🖤 Sözleşme 🖤

🖤 Ateşli Sarmaşıklar 🖤

Şaşkınlıkla ona baktığımda eli hala belimde yüzünde ise pislik bir sırıtış vardı endişeyle elini tutup itmek için hareket ettim o sırada gözlerim sol kolunda duran değneği fark ettiğimde kaşlarımı çattım, oda benim baktığım yere baktı ve alayla sırıttı. "Kocan sana ne olduğunu söylemedi değil mi?" dediğinde endişe ve korkuyla gözlerine baktım, hala elini itmeye çalışıyor ama sert tutuşu yüzünden belim acımakla kalmıyor bırakmıyordu da!

"Eğer yaptıysa bir açıklaması vardır, bırak beni! Eğer seni görürse..." gülmeye başlayınca kaşlarımı çattım öfkeyle, alayla sırıtıp gözlerime baktı.

"Kocan mı? Kocan? Ah Doğa ah o kadar masumsun ki bu oyunda piyon olduğunu göremiyorsun"

"Ne demek istiyorsun sen?"

"Teras diyorum? Yasaklı aşıkların ortak buluşma noktalarında manzara da çok iyi gidiyor sohbetleri"

"Ne diyorsun sen be?"

"Tahir sana geçmişiyle ilgili bazı şeyleri söylemedi mi? Tüh" dediğinde kaşlarımı iyice çatıp sertçe elini tuttum ve ittim, sendeledi ve hemen yanındaki masaya tutununca dişlerimi sıktım.

"Ne zırvalıyorsun sen? Açıkça konuş!"

"Kopyayı verdim zaten" dedi sadist bir şekilde gülümseyip yüzüne serinletmek için elini salladı, içimde hüzün ve korku hissettim.

Yasaklı aşk.

Tehlikeli bakışlar.

Tahir.

Hepsi beynimde yankılandı, ve sonra hemen ayaklanıp yalının teras kısmına gitmek için hareket ettim. Terasa geldiğimde hemen dışarı çıktım, yine bu Taner iti ne saçmalıyordu böyle! Aklı sıra Tahir'in beni aldattığını öne sürüp aramızda huzursuzluk çıkaracaktı!

Tahir yapmazdı.

Öleceğini bilse bile yapmazdı.

Adımı attım ve etrafa baktım, terasın az ilerisine gittiğimde Tahir'i gördüm, kimse yoktu, rahatlayarak oh çektim ve Taner'in burada olduğunu neler zırvaladığını ona söylemek için hareket ettiğimde sarışın, uzun boylu bir kadının kollarını ona doladığını görmemle yıkıldım.

Elim ayağım titremiş halde, gözlerim dolmaya başlamış destek almak İçin uzun kokteyl masasına tutundum, Tahir ona hareketli bir halde bir şeyler söyleyip bana bakmasıyla yüzü şaşkınlık ama aynı zaman da endişeyle bakmıştı, gözlerimden akan yaşları sildiğimde dişlerini sıkıp bana doğru gelmek için hamle yaptığında kadın da başını çevirip bana baktı, gözlerimi kıskançlık bir edayla ona kitlediğimde alayla sırıttı kollarını Tahir'in boynundan indirip koluna sarılınca Tahir öfkeyle bağırdı.

"Bırak Ahu, kemiklerini kırmamı istemiyorsan bırak..." dediğinde onlara doğru yaklaştım, dişlerimi ve yumruklarımı sıkıp kadına kitlenmeye devam ederek baktığımda kadın da gri gözlerini bana kitlemişti.

"Sanırım evlendiğin kadın bu ha Tahir? Çokta güzel, özellikle bana bakan asi gözleri beni heyecanlandırdı" dediğinde dişlerimin arasından konuştum.

"Ne oluyor burada?" diye sorup Tahir'e baktığımda bana endişeyle baktı.

"Güzelim bak yemin ederim sandığın gibi değil vallahi billahi..."

"Tam da sandığın gibi canım? Beni gördü ve geçmişten bahsettik? Bilirsin" deyip göz kırptı, Tahir durumu izah etmek için ağzını açmıştı ki kadın onun çenesini tuttu, o anda öpeceğini anladım! Tahir ona engel olmak için hamle yapmıştı ki kadının boğazından tuttuğum gibi ondan uzaklaştırıp sertçe terasın giriş kapısındaki duvara yaslamamla bağırdı, ellerini ellerime koyup sıkarken dişlerimin arasından konuştum.