42. Bölüm

72 10 0
                                    

Merhaba sevgili okurlarım. 2 bin okumaya ulaştık, yavaş yavaş büyüyoruz. Hepinize teşekkür ederim :)

Teşekkürümü sizlere göstermek için kalan bölümleri her birinize ithaf etmeye karar verdim ve bu bölümle buna başlıyorum.

Kitabımıza en çok oy veren ya da yorum yapan kişiler arasından seçeceğim ithaf edeceğim kişiyi.

Bu bölümü de yoluma başladığımdan beri yanımda olan, her bölümüme oy verip yorumlarını benden esirgemeyen mdkslms kullanıcısına ithaf ediyorum.

Şimdi yeni bölüme geçebiliriz. İyi okumalar...

ALYA MANAS

Bazı anlar vardır. Hiç bitmesin istersin.

Bazı anlar vardır. Hiç yaşanmasın istersin.

Benim onunla yaşadığım anılar hem bitmesini hiç istemediğim hem de hiç yaşamamış olmayı dilediğim anlardı.

Bundan dört yıl önce, Galata Kulesi'nde bana ikinci kez evlenme teklif ettiği anda dursaydı zaman. Bir aptal olduğum yeniden yüzüme vurulmasaydı. Kalbim bir kez daha birine aldanmasaydı.

Ya da hiç tanışmasaydım onunla. En başından annemi dinleyip yurt dışına gitseydim tanımazdım onu. Kalbimi bu kadar etkisi altına alamazdı. O benden gittikten sonra kalbimden nefret etmezdim.

Ama kader diye bir şey vardı. Ne demişlerdi? Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir. Benim hayatımda buydu işte. Hiçbir zaman gerçekten sevilmemek vardı kaderimde.

Belki de aşk bana haramdı ve ben o harama her elimi uzattığımda bunun cezasını çekiyordum yüreğimdeki yangınla.

Başım Adil'in göğsündeyken onun kalp atışlarını dinledim ve benim de kalbim onun düzenli atışlarına eşlik etmeye başladı.

Kendimi daha iyi hissettiğimde başımı göğsünden kaldırdım. ''Beni eve bırakır mısın?''

Başını salladı ve önüne dönerek arabayı çalıştırdı.

Onu gördüm diye yıkılıp karalar bağlayacak değildim. Artık geri dönmüştüm ve birkaç gün içinde arkadaşlarımla görüşecektim. Eğer beni tekrardan aralarına almayı kabul ederlerse onunla karşılaşmam da kaçınılmaz olacaktı. Buna alışsam iyi olurdu.

Bunca yıl onunla karşılaşmamak ya da onun adını anmamak için ne Türkiye'ye adam akıllı gelmiştim ne de arkadaşlarımla görüşmüştüm ama şimdi buraya gelirken kendimi buna hazırlamıştım. Hiç görüşmesem bile Erva ve Uzay'ın önümüzdeki ay olacak düğünlerinde karşılaşacaktım. Sadece tahminimden erken karşılaştığım için afallamıştım.

Ailemin bu sene başında taşındıkları yeni eve bıraktı Adil beni. Bu eve ilk defa gelişimdi. Bir insan kendi evini aylar sonra mı görürdü?

Adil'e teşekkür edip iyi olduğumu belli eden bir gülümsemeyle ona veda ettim ve bagajdan valizimi alıp bahçeli yeni evimizin bahçesine girdim.

Zile bastığım an tüm kötü duygularımı paspasın altına süpürdüm. Ailemi çok özlemiştim ve artık onlarla yeniden beraber olacaktım. Bunun mutluluğu sarmıştı şu anda beni.

Mutlu Sonsuz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin