ALYA MANAS
Vizeler bizi ezip geçmişti ama sağ çıkıp ramazana ulaşmıştık. Bugün ramazanın on sekizinci günüydü ve bizimkiler iftara bize geleceklerdi.
Ramazana girdiğimizden beri Aras'la doğru düzgün görüşemiyorduk. Ben devamsızlık hakkımı kullanarak okula gitmiyordum genellikle ve büyükannemler bizde olduğu için de çok sık dışarı çıkamıyordum. Üstüne bir de ramazan için Alaz da gelmişti geçen hafta. Aras da onunla vakit geçiriyordu.
''Gözde.'' dedi babaannem anneme seslenerek. ''Bu bitti.''
''Tamam anne.'' dedi annem. Onların yanına gidip tencereyi aldı ve ocağa koyarak altını yaktı.
Anneannemle babaannem mutfak masasında oturmuş sarma sarıyorlardı ve bitirmişlerdi.
Menümüz; kremalı mantar çorbası, zeytinyağlı sarma, çiğköfte, islim kebabı, çerkez ve mevsim salatası ve son olarak da güllaçtı.
Sarma anneannem ve babaannemdeydi. Çiğköfteyi babam yoğuracaktı. İslim kebabını annemle beraber yapacaktık, ben ayrıca çorbayı yapacaktım. Arya ise salataları yapacaktı. Güllacı ise dün akşam yapıp dolaba koymuştuk.
Annem de islim kebabının köftesini hazırlıyordu. Ben de patlıcanları kesiyordum. Normal şartlar altında annemle mutfağa girmeyi sevmezdim. Hele de ramazanda girmeyi hiç sevmezdim çünkü onun yaptığına ben karışırdım benim yaptığıma ise o karışırdı. Ama bugün misafirler benim misafirlerim olduğu için annemin sözlerine katlanacaktım.
''Biraz daha ince kes o patlıcanları.'' dedi annem uyarı dolu bir sesle.
''Karışma kıza.'' dedi anneannem. Gözlerimde büyük bir sevgiyle anneanneme döndüm ve öpücük attım.
Annem de bunun üstüne bir şey söylemedi. Çünkü söylerse birazdan anneannem onun başına gelir ve onun yaptıklarına karışırdı.
İftara son bir saat kala her şeyimiz hazırdı. Erva biraz erken gelmişti ve salatada Arya'ya yardım etmişti.
Arya'yla beraber balkonumuzdaki masayı biz gençler için hazırladık. Annemler içeride yiyeceklerdi.
İçeri girip yeni oturmuştum ki kapı çalınca tekrar ayağı kalktım. Ben gidene kadar Arya açmıştı kapıyı ve gelen Umut'tu.
''Oy benim sarı oğlanım gelmiş.'' diyerek Umut'a sarıldı babaannem. Babaannem Umut'a sarılınca Umut elindeki soğuk çay poşetini Arya'nın eline tutuşturdu.
Umut babaannemin elini öptü. ''Nasılsın Halime teyzem?''
''İyiyim oğlum sen nasılsın?'' dedi babaannem sevgiyle.
Umut'u gerçekten babaannem de anneannem de çok seviyorlardı. Civciv kendini sevdirmeyi iyi biliyordu.
''Ben de iyiyim.'' dedi Umut ve bu sefer anneannemin elini öptü. ''Sen nasılsın Lale teyzem?''
''İyiyim oğlum.'' dedi ve Umut'a sarıldı.
''Bu civciv neden benim ailemin her ferdiyle bu kadar yakın olmak zorunda.'' diye mırıldandı Arya. ''Hayır yani bunun nesini seviyorsunuz bu kadar. Limon gibi hem sarı hem ekşi.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Sonsuz
Teen Fiction"Ben seninle mutlu son istemiyorum." dediğimde söylediğimi algılayamamış gibi bana baktı. "Mutlu olalım ama aynı zamanda sonsuz olalım." ''Mutlu son olmasın, mutlu sonsuz olsun.'' dedi ve gülümsedi. ''Ama o film mutsuz sonla bitmişti.'' ''O şarkının...