Tüm duyguları elbet bir gün yaşar insan. Kimse hayatının sonuna kadar mutlu yaşamaz. Ya da kimse mutsuzluktan ölmez.
İniş çıkışlar vardır hayatta. Önemli olan bu virajları hasarsız atlatmaktır.
Benim şuan geçtiğim viraj çok keskindi. Bir dönemeçteydim. Ya hasarsız yolun sonuna ulaşacaktım ya da yolun kenarındaki uçurumdan yuvarlanıp hislerimi öldürecektim.
İnancım yolun sonuna hasarsız bir şekilde ulaşmaktı. Ama diğer ihtimalden ise ölesiye korkuyordum.
Hayatımın iniş kısmındaydım. Her inişin bir çıkışı olduğu gibi sonunda buradan da çıkacaktım. Bunun farkındayım ama ben bu süreçte acı çekmek istemiyorum. Geçici bir durum için kalbimin beni üzmesini, beynimin bana acımasız davranmasını istemiyorum.
Eve geldiğim gibi odama girdim. Arya da arkamdan geldi. Yalnız kalmak istediğimi söylesem de gitmedi. Yatağa oturdu ve beni çekerek dizine uzanmamı sağladı. Ardından saçlarımı okşamaya başlayınca gözlerim doldu.
‘‘Ağla diye yapmadım.’’ dedi gülerek. Modumu değiştirmeye çalışıyordu.
‘‘Biliyorum.’’ Ben gülememiştim. Bunun yerine tebessüm ettim.
‘‘Sana bir hikaye anlatacağım şimdi.’’ dedi heyecanla. Yüzümü ona döndüm ve dinlemeye başladım. ‘‘Vakti zamanında Ekho adında bir peri kızı varmış. Bu peri kızı Narkissos adında bir adama aşık olur. Fakat Narkissos peri kızının aşkına karşılık vermez.’’ Ah peri kızı benim karşılıklı aşkım bile bu kadar acı veriyorsa senin karşılıksız aşkın seni öldürmüştür. ‘‘Ekho kara sevdaya tutulur ve günden güne eriyerek ölür.’’
‘‘Ne?’’ diye sözünü kestim. ‘‘Cidden ölmüş mü? Gerçekten mi ölmüş?’’ Gözlerim doldu.
‘‘Sakin ol Alya bu sadece bir efsane.’’ dedi Arya büyük bir şaşkınlıkla.
‘‘Bu acı benim de nefesimi kesiyor. Ölmem değil mi?’’ diye sordum ağlarken.
Arya gülmesini tutarak ‘‘Saçmalama.’’ dedi.
Peki tamam. Ölmek konusunda biraz abartmış olabilirim ama nefesimi kestiği kısım tamamen gerçekti. Aras'ın kokusunu özlemiştim. O kokuyu almadan da nefesim açılmayacakmış gibi geliyordu.
‘‘Müsaadenle devam ediyorum.’’ dediğinde başımı sallayarak onu onayladım. ‘‘Ekho’nun kemikleri kayaya, sesleri ise ‘eko’ denilen yankıya dönüşür.’’
Eko. Peri kızının karşılıksız aşkının yankısı. Peri kızının acılarının çığlığı.
‘‘Efsaneye göre Tanrı bu duruma çok kızar ve Narkissos’u cezalandırır. Narkissos bir gün su içmek için nehre iner ve nehirde gördüğü kendi yansımasına aşık olur. Nasrkissos da bu aşk sonucu bir kara sevdaya tutulur ve nehrin başından bir an olsun ayrılmaz. O da öylece eriyip giderek nergis çiçeklerine dönüşür.’’
‘‘O da ölür yani?’’ Arya başıyla beni onayladı. ‘‘Oh olsun ona.’’
‘‘Sen kendini Ekho verine koydun o zaman Narkissos da Aras olur.’’ dedi sırıtarak.
Bu ne saçma bir benzetmeydi. Bir benim aşkım karşılıklıydı, iki ben kendimi Ekho yerine koymamıştım.
‘‘Ben kendimi o peri kızının yerine falan koymadım.’’ dedim sinirle fakat bu sinirim daha sonra yerini gözyaşlarına bıraktı. Aras’ın da benim gibi nefesi kesiliyor muydu acaba?
Yüzüğüme baktım. Camı buğulanmış mıydı? Aras ağladığı için mi buğulanmıştı? Daha çok ağladım.
‘‘Ya tamam ağlama.’’ dedi ve beni dizinden kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Sonsuz
Teen Fiction"Ben seninle mutlu son istemiyorum." dediğimde söylediğimi algılayamamış gibi bana baktı. "Mutlu olalım ama aynı zamanda sonsuz olalım." ''Mutlu son olmasın, mutlu sonsuz olsun.'' dedi ve gülümsedi. ''Ama o film mutsuz sonla bitmişti.'' ''O şarkının...