Çapkın | Sirius Black

•4. Sınıfa Veda•

Çok yakında Lucius + Alyssa sahnesi gelecek...

Lüsyüs Milföy iyi okumalar diler.

--------------------------------------------------------------------

"Şimdi, yarın gideceğiz değil mi?"

"Evet ama dünyanın sonu değil ya... Hem yazın görüşürüz mutlaka."

Lily, Hogwarts'ta her yıl bittiğinde duygusallaşan Alyssa'yı avutuyordu.

"Hem bak Aly, sen yazın bize gelirsin yatıya bende size gelirim. Ablamı biliyorsun, bayram edecek."

Alyssa oldu olası Petunia'dan nefret ederdi Lily'e davranışlarından dolayı. Sadece bir kez karşılaşmışlardı ancak bu onun tüm nefretini kazanmasına yetmişti. Petunia ne zaman Alyssa eve gelse diğer 'normal' arkadaşlarına giderdi, ancak Mr ve Mrs Evans çok iyilerdi her zaman. Evlerinde kızlarından başka bir cadı olması onlar için mükemmel bir olaydı. 

Alyssa burnunu çekip gülümsediğinde Lily'e sarıldı. "İyi ki tek çocuğum."

Lily kahkaha atarken, "Hiç belli olmaz. Annenlere bağlı." dedi.

Alyssa ise "Sihir Tarihi" kitabını sandığına yerleştirirken gülüyordu. "Annemlerden beklemem."

Aynı durum Çapulcularda da geçerliydi. Yazın mektuplaşmak için sözleşiyorlardı. Kızlar sandıklarını kapatmış, ortak salona inmişlerdi.

Alyssa kızarmış burnunu çekip Sirius ile Remus'un arasına kuruldu. "Nasılsın Remus?"

Remus burukça gülümseyerek cevap verdi. "İyiyim. Sağ ol, Aly."

"Hey, o benim lafım!" dedi Lily kıkırdayarak. Çapulculara yavaş yavaş alışsa da hâlâ James'ten ölesiye nefret ediyordu. 

Alyssa gülerek kolunu omzuna atan Sirius'un omzuna kafasını dayarken arkadaşlarına bakmıştı.

Lily, en yakın arkadaşıydı. Tek kelimeyle mükemmel bir kişiliği vardı. 

Remus, en yakın diğer bir arkadaşıydı. İçten içe onu Tim'in yerine koymaya çalışıyor gibi hissediyordu.

James, kesinlikle mükemmel bir arkadaştı. Her ne kadar onunla yakın olmak istese de, arada Lily vardı. Ama araları daha durulduğunda James ile yakınlaşmak yapacağı ilk şeyler arasındaydı.

Peter, nasıl bir Gryffindor olduğunu anlamış değildi. Kesinlikle bir Hufflepuff tipi vardı Peter da. Betty ile kafaları tutsa da birbirlerini sevmiyorlardı. 

Ve Sirius... ona bir şans vermek ile hayatının en doğru kararını vermişti. 

Alyssa burukça gülümserken gözlerinin yandığını hissetti. Burnunu hafifçe çekerken ellerini yüzünün arasına almıştı. 

"Alyssa?"

Sirius'un sesiyle kıkırdayarak yüzünü açtı. "Beni ağlarken görmek istemezsin."

Sirius ise başına bir öpücük kondurup kendine çekmişti kızı. "Neden? Bence burnun kızarmışken çok tatlısın."

Alyssa en az burnu kadar kızarırken kıkırdayan Lily ve James'e öldürücü bakışlarını attı. 

*

Alyssa Lily ile bir kompartımana geçti. "Mektuplaşırız, değil mi?" Lily gülümseyerek Alyssa'ya baktı. 

Alyssa'nın öbür tarafta hiç arkadaşı yoktu çünkü. İlkokula gitmemişti, annesi kendi geleneklerini uygulayarak öğretmişti okuma yazmayı. Kimseyle de tanışmayı denememişti gerçi. 

"Tabi ki... merak etme, adresini unutmadım. Hâlâ ezberimde."

Kızlar gülüşürken Sirius kompartımanın kapısını açtı. "Tren kalkmak üzere. İki kompartıman ötenizdeki Çapulcular Kompartımanı açıktır, bekleriz..."

Alyssa kıkırdarken kapıyı kapatmak için ayağa kalktı. "Belki uğrarız." Sirius'un dudaklarına bir öpücük kondurup kompartımanın kapısını kapattı.

*

Tren yolculuğu bitmişti. Alyssa ve Lily ailelerini arıyordu. "Anne, baba!"

Lily koşarak bir çiftin yanına gitti. Özlemle sarılırken Alyssa gülümseyerek Lily'i izliyordu. Mr Evans Alyssa'ya dönerek elini uzattı. "Alyssa, nasılsın?" Alyssa gülümsemesini genişleterek Mr Evans'ın elini sıktı. "Sağ olun Mr Evans, iyiyim."

Mrs Evans konuştu bu sefer. "Ailen burada değilse seni evine bırakabiliriz." 

Alyssa tam o anda annesini gördü. "Teşekkür ederim Mrs Evans, ama annemi gördüm."

Annesine el sallayıp yanına çağırdı. Annesinin siyah saçları her zamanki gibi sıkı bir topuzken mavi-gri gözleri adeta "Ben bir Malfoy'um!" diye bağırıyordu.

"Merhaba Mr ve Mrs Evans. Sonunda karşılaşabildik. Ben Vega Estella Cruel, Alyssa'nın annesiyim."

Lily'nin anne ve babasıyla tanışan Vega, Lily'e döndü. "Sende Lily olmalısın. Kızım senden çok söz etti." Resmi bir şekilde el sıkışırlarken Alyssa araya girdi. "Anne, babam nerede?"

Vega kızına döndü. Nasıl açıklayabilirdi evlerinin Ölüm Yiyenler tarafından mimlendiğini? Öz kardeşi Abraxas Malfoy'un ve diğer Ölüm Yiyenlerin kendilerini öldürmek istediğini? 

"Evde kaldı. Hadi gel, biz de yanına gidelim."

Lily ile vedalaşan Alyssa, annesi ile evine, St. Pancras'ın bir büyücü sokağına cisimlendiler. 

Alyssa evine baktı. Görmeyeli özlediğini düşündü. Eve girdiklerinde annesi sandığını büyüyle odasına yollarken salondan içeri baktı Alyssa. "Baba?"

Babası koltukta oturuyordu. Transa girmiş gibi ateşe bakıyordu. "Baba? İyi misin?" 

Babası birden ayağa kalkınca annesi odaya girdi. Minik bir çığlık atıp Alyssa'yı arkasına alarak asasını çıkardı. "Harrold! Dur!"

Ama babası fısıldarcasına bir laneti mırıldandı. "Crucio." Alyssa asasını çıkardı ancak küçük yaşta büyü yapmayla ilgili kararnameyi hatırladı. 

Annesi bir kalkan büyüsü yapamadan lanet bedenini buldu. Acıyla çığlık atan Vega, asasını elinden düşürmüştü.

Alyssa ise çığlık atıp asasını çıkarmıştı. Ne Sihir Bakanlığı umurundaydı şimdi, ne de kararname. Babasına bir büyü yaptı. "Sersemlet." Asasından çıkan büyü babasını bulduğunda Harrold Cruel yere yığıldı. Annesi de büyünün etkisinin geçmesiyle derin derin nefes almaya başlamıştı. "Anne!"

Annesinin yanına yöneldi hızlıca. Vega'nın ağzının kenarında kanı sildi. "Babama ne oldu?" 
Annesi koltuğa oturup nefes almaya devam ederken fısıldadı. "İmperius."

Alyssa'nın gözleri büyümüştü. Tam o sırada şömineden bir baykuş içeri girdi. Tahmin ettiği gibi, bakanlık mühürlüydü mektup. Alyssa hiç okumadan mektubu yırtıp attı. Annesinin asasını yerden alıp bir şifa büyüsü uygulamaya başladı. 
Annesinin nefesi düzeldiğinde sordu. "Daha iyi misin?" Annesi başını sallarken Alyssa'nın elini tuttu. "Buradan olabildiğince... uzak dur Heather. Evans'lara git, Black'lere git..."

Alyssa'nın gözünden bir damla yaş aktı. "Seni bırakamam!" "Ben kendi başımın çaresine bakabilirim Heather. Sen burada duramazsın. Ölüm Yiyenler evimizi izliyor."

Alyssa annesini öpüp yukarı çıktı. Hızlıca sandığından kitaplarını ve fazlalıkları çıkardı. Yeni yazlıklar koyarken hızlıca şömineye gitti. 

Uçuç Tozundan bir avuç alıp bağırdı: "Black Malikanesi!"