🖤 Beyaz Güller 🖤

2K 90 25
                                    

Yemekten sonra annesinin evine geldiğimizde arabadan indik ve bahçeye doğru yürümeye başladık, bu kadının yaşadıklarını öğrenip onun yanına gitmek beni nedense sarsıyordu, yaşadıkları ağırdı? Bir başına kalmıştı kadın bütün zorluklar arasında. "Neden annen senin evinde değil de bu evde kalıyor? Allah korusun başına bir şey gelse yetişmek..." dedim ama sözümün devamını getiremedim çünkü ihtimal vermeyi geçin, cümleyi tamamlamak bile beni çok üzerdi, derin nefes aldı ve demir kapıyı açarak bana baktı.

"Çünkü bu ev babasından miras kaldı, bu evde yaşamak istedi? Ne kadar inat etsem de benim yanıma almak İçin, o benden daha çok inat etti. Kırmadım bende en sonunda, 'Öleceksem bu evde ölmek' isterim dedi" dediğinde üzülerek başımı eğdim ve derin nefes aldım, benim önden gitmemi bekleyince yürümeye başladım oda peşimden içeri girdi ve kapıyı kapattıktan sonra benim yanıma geldi.

"Peki üç ay sonra öleceğini bilmek sana ne hissettiriyor?" diye sorduğumda ellerini siyah kumaş pantolonun ceplerine soktu ve başını eğip burnunu çekti.

"Yaralıyor, her vaktimi onunla değerlendirmek istiyorum ama işler yüzünden bu pek mümkün olmuyor bazen? Bu da benim yaramı daha çok deşiyor, ömrünü uzatmayı çok isterdim bunun İçin çaresizim ama, beni deli ediyor, ama yapabileceğim bir şey yok? Bir yanım da seviniyor, çünkü bu hayatın kahrından ve acı geçmişinden kurtulacak, çilesi çok var...o hala geçmişte yaşıyor" dediğinde üzülerek kaşlarımı çattım ve başımı eğdim.

"Ölüm, bazen bazılarına kurtuluş olur"

"Evet. Bu yüzden sesimi çıkarmıyorum fazla...bir kere bana söyledi? 'Ölmek istiyorum' dedi Kurtulamıyorum yüreğimdeki acılardan o beni ne hale düşürdü bak' dedi, o an babamı bulup öldürmeyi çok istemiştim" dediğinde yutkundum ve kolunu tutup sıktım, başını bana çevirip bakınca endişeyle konuştum.

"Böyle bir şey yapma sakın..."

"Yapmayacağım tabi ki? Bununla uğraşacağıma annemle ilgilenirim"

"Senin bir çok adamın var, haber salsan hepsi fıldır fıldır onu ararlar..."

"Yapmayacağım Doğa tamam? Yok öyle bir şey. Yapacak olsaydım bunu zaten o gün yapardım" dediğinde başımı salladım ve yürümeye devam ettik.

"Öyle bir adamın yaşamasını tabi ki istemem ama senin de zarar görmeni istemem, bir başkasına da yaptırmış olsan bu yine de senin yapmadığın anlamına gelmez? Çünkü birine yapması İçin sen görev veriyorsun" dediğimde başını salladı.

"Haklısın, beni düşünmen de hoşuma gitti? Hangi ormanda kurtlar öldü?" dediğinde gergince konuştum ve koluna vurdum.

"Şu kurt meselesini açma sakın bir daha..." kıkırdadı.

"Hani korkmuyordun?"

"Korkmuyorum..."

"Ha ha"

"Sadece hoşlanmıyorum o kadar? Sus artık tamam yeter" dediğimde gülünce, bende çaktırmadan gülümsedim. Beraber annesinin odasına girdiğimizde kadın bizi görünce o kadar mutlu olmuştu ki resmen sanki on yaşında bir çocuk gibiydi, kocaman gülümseyip ikimize bakmaya devam ettiğinde bakışları ellerimize gitti, o anda hemen Tahir'in elini tutup sıktım ve parmaklarımı parmaklarının arasından geçirip çekiştirdiğimde peşimden gelmişti.

Kadın ellerimize bakınca tekrar o çocuk gibi gülümsemesini göstermişti. "Biz geldik!" deyip büyük sevinçle yatağın kenarına oturduğumda Tahir elini çekip omzuma koydu ve annesine baktı, annesi de bize gülümseyerek bakıp iç çekti.

"Hoş geldiniz evlatlarım? Gönlümde çiçek açtırdınız Allah da sizin gönlünüzdeki çiçekleri soldurmasın" dediğinde kocaman gülümsedim ve eğilip yanağını öptüm kadının sonra geri çekilip yüzüne baktım.

🖤 Sözleşme 🖤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin