"Korku"

89.8K 3K 614
                                    

"Elinize sağlık, Selma teyze

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Elinize sağlık, Selma teyze." demişti Buket anneme doğru gülümserken. Annem kahvelerimizin yanına su da bırakırken Buket'e bakmış ve o da sıcacık gülümsemişti. Buket'i çok severdi annem ve babam. 

"Afiyet olsun canım, siz kahvelerinizi için benim de ütü yapmam gerekiyor." 

Annem yanımızdan ayrıldıktan sonra Buket'e dün olanları anlatmıştım. Bu evde yaşamamasına rağmen bu evde olup bitenleri daha iyi biliyor ve bu evdekileri daha iyi tanıyordu. Çünkü bu bahçenin kapısı ardında herkes bu konağı, bu konaktaki insanları konuşuyorlardı. Buket olup bitenleri dinlerken gözleri iri iri açılmıştı, elindeki su bardağını masanın üzerine bırakırken yüzü bir an da donup kalmıştı.

"Azad bey mi?" diye sormuştu buz gibi bir sesle. Herkes gibi oda bu aileden korkuyordu, onların iyi tarafları olmasına rağmen kötü tarafları daha fazlaydı, bunu herkes biliyordu ama onlara karşı koyamıyordu. Onlardan daha güçlü kim vardı ki burada, hiç birimiz onların söyledikleri dışına çıkamıyorduk.

"O adam babama öyle çok bağırıyordu ki Buket, sanki karşısında bir insan yokmuş gibiydi. Babam sadece başını öne doğru eğmiş duruyordu. Bu insanlar çok korkunçlar, bu konak çok korkunç." demiştim, sesim o insanlardan bahsederken bile çekingen çıkıyordu. Yıllardır buradaydım ve yıllardır tüm köy gibi ben de ailem de onların korkusu altında yaşıyorduk.

"Ne olursa olsun, Nida. Sen araya girmemeliydin. O adam hakkında çok korkunç şeyler söylüyorlar, ya sana sinirlenseydi?" diyerek dehşetle konuşmuştu Buket. O bunları söylediğinde o adamın bana olan bakışları tekrar tekrar aklıma gelmiş, odama kapanma isteği yine gün yüzüne çıkmıştı.

"Bana öyle korkunç baktı ki bahçeye bir daha adım bile atmak istemiyorum. Onunla karşılaşmaktansa evde tıkılı kalmak daha iyi olur." demiştim oturduğum yerde dizlerimi yukarıya doğru çekerken. Buket başını onaylarca sallayarak söylediklerimi onaylamıştı. Onu bu eve alana kadar bile çok zorlanıyorduk, her seferinde babam kapının önündeki silahlı adamlara arkadaşım olduğunu anlatıyordu. Buket'in çantasını arayıp girmesine izin veriyorlardı. Bu yüzden tek arkadaşım oydu belki de. Böyle korkunç bir yere gelmek herkesi korkutuyordu. Bu insanların otoritesi karşısında herkes korkuyordu. Bu korkuyu kalbimize nasıl yerleştirmeyi başarmışlardı bilmiyordum ama dün karşılaştığım adamın sadece yüzüme bakması bile o korkuyu hissetmeme sebep olmuştu. Babama bağırırken sesinde bir gram yumuşaklık ve tereddüt yoktu,merhamet barındırmıyordu.

"Onun ne kadar korkunç biri olduğunu kendi gözlerinle görmüşsündür." demişti Buket. "Buna rağmen ona deli gibi aşık olan bir kuzeni var."

Şaşkınlıkla Buket'e bakıyordum. O adama aşık olan bir kız mı vardı? Hem de kuzeni miydi? Yüzünde sadece katı bir ifade barındıran, o iri cüssesiyle karşısındaki insana tehlike sinyalleri veren o adama aşık olmayı nasıl başarabilmişti? Hem de onun kuzeniyken ve nasıl biri olduğunun farkındayken. O sırada mutfak camının önünden  6 7 tane adam bahçenin diğer tarafına doğru koşmaya başlamışlardı. Burada her gün oraya buraya koşturup duran insanlar olduğu için alışmıştım ama onların her koştuğunu gördüğümde kalbim korkuyla dolup taşıyordu. Çünkü bir çok kez bu eve saldırmaya kalkan insanlar olmuştu, bir kez babam bacağından yaralanmıştı, her koşuşturmada yine aynı şey olur diye ölüp ölüp diriliyordum.

SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin