•Hogsmeade•

441 39 6
                                    

Alyssa'ya sövmek serbest. Ama küfürlerinizi bir sonraki bölümde Sirius'a saklayın derim ;)

Bu ve bundan önceki bölüm geçiş bölümü olduğu için kısa, bir sonraki bölüme hızlı hızlı geçmek istiyorumm

Umarım sonraki bölümleri okurken kalp acınızdan ölmezsiniz dgsghafda
Sizce ne yapacağım? Tahminlerinizi alabilirim 

-----------------------------------------------------------------------

Durmstrang öğrencilerini gelişinden 1 ay geçmişti. Dersler, hayat devam ediyordu. Alyssa hep Tyler ile oturmaya başlamış, boş zamanlarını hep onunla geçirmeye başlamıştı. Sirius'u boşlamaya başlamıştı. Tabi ki bunu tüm Hogwarts fark etmesine rağmen Alyssa hâlâ anlamıyordu. Herkesin biraz abarttığını düşünüyordu. Lily bile onunla konuşmuştu ama Alyssa'nın tepkisi aynıydı.

Sirius? Kırgın ve kızgındı. Hissettiği duygular bunlardı. Tyler'a kızgındı, sevgilisinin aklını çeliyordu. Alyssa'ya kızgındı, ama en çok kırgındı. Kendisini yok sayması, sürekli Tyler ile birlikte olması.... Sirius kendini çok zor tutuyordu. Durmstrang'ların defolup gidecekleri ve sevgilisine kavuşacağı günü iple çekiyordu. Ama maalesef, buna çok uzun zaman vardı. Tahminen aralık ayının başında gideceklerdi. Bu aptal "Kaynaştırma Ayı" etkinliğini kim bulduysa onu lanetlemek istiyordu.

O cumartesi Hogsmeade gezisi vardı. Sirius, Çapulcular ile Alyssa ve Tyler'ın arkasından Hogsmeade'e gittiklerinde kendini hiç iyi hissetmiyordu. Marlene bu halinden yararlanmak için çevresinde dört dönse de Sirius buna izin vermiyordu. 

Her zaman olduğu gibi, Üç Süpürge'de kaymak biralarını söylemişlerdi. Sirius arkasına yaslanıp yan masalarındaki Alyssa-Tyler çiftini izledi. Tyler masadan kalktıktan sonra Alyssa masaya geldi. 
"N'aber çocuklar?" Hâlâ anlamıyordu. Hiç mi anlamayacaktı? Sirius eskisi kadar samimi davranmamasına rağmen. Anlamıyordu.
"İyi gibi. Ama Sirius değil." dedi James, Sirius'u işaret ederek. Alyssa kaşlarını çatıp solgun ve eski neşesi pek yerinde olmayan Sirius'u süzdü. James 'Sonunda anladı' gibisinden sırıttı. 

"Biraz dışarı gelir misin Sirius? Konuşalım."
Sirius ayağa kalktı ve Alyssa ile Üç Süpürge'nın dışına çıktı. 
"Bir sorun var."
"Biraz geç oldu ama anlamana sevindim." diye belli belirsiz mırıldandı Sirius.
"Ne olduğunu anlatır mısın?"
"Peki sen ne olduğunu anlar mısın?" Sirius'un sitemle çıkan sesi ve Üç Süpürge'yi gösteren eliyle başını yere eğdi.
"Sorun Tyler değil mi?"
"Merlin'e şükür."
"Bak, Sirius, Tyler'ın bana karşı bir şeyler hissettiğini biliyorum, bu konu hakkında onunla konuştum. Seni sevdiğimi söyledim. Yani sorun buysa, endişelenmene gerek yok." Alyssa elini Sirius'un yanağına koydu. Diğer eliyle Sirius'un hediye ettiği kolyeyi tuttu. "Bu aralar seni biraz boşladım sanırım. Ama biraz dayan olur mu sevgilim? Tyler gittikten sonra tüm zamanım senin olacak. Seni seviyorum."
Sirius gülümsedi. Son bir ayda duyduğu en güzel cümlelerdi bunlar. Tüm kızgınlığının birden yok olduğunu hissetti. Elini Alyssa'nın yanağına koydu.

"Bende seni seviyorum." dedi ve dudaklarına bir buse kondurdu. Ardından içeri girdiler. Alyssa Tyler ile dışarı çıkarken Sirius gülümseyerek masayı izliyordu.
"Anlaşılan çiftimizin arasındaki buzlar erimiş." dedi James. Sirius'u koca bir ayın ardından mutlu görmek onu neşelendirmişti. 
"En azından şimdilik." dedi Remus. Bir şeyler olacağını hissediyordu. Ve bunda haklıydı.

Çapkın | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin