Yemeğin ve hoş sohbetin ardından Asel'in ve Umut'un bize aldığı hediyeleri salonda açtık Peri'yle beraber, Umut abisi ona koca bir Barbie evi ve karı - koca bebeleri almıştı ve bana da altın bir bilezik almıştı anne adayı olduğum için, Asel ise hem kız hemde erkek kıyafetleri almıştı, bebeğin cinsiyeti henüz neydi bilmiyorduk bunu üç - dört ay sonra öğrenecektik.
Umut aynı zaman da baba adayımız olan Tahir için de oyuncak bir peluş ayı almıştı, Tahir paketi açtığında yüzündeki tepki öyle komikti ki hepimiz kahkahaya boğulmuştuk resmen uzaylı görmüş bir şekilde ayıya bakmıştı. "Bu hiç adil değil..." Umut kıkırdayarak cevap verdi.
"Orman ayısı diyorlar sana, en yakın hediye buydu lakabına ne yapalım?" dediğinde Tahir sahte sinirle ama cidden de biraz bozulmuş halde ayıyı Umut'un suratına fırlatınca Asel ve ben gülmeye başladık.
"Kum suratlı seni" dediğinde Umut kaşlarını çattı.
"Kum mu?"
"Saçların kum sarısına benziyor senin de lakabın olsun? Eğer sende baba olursan bir gün kum saati alacağım hediye olarak" dediğimde kahkaha attım, Umut derin nefes aldı.
"Kum torbası al da seni o sanıp bir güzel pataklayayım" dediğinde Asel gözlerini büyüttü.
"Ooo bu iyiydi"
"Gerçeği var karşında, sıkıysa yapsana" dediğinde gözlerimi büyüttüm ve bende bu sefer Asel gibi yaptım.
"Offf bu iyiydi" dediğimde Tahir gururlanarak kaşlarını havaya kaldırıp kolunu omzuma atınca Umut kıkırdadı.
"Şey, yapardım ama karının beni öldürmesinden şüphe ediyorum? Erken ölmek istemem" dediğinde gözlerimi büyüttüm ve sahte sadist bir şekilde sırıttım.
"Tam üstüne bastın dostum, seni var ya lime lime eder kurtlara atarım" dediğinde Tahir bana baktı.
"Benim kurtum vardı ormanda, ona yedirebiliriz" dediğinde parmaklarımı şaklattım.
"Ahaaa bu olur bak" dediğimde Asel tedirgin konuştu.
"Karı - koca sadist anasını satayım, çıkan çocuğu hayal edemiyorum, Allah verede Chucky gibi olmasa" dediğinde Tahir ve ben kahkahayı bastık, sonra elini karnıma koyup okşadı.
"Bebeğimiz hakkında böyle deme limon surat, yoksa kötü olur" dediğinde Asel yüzünü buruşturdu.
"Limon surat ne be?"
"Aha işte suratını böyle limon yemiş gibi buruşturuyorsun ya? Hah o sensin işte" dediğinde güldüm, Asel yastığı alıp Tahir'e fırlattı ama Tahir refleks olarak hemen havada yakaladı ve egoyla konuştu. "Tatlım ben asi karım sayesinde yeterince pratik yaptım bunlarla, başka şekilde gel" dediğinde Asel yine yüzünü buruşturdu ama sonra limon aklına gelmiş olacak Kİ buruşturmayı bırakıp boğazını temizlediğinde onun bu tavrına kahkaha atarak eğlendiğimizde oda gülmüştü.
Kahvelerin ardından güzel bir film gecesi yapmıştık, romantik bir filmdi! İki aşık birbirlerine kaçamak bakışlar atarken onları yakalıyorduk, Tahir en sonunda bunların bir bok yapamayacağını anladığı İçin televizyonu kapatıp ikisine ciddiyetle bakınca onlar da bize baktı. "Kaç keredir görüyorum birbirinize bakışlarınızı, yapmayın? Hayat böyle güzel şeyler kısa, utanmayın sevdiğinizi söyleyin birbirinize? Evlenin, çocuk yapın, bizim gibi mutlu olun" dediğinde kocaman gülümseyerek onun koluna sarıldım, kolunu belime doladığında Asel ve Umut birbirlerine heyecanla baktılar Umut boğazını temizleyip ayağı kalktı ve elini uzattı Asel'e, heyecanla onları izlediğimde Tahir alnımı öptü.
"Sence çok tatlı değiller mi?"
"Öyleler karıcığım, tıpkı bizim gibi" dediğinde kıkırdadım, Asel onun elini tutup gözlerinin içine baktığında Umut heyecanla ve mutlulukla aşkla söyledi sonunda.
"Asel seni seviyorum, aşığım" dediğinde alkışladım.
"Bende sana aşığım Umut" dediğinde Asel, Tahir ve ben alkışladık, birbirlerini tam öpecekleri sırada Tahir hemen ayağı kalkıp ellerini iki kişinin dudaklarına ve boğazını temizledi.
"Kardeşim burada" dediğinde hepimiz ona baktık, yerde oturtmuş bize merakla bakıyordu ağzında emziğiyle? Kocaman gülümseyip onu kucağıma alacakken Tahir hemen benden önce davranıp onu kucağına aldı ve bana ciddiyetle bakınca derin nefes aldım. "Hamilesin, ağırlık kaldırmaman gerek" dediğinde başımı salladım, Asel ve Umut birbirlerine aşkla bakarken Tahir yanımızdan ayrıldı o sırada Umut hemen Asel'in dudağından öpünce ellerimle gözlerimi kapattım.
"Ben görmek zorunda değildim ama! Özelinizi başka yerde yaşayın kardeşim Allah Allah ya!" diye sitem ettiğimde gülmeye başladılar, gözlerimi açıp onlara mutlulukla baktım ve ikisine de sarıldım. "Tebrik ederim bende sizi, Allah sizin de kaderinizi bizim gibi aşkla ve mutlulukla yazsın" dediğimde gülümsediler.
Onları uğurladıktan sonra Tahir ve ben el ele tutuşarak gidişlerini izledik, sonra ise bizde saat geç olduğu için odamıza çıkmaya karar verdik ama ilk önce minik Kova canavarına bakmak istedik, mışıl mışıl koca beşikte uyuyordu güzelim, sonra odamıza gittiğimizde Tahir duş almak için tuvalete girince bende üzerimi değiştirdim, siyah kısa şortlu saten ve üzerime ince askılı takımını giyip makyajımı çıkardım ve saçlarımı taradıktan sonra yatağa uzandım.
Tahir tuvaletten çıktığında altında sadece iç çamaşırı ile yanıma doğru gelince gülümseyerek ona baktım, oda aynı karşılığı verip yanıma geldi ve yatağa uzandı, beni kollarına aldığında gülümseyerek ellerimi ellerinin üzerine koyup derin nefes aldım, elini karnıma götürüp okşayarak konuştu. "Bir kadın doktor buldum, işinde gayet iyi bir kadın doğumcu? Seninle ilgilenecek" dediğinde başımı salladım.
Güçlü parmakları saçlarımı narin narin okşarken gözlerimi kapattım ve gülümseyerek başımı iyice onun göğsüne yasladığımda alnımı öptü ve diğer elini de karnıma koyup okşadı, yüzümdeki gülümseme çoğaldı ve derin nefes aldım.
"Seni seviyorum orman ayısı"
"Bende seni seviyorum doğa güzeli" deyip dudağımı öptü ve huzurlu uykuya bıraktık kendimizi sonunda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🖤 Sözleşme 🖤
Lãng mạn"Bir gün ellerim belinde, ellerin göğsümde, gözlerin gözlerimde, dudakların dudaklarımda mühürlü kalacak ve sen o zaman bana meydan okuduğun için hem PİŞMAN hemde AŞIK olacaksın" Bir SÖZLEŞME ile başlayan bu alışveriş ve nefret, nelere sebep olacak...
