"Evlilik mi?" diye bağırarak oturduğu yerden kalkmıştı Dilber hanım hiddetle. Yeşil gözleri iri iri açılmıştı, başı dönmüştü. Azad bütün ailenin karşısına geçmiş o kızla evlendiğini söylüyordu."Evet, neden bu kadar şaşırdınız?" derken oturduğu yerde rahat bir tavırla arkasına yaslanmıştı Azad. Ailesinin bu nişanı onu geçiştirebilmek için kabul ettiğini biliyordu, ailesi bir şeyi kolayca kabul edebilecek insanlar asla değillerdi. Bu köydeki insanların da, Nida'nın ailesinin de ve kendi ailesinin de tek çaresiz kaldığı durum nikahtı. Nida'yı kaybetmeyi asla göze alamazdı, bu yüzden hiç istemediği şeyleri yapmak zorunda kalmış ve yapmıştı. Nida için daha neler yapardı kendisi bile bilmiyordu.
"Biz nişan için topladık bu insanları oğlum." diyerek araya girmişti halası şaşkınlıkla. Bahçe baştan sonra bir sürü insanla doluydu.
"Nişan ya da nikah ne fark eder?" demişti Azad basit bir konuymuş gibi. Konunun ciddiyetinin kendisi de farkındaydı ama asıl farkında olması gereken o değil, ailesiydi. Nida'yı kimse ondan çekip alamazdı, onu kimse geçiştiremezdi ve şimdi hepsi bunu öğrenmek zorundaydılar.
"Azad, ne dersin sen!" diyerek bağırmıştı Ahmet bey büyük bir öfkeyle.
"Oğlunuz evlendi ama bir hayırlı olsun diyen yok," diyerek babasının gözelerine bakmıştı Azad, gözlerini bile kırpmadan Ahmet beye bakıyordu. Herkes anlayacaktı, herkes öğrenecek ve herkes görecekti. Nida'yı ne kadar çok sevdiğini hepsine öğretecekti.
"Böyle bir şeyi kabul edemeyiz biz!" diye bağırıyordu annesi, Azad ona doğru bakarak gülmüştü. Hayatının en mutlu gününde bu saçmalıklarla uğraştığı için etrafı kırıp dökmek geliyordu içinden.
"Kafayı yemişsin sen Azad!" diyerek bağıran bir diğer kişi Berfin olmuştu. Ağlayarak salona dalmıştı, Ömer onu tutmak istese bile Berfin delirmiş gibi Azad'a doğru koşmuş ve yakasına yapışmıştı.
"Kimseye fikrini sormadım!" diye gür bir sesle bağırmıştı Azad, sabrının sonuna geldiğinde. Yakasına yapışmış olan Berfin'i kollarından tutup kenara doğru attığında Ömer hızlı bir hareketle tutmuş, halası korkuyla bağırmıştı. Bütün ailenin Azad'ın üzerine gitmesi onu çileden çıkarmıştı, halası çaresizce etrafına bakınıyordu.
"Hayatım boyunca kimseye fikrini sormadım, Nida'ya aşık oldum ve onu aldım bu kadar!
"Azad sen neler söylediğinin farkında mısın?" diyerek şaşkınlıkla sormuştu Dilber hanım. "Biz sana karşı çıkmadık hepimiz o kızı kabul ettik! Ama sen ne yaptın? Nişan günü gittin evlendin, bunu annene babana nasıl yaparsın!"
"Aşık olduğum kadını başkasıyla evlendirmek isteyen annem mi söylüyor bunları?" diye sormuştu Azad, annesinin gözlerine paramparça olmuş bir yürekle bakarken. Sesi güçlüydü, duruşu güçlüydü, kişiliği güçlüydü ama aşkla çarpan yüreği paramparçaydı. Nida onu sevmiyordu, ailem dediği insanlar arkasından iş çeviriyordu, bunlar onu delicesine öfkelendiriyordu.
Dilber oğlunun söylediği şeyi duyduğunda gözlerini kaçırmıştı, bunu Azad'a kesin o kız ve ailesi söylemişti. Oysa ki onları sıkı sıkı uyarmıştı.
"Ben sana o kızın bu eve gelin geleceğini söylemiştim," demişti Ahmet bey kaşları çatılırken. O kızı da ailesini de yok etmeden sadece bir dakikasını alırdı ama oğlunu sevdiği için bu işi bu yolla yapmak istemiyordu.
"Baba, seni burada en iyi tanıyan benim." demişti Azad babasının yüzüne bakarken. "Bunu asla yapmayacağını ikimiz de biliyoruz."
Azad babasının geleneklerine ve verdiği sözlere ne kadar bağlı olduğunu biliyordu. Onun bir kez söylediği şeyden bir daha dönmeyeceğini en iyi o bilirdi. Nasıl bilmezdi ki, çok küçükken köyüm sokaklarında bulup sahiplendiği, çok sevdiği köpeği sırf babası bir kez söyledi diye konaktan atmak istemişti görevliler. Babasına sadece bir kez köpeğimi gönderme demişti Azad, dört yaşındaydı o zamanlar. Babası silahını çıkarmış ve gözü önünde vurmuştu köpeğini. Onun yüzüne her baktığında o silahı çekişini hatırlıyordu.
"Abi, olan olmuş Allah aşkına daha fazla tartışmayalım." diyerek araya girmişti Sümeyra hanım yoksa bu gidişat hiç iyi gibi görünmüyordu.
"Olan olmuş ne demek!" diye çığlık atmıştı Berfin, köşede duran cam vazoyu kaptığı gibi Azad'a fırlatırken. Azad fark etse de geriye doğru adım atmamıştı, vazo kaşına doğru geldiğinde cam parçalarıyla birlikte yere doğru bir kaç damla kan da süzülmüştü. Kadınlar çığlık çığlığa Azad'a doğru koşmaya başladıklarında Azad elini yukarıya doğru kaldırmış ve kimsenin yanına yaklaşmasına izin vermemişti. Beyaz gömleğine kaşından akan kanlar damlıyordu.
"Beni yaşayan ölüye çevirdin, Azad! Sana yalvarmama rağmen bir kez bana dönüp bakmadın, benim sizden başka kimsem yoktu!"
Azad'ın kulaklarında Nida'nın babasının sesi yankılanmıştı. Aynı şeyleri o da söylemişti, bizi yaşayan ölüye çevirdin demişti.
"Sümeyra!" diyerek bağırmıştı Ahmet bey öfkeyle, "Berfin'i odasına götürün!"
"Deneyelim mi?" diye sormuştu Azad, korkunç bir sesle. Ardından hiç beklemeden belindeki silahı çekip Berfin'e doğru tuttuğunda odada bulunan herkes şok üstüne şok yaşamıştı.
"Azad! Ne yaparsın sen?!" diye bağırmıştı babası, oğlunun bu kadar değiştiğini fark edememişti. Tamamen kontrolden çıkmış bir haldeydi.
"Yaşayan ölü dolu etrafım," diyerek Berfin'in gözlerine korkutucu bir şekilde bakmıştı Azad. Kesinlikle şakası yok gibiydi, Berfin gerilmişti. "Kontrol edelim hadi!" diye bağırdığında Berfin geriye doğru bir kaç adım atmıştı. Ömer dayanamayarak Berfin'in önüne atladığında Azad gözlerini Berfin'den alıp Ömer'e bakmıştı. Ömer'e doğum gününde bir köpek alıp verdiği gün, ölmüş köpeği yeniden doğup gelmiş gibi hissetmişti. Ömer bu aileden farklıydı onun gözünde.
"Azad, Allah'ını seviyorsan yeter artık!" diyerek bağırmıştı Sümeyra hanım, Dilber hanım fenalaşmıştı bir köşede, hizmetliler onunla ilgileniyorlardı. "Bak ne hale geldin, annen ne halde, Berfin ne kadar korktu, lütfen dur artık! Sen haklısın ama bunun yolu bu değil!"
"Benim yolum böyle," demişti Azad, silahını yavaşça indirirken. Berfin ve Ömer'e kısa bir bakış atıp ailesine doğru bakmıştı. "Misafirleri daha fazla bekletmeyelim de itibarınız sarsılmasın, hazırlanıp karımı almaya gideceğim."
Merhaba, yeni bölüm yetişirse bu gece (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVECEKSİN (Köy serisi I ) Tamamlandı
RomanceAzad Karan, yüreğinin tam ortasına kor gibi düşen Nida'nın aşkıyla yanıp tutuşmaya başlamıştır. Ateşi bir türlü dinmiyordur çünkü Nida onun yanından bile geçmek istemeyen, köydeki diğer insanlar gibi ondan korkan bir kızdır. Aşkının karşılığını ala...