi. Aras'ın gözlerinin içine bakmak ise huzura kavuşmak gibiydi. O artık yanımda olmasa bile yanımdaydı. Bu çok güzel bir histi.
Bugün Erva'yla beraber büte kaldığımız dersin sınavına girmiştik. Sadece tek bir dersten kalmıştık. Zaten biz Erva'yla her zaman aynı dersten geçer aynı dersten kalırdık. Bazen sınav notlarımız bile aynı olurdu. Bunu nasıl başarıyorduk bilmiyorum ama üniversite sınavında da öyle olmuştu. İlk sene tutturamadığımız eczacılığı bu sene ikimiz de tutturmuştuk. O benim beyin ikizimdi. Bugünkü sınav da ikimiz için de iyi geçmişti.
Sınavdan çıktıktan sonra okula yakın bir kafeye geldik. Uzun zamandır baş başa kalmamıştık ve ben onunla baş başa kalmayı çok özlediğimi fark ettim.
''Ne yapacaksın bugün?'' diye sordu kahvesinden bir yudum alırken.
''Aras'ın kardeşiyle tanışacağım bugün.'' dedim heyecanla.
Alaz bir keresinde abisini görüntülü aradığında ben de Aras'ın yanındaydım. O zaman telefon üzerinden tanışmıştık. Sıcak davranmıştı bana ama bugün ilk defa yüz yüze gelecektik. Bunun gerginliğini üstümden atamıyordum.
Benim heyecanım ona da bulaştı ve ''Geldi mi?'' diye sordu. ''Ne zaman?''
''Üç gün önce geldi. Zaten Aras'ı üç gündür bu yüzden göremiyorum.'' Neyse ki yüzüğü benim yanımdaydı.
''Tamam asma suratını hemen. Anca hasret gidermişlerdir.'' dedi gülerek. ''Öncelikle.'' Ellerimi tuttu. ''Heyecanlanmana hiç gerek yok.''
''Söylemesi kolay," diye söylenerek elimi çektim. "Uzay'ın bir kız kardeşi olsaydı da sen de onunla tanışmaya giderken ben de sana böyle gereksiz tavsiyeler verseydim.''
''Damla var ya.'' dedi ve durdu. ''Yani o da Uzay'ın kız kardeşi gibi.'' Haklıydı. Öz olmasa da kardeş gibilerdi.
''Damla'dan da güzel görümce olur ama.'' dedim gülerek.
''Bazen dünyanın en iyi insanıyken bazen de bir cadıya dönüşüyor.'' Kafasını iki yana salladı. ''Uzay'ı gerçekten çok seviyor ve onu üzdüğümü düşündüğü an pençelerini göstermekten asla kaçınmıyor.''
''Umarım Alaz öyle biri değildir.'' dedim korkuyla. Erva bu tepkime güldü. ''Gülme! Kız resmen abisine aşık. İnstagramını bir görsen Aras'la dolu. Geçenlerde bir yenisini daha paylaşmıştı 'bolca özlem...' diye.''
''Göstersene bana şu kızı.'' dediğinde telefonumu çıkarıp instagram profiline girdim ve telefonu Erva'ya uzattım. Erva incelemeye başladı. ''Gerçekten güzel bir kız.''
''Güzelliğine bir şey demiyorum zaten. Beni ilgilendirmez. Allah sevdiğine bağışlasın.'' dedim. ''Abisi de bir o kadar yakışıklı. Allah onu da bana bağışlasın.''
Erva bu söylediğime kahkaha atarken telefonu bana uzattı. Telefonu aldığımda ben de onun gülmesine eşlik ediyordum.
''Amin.'' dedi ve kahvesini içmeye devam etti.
''Sen ne yapacaksın?'' diye sordum.
Yüzüne tatlı bir gülümseme yayıldı. ''Uzay ve Damla'yla lunaparka gideceğiz.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Sonsuz
Teen Fiction"Ben seninle mutlu son istemiyorum." dediğimde söylediğimi algılayamamış gibi bana baktı. "Mutlu olalım ama aynı zamanda sonsuz olalım." ''Mutlu son olmasın, mutlu sonsuz olsun.'' dedi ve gülümsedi. ''Ama o film mutsuz sonla bitmişti.'' ''O şarkının...