🖤 Ağır Bir Yük 🖤

1.5K 76 19
                                    

Onun babası gelip kasayı alıp ve Sevim hanıma olanları söylememesi için elimden geleni yapacağıma Tahir'e söz verdim içimden, ilk olarak babası gelip kasayı bulamasın diye o kasayı köşke götürüp saklama fikri geldi aklıma? O köşkten eminim babasının haberi yoktu bunu kasaya girip baktığımda öğrenecektim tapusu orada mı diye.

Hemen odaya girdim Allah'tan Ranan evde yoktu erken gitmişti o olaydan sonra, yoksa olanları görür ve onu kaçırıp bilgi almak için kadına zarar verebilirlerdi ya da yapacağım planı bozabilirlerdi? Çok şükür bundan yana yüzüm gülmüştü. Tahir'in odasına girip kasayı açtım, tapuların olduğu dosyayı aldım ve karıştırmaya başladım bu evin tapusu, annesinin kaldığı evin tapusunu da burada saklıyordu, iyi bari kadının yanına benden önce giderse tapu istemek için önce yerini bulması gerekecekti!

Ama bulamayacaktı!

Köşkün tapusunu da bulduğumda gülümsedim ve dosyayı kapatıp yatağa koydum, kasaya tekrar baktığımda Tahir'in bir kaç tane elmas yüzükleri, kolyesi, iki tane Rolex altın saatleri buldum, onları da yatağa koydum, on deste yüzlük dolarlar ve eurolar gördüm, onları da alıp yatağa koydum, şirketteki önemli raporları gelir kazançlarının dosyaları vardı, onları aldım ve kasayı kapatıp dolaba gittim, siyah bir tane büyük bir çanta buldum ve bütün değerli şeyleri çantaya koyup sırtıma geçirdim, kasanın şifresini deli gibi bulmak için arayacaklardı açacaklarında ise boş görünce suratlarını görmek isterdim!

Hemen hızlı bir şekilde Tahir'in odasını kilitledim, bu onlarda özel bir şeylerin bu odada saklandığının düşüncesini verecekti, anahtarı da öylesine bir yere salladım bulduklarında ise onlarla dalga geçtiğimi anlayacaklardı.

Hemen aşağı indim ve Tahir'in boşta olan siyah Audi'nin anahtarını alıp evden çıktım ve garaja doğru koşarak ilerledim, şöför koltuğuna geçip çantamı yan koltuğa koydum ve kapımı kapatıp bütün kapıları kilitledim ve arabayı çalıştırıp geriye doğru sürdüm, telefonum çalınca ekrana baktım, Tahir'in adamı Berk arıyordu hemen cevap verdim. "Durum ne Berk? İyi haberlerini bekliyorum"

"Yenge ben şimdi patronun başına iki üç adam koydum koruması İçin anca o kadar ayarlayabildim, şimdi adamların yerini bulmak İçin hastanelere bakacağım"

"Senden haber bekliyorum"

"Sen ne yapacaksın?" diye sorduğunda düz asfalta geldim ve gaza bastım.

"Yapıyorum bir şeyler, görüşürüz" deyip gaza asılmaya devam ettim. Köşkün olduğu yere geldiğimde hemen çantayı alıp sırtıma geçirdim ve arabadan inip kapıyı kapattım, anahtarla içeri girdim ve odunların bulunduğu depoya inmek için koridoru geçtim, duvarın tam dibinde yerden açılmalı kapak olduğunu gördüm ve eğilip yukarı kaldırdım, merdivenlerden aşağı inip duvarda monte edilmiş açıp kapatma düğmesine bastım, etrafa baktığımda her her raflarla dolu ve inci gibi dizilmiş odunları gördüm.

Çantayı nereye saklacağımı düşündüm, etrafıma baktım, bakışlarımı tavana kaldırdığımda avizenin bulunduğu yerde bir açıklık gördüm, gözlerimi kısıp ellerimi belime koydum, bakışlarımı yere indirdim duvarda dayalı olan merdiveni alıp hemen ampülün olduğu yere getirdim ve çıktım, ip gibi bir şey vardı, iyice merak ederek ipi tutup çektiğimde kare bir tahta kapak aşağı süzüldü, kaşlarımı çatıp elimi uzattığımda elime metal şeyler geldi, birini tutup çıkardım, kuru sıkıya benzer küçük bir silah vardı, demek ki burada bile hazırlık yapmıştı akıllı adam.

Gülümseyerek silahın şarjörüne baktım, doluydu, belime koydum, çantayı çıkarıp özel bölmeye koydum ve ittim, tahtayı alıp yerine kapattım ve ipi de görünmeyecek bir şekilde tahtanın arasına sıkıştırıp merdivenlerden indim, o sırada telefonum çalınca ekrana baktım Berk arıyordu hemen cevap vermiştim merakla. "Durum ne?"

"Buldum yerini, hemşireden öğrendiğim kadarıyla sağ bacağının üzerine basamayacağını söylediler, kemik paramparça olmuş, değnekle yürüyeceğini söylediler"

"Beter olsun"

"Hastaneden çıkıyorlar ama, kafasına Tahir abinin annesini koymuş? Yenge acele etmen lazım, ben peşlerinden gideceğim taksiyle ama senin de orada olman gerekiyor, Sevim teyzeyi koruyan adamlar o adamlara pek karşı gelemeyebilir"

"Ben o eve yakınım, o kadını oradan alacağım, ve güvenli bir yere getireceğim" deyip kapattım, Sevim teyzeyi bu eve getirecektim? Bulamazlardı! Bu fikir sayesinde kocaman gülümsedim ve hemen acele ederek ışığı kapattım ve yukarı çıktım hızla.

Sevim teyzenin evine geldiğimde hemen arabadan indim, koşarak bahçeye girdim ve adamlara baktım. "Buraya Tahir'in babası gelecek adamlarla beraber, Sevim teyzeyi kimsenin bilmediği yere götürmek zorundayım" dediğimde hepsi birbirlerine baktı, dişlerimin arasından konuştum. "Beyler ciddiyim! Kadını öldürmeye gelecek eğer bu evin tapusunu vermezse!"

"Yenge yukarıda Sevim hanım"

"Adamlar ben çıkmadan gelirse hemen, dikkatli olun, bize zaman kazandırın" dediğimde hepsi bahçenin olduğu yere dizilmeye başladı, hemen evin içine girip merdivenlere koştum ve yukarı çıktım, Sevim teyze gözleri açık ona verdiğim güle bakıyordu, burukça ve bir şey hissettirmemeye çalışıp gülümseyerek yanına gittim, beni girince kocaman gülümsedi.

"Doğa? Hoş geldin kızım"

"Hoş bulduk tatlım"

"Oğlum nerede? Neden gelmedi?" diye sorunca kalbime bir acı girdi, derin bir nefes alıp yutkundum ve bakışlarımı kaçırdım.

"O yurt dışına gitti, acil bir iş görüşmesi yapacağını ve şirketini daha çok büyütecek bir ihale alacağını söyledi, bana da ani oldu? Sana haber edemedi bunun İçin üzgün" dediğimde gülümsedi.

"Oğlum benim, hep çalışkan ve hırslıydı. Sen neden geldin peki? Beni mi özledin?"

"Evet seni özledim, ama sana bir süprizim var ayrıca?" dediğimde gülümsedi.

"Nedir?"

"Köşk evi hatırlıyor musun? Tahir'le beraber geçirdiğiniz anne - oğul köşkünüz" dediğimde kocaman gülümsedi.

"Evet"

"Seni oraya götürmemi istedi, bende orayı çok sevdim? Seni almaya geldim, Tahir istedi seni oraya götürmemi" dediğimde gülümsedi ve başını salladı.

"Olur, gidelim. Çok özledim zaten" dediğinde gülümsedim ve onu kollarıma aldım, endişeyle bana baktı. "Beni taşıyabilecek misin ki?"

"Kendimi düşürürüm seni düşürmem tatlım" dediğimde kocaman gülümsedi, onu sıkıca tutup hızlı olmaya gayret ederek hemen aşağı indim, o anda pencereden arabaların geldiğini görünce dişlerimi sıkıp içimden küfür ettim, hızlı bir şekilde arka kapıdan çıkmak İçin hareket ettim, dirseğimle kapıyı açıp dışarı çıktığımda konuştu.

"Neden ön kapıdan değil de arka kapıdan çıktık? Sağ tarafta takılıyordu köşk, u dönüşü yapıp gidecektik ileri ki yoldan"

"Arabamı arka kapıya çektim, o yüzden" dediğimde gülümsedi, arabamı görünce hemen hızlı adımlarla arabaya yaklaştım, onu yere indirdim ve ön kapıyı açıp oturmasını sağladım, kemerini takıp geri çekildiğimde yüzüme biraz endişeyle bakıyordu.

"Her şey yolunda değil mi? Gergin gibisin"

"Hayır yolunda, merak etme. Seninle içeceğimiz karanfilli çayı düşünüyorum" dediğimde kocaman sırıttı.

"İçeriz tabi" dediğinde burukça gülümseyip kapıyı kapattım, hemen şöför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdım ve farları yakmadan yavaşça geriye doğru sürdüm, ana yola çıktığımda sıkıntıyla derin nefes aldım, o yoldan gidersem eğer göreceklerdi? Mecbur geriye gidip başka bir yoldan gitmek için hareket edecektim.

Geriye doğru sürüp u dönüşü yaptım ve gaza basarak sürmeye başladığımda Sevim hanım konuştu. "Yanlış yöndesin, arkadan gidecektik"

"Yol kapalıymış ben gelirken baktım, o yüzden mecbur başka bir yoldan gideceğiz" dediğimde derin nefes aldı, kafası dağılsın diye şarkı açtım radyodan ve gözlerim dolmaya başlayarak hızlanıp uzaklaşmaya çalıştım bir an önce.

🖤 Sözleşme 🖤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin