"Lunapark"

24K 1.1K 157
                                    

Arabanın kapısını açıp nasıl koştuğumun farkında bile olmayarak kendimi rengarenk alana doğru yardırırken bulmuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.















Arabanın kapısını açıp nasıl koştuğumun farkında bile olmayarak kendimi rengarenk alana doğru yardırırken bulmuştum.

"Çok..." diye fısıldıyordum hayran hayran etrafa bakarken. Her yeri çocuk sesi dolduruyordu, rengarenk oyuncakların hepsi çalışıyordu ve burası aşırı kalabalık bir yerdi.

"Çok güzel..." diyerek tekrarlamıştım etrafımda dönerek diğer taraflara da bakarken. Televizyonda gördüklerimden daha güzel ve daha renkliydi, kitaplarda anlatılardan daha da etkileyiciydi ve ben buraya aşık olmuştum. Ne kadar süre boyunca gülerek etrafa baktığımı bilmiyordum ama keşfimi tamamladığımda buraya Azad'la birlikte geldiğimiz gelmişti. Gözlerimi atlıkarınca dan alıp lunaparkın girişine doğru bakmıştım. Azad arabadan inmiş, lunaparkın girişinde duruyordu. Yanımızdan insanlar gelip geçerken gülümseyerek ona doğru bakıyordum. Hava soğuktu, saçlarım geriye doğru uçuşuyor, yanaklarım soğuk rüzgarın etkisiyle kızarıyordu.

Azad'ın üzerinde bedenini saran siyah bir boğazlı kazak vardı, altında aynı renk pantolunu ve aynı renkteki kabanı, ona hiç kimseye yakışmayacağı kadar yakışmıştı. Uzun boyu ve güzelliğiyle insanların arasında çok çabuk dikkat çekiyordu, ben gülümseyerek ona bakarken o da beni izliyordu. Bir elinde dudaklarına doğru götürdüğü sigarası vardı, diğeri de kabanının cebinde duruyordu.

O an düşünmüştüm ve soğuk rüzgar daha da soğumuştu. Hatta rüzgar yanımdan geçip gitmek yerine onun ve benim aramda buz gibi bir duvar örmüştü, ben o duvarın arkasından Azad'a bakarken, o da beni izliyordu.

Benim içimi kaplayan bu çocuksu heyecan, hayatımda ilk defa lunaparka gelmiş olmanın sevinci bedenimi deli gibi oraya buraya koşturmama sebep olurken bu etrafımızdaki güzellikler onu hiç etkilemiş miydi? Biliyordum, onun buralara gelmek için küçüklüğünden beri bir çok imkanı olmuştu, istediği lunaparka gidebilirdi, çocukluğunu istediği gibi yaşama imkanı varken bunlardan hiç birini yapmış mıydı?

Şu an nasıl hissediyordu peki? Benim içimdeki mutluluğun yarısı kadar mutluluk var mıydı kalbinde? Çeyreği kadar? Çok az...

Azad olduğu yerde durup sigarasını içmeye devam ederken, aramızda olan rüzgar duvarını yavaşça yürüyerek delip geçmiş ve ona doğru ilerlemeye başlamıştım. Ben ona doğru ilerledikçe aslında onun gözlerinin tüm bu lunaparktan daha renkli olduğunu görebilmiştim.

Gözleri siyahtı ama hayattaki en parlak tonlardan daha renkliydi.

Ben yanına ulaştığımda sigarası bitmemiş olmasına rağmen elindeki sigarayı atmıştı Azad.

"Bir şey mi istiyorsun?" diye sorarken sesi son derece korumacı çıkmıştı. Gülmemek için kendimi zor tutmuştum, sanki çocuğunu parka götüren bir baba gibiydi. Erkekler yaşlanmaya başladıkları zaman böyle mi oluyorlardı? Aramızda alt tarafı 10 yaş vardı ama sanırım bu yaş sınırı benim sandığım kadar basit değildi.

SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin