Arkadaşlar bölümü sabah yayınlamıştım ama problemler oldu ve kimseye bildirim gitmemiş. Şimdi tekrar yayınlıyorum.
Çalışma odasının tam ortasına kurulmuş büyük ahşap masada Azad ile karşı karşıya oturuyorduk. Masanın üzerindekiler iki kısma ayrılıyordu, benim tarafımdakilerin hepsi test kitapları, öğretim kitaplarıydı ve onun önündekiler de dosyalardı. İki gündür şirkete gitmiyordu ve sekreteri Ali bey gerekli şeyleri onun için buraya getiriyordu.
"Okuyor musun?" diye sormuştu Azad, gözlerini elindeki dosyadan ayırmadan. Onun sesini birden duyunca onu izlediğimi yakalamış gibi hemen kitabı daha sıkı tutmuş ve yüzümü kitabın arkasına doğru saklamıştım.
"Okuyorum." diyerek cevaplamıştım, ne kadar da yalancıydım ama suç kesinlikle benim değildi. O böyle karşımda dururken ben nasıl kitaba odaklanabilirdim? Uzun saçları hafif dağınık bir şekilde duruyordu ve en kötüsü de gömleğinin önü tamamen açıktı, insafa gelip de bir düğmesini bile kapatmamıştı. Bir de adımın yazılı olan yere her baktığımda gülümsemeden edemiyordum. Ben bu sınavı kazanamazsam kesinlikle sorumlusu Azad'dı.
Dayanamayarak sinsi bir şekilde gözlerimi kısmış, nefesimi tutmuş ve başımı hafifçe yana doğru götürerek çaktırmadan Azad'a doğru bakmıştım. Ama o an onun da bana bakabileceği hiç aklıma gelmemişti ve yakalanmıştım, göz göze gelmiştik.
Azad rahat bir tavırla elindeki dosyayı masanın üzerine bırakırken dudaklarında hafif alaylı bir gülümseme oluşmuş, göz göze geldiğimizde şaşırınca bana yakaladım seni der gibi göz kırpmıştı.
Yakalanmanın verdiği utançla gözlerimi kaçırmıştım ama tam da o sırada çalan telefonumla bu durumdan tamamen kurtulmuştum. Hiç beklemeden telefonu neşeyle cevaplamıştım.
"Efendim Buket?" diyerek şakımıştım. Son iki gündür her şey çok güzeldi, çok sakin ve huzurlu bir yaşam sürmeye başlamıştık. Ömer bir gün önce taburcu olmuştu ve Buket dün bana Ömer'le aralarında olan ilişkiyi bu hafta buluşup konuşacaklarını anlatmıştı. Sonuç ne olurdu bilmiyordum ama ikisi de sevdiğim arkadaşlarımdı, onlar adına kararları ne olursa olsun sevinirdim.
"Ömer'le buluşmaya giderken ne giyeceğim ben!" diye endişeyle bağırmıştı Buket, bu hallerine gülmeden edememiştim. Kim bilir ne kadar da heyecanlı bir zamanlardı bu zamanları, gülümsemem yavaşça solarken Azad'a doğru bakmıştım. Bizim hiç normal bir buluşmamız bile olmamıştı.
"Nida, lütfen benimle salı günü salı pazarına gel! Sen güzel seçersin mutlaka gelip bana yardım etmen lazım."
Buket'in söylediklerini dinliyordum ama Azad'la göz gözeydik. O da gülümsemiyordu ben de ama gözlerimiz hiç ayrılmıyordu birbirinden.
"Ben çarşamba günü doluyum, salı günü salı pazarına gelemem." diye cevaplamıştım ne söylediğimin bile farkında olmadan. Azad'la böyle zamanlarımız olsa nasıl olurdu diye düşünüyordum, ben ne giyerdim, ne kadar heyecanlanırdım kim bilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVECEKSİN (Köy serisi I ) Tamamlandı
RomansAzad Karan, yüreğinin tam ortasına kor gibi düşen Nida'nın aşkıyla yanıp tutuşmaya başlamıştır. Ateşi bir türlü dinmiyordur çünkü Nida onun yanından bile geçmek istemeyen, köydeki diğer insanlar gibi ondan korkan bir kızdır. Aşkının karşılığını ala...