Alyssa ve Sirius'un konuşması üzerinden yine haftalar geçmişti, ve bu konuşma artık etkisini kaybetmişti. Sirius her geçen gün Alyssa ve Tyler ikilisinin arasında bir şeyler olduğuna inanıyordu.
Evet, Alyssa gibi güven takıntılı birinin aldatmasına inanmak zordu.Alyssa ise bu süre içerisinde Çapulcular ile iletişimi iyice azaltmıştı. Lily bile artık konuşamadıklarından yakınıyordu.
Alyssa ise hiçbir şeyin farkında değildi.Takvimler 3 Aralık 1974'ü göstermişti. Planlanana göre Durmstrang öğrencileei gitmeden önce bir balo yapılacaktı o gün. Sirius eskiden olsa Alyssa ile olacağı için heyecanlanırdı ama şimdi gitmemek için James'e yalvarıyordu. Ama James onu ikna etmeyi başarmıştı.
Sirius, kapının önüne geldi ve ellerini cebine soktu. Baloya gidecekti, içkisini alıp kenara çekilecekti ve Tyler-Alysaa çiftini izleyecekti. Son günlerde yaptığı rutin aktiviteydi bu.
Bir süre sonra Alyssa belirdi. Her zamanki gibi güzeldi. Siyah kısa saçını dalgalandırmıştı. Göğüs dekolteli, kırmızı bir elbise giymişti. Sirius her ne kadar istemese de, etkilendi. Her Alyssa'yı gördüğünde olduğu gibi.
Alyssa gülümseyerek Sirius'un koluna girdi. Sirius hiçbir şey demeden balo salonuna doğru yürümeye başladı."Sirius, iyisin değil mi?" dedi Alyssa.
"İyiyim." diyerek tek kelimeyle kestirip attı Sirius. İçeri girdiklerinde Çapulcuların masasına yöneldiler. Sirius ilk içkisini aldı. Alyssa ise bir süre oturdu, sonra bir dans başladı.
"Sirius, hadi dansa!"
"İstemiyorum."
Sirius'un sert cevabı üzerine kaşlarını çattı Alyssa. Neden bu kadar öfkeyle söylediğini anlamıyordu. İçinden Sirius'a kızdı. Bunun tribini daha sonra atacaktı.Birden, Tyler masaya yaklaştı. "Bu güzel kız ile kimse dansa kalkmıyorsa onu ben alıyorum."
Tyler Sirius'un alev çıkan bakışlarına karşı göz kırparak uzaklaşınce Sirius elindeki kadehi sıktı. Kendine yediremiyordu bunu, ama kavga etmemek için kendini tutuyordu. Nedenini kendisi de bilmiyordu.
Şarkıları ayarlayan çocuk, "Bu dans tüm sevgilerimize özel! Yakınlık ve romantizmin bol olduğu bir dans, vals!"Bu duyuru ile Alyssa Tyler'ın elinden kurtulmaya çalıştı.
"Tyler... Bu dans bizim için uygun değil..."
"Niye korkuyorsun, Alyss? Sevgiline sadece eğlendiğimizi söylersin. Sana güvenmiyor mu?"
"Güveniyor tabi." dedi Alyssa ve başlayan müziğin ritmine uydu.
Tyler onu kendine çekiyordu. Burunları birbirine değdiğinde Alyssa bir adım geri gitmeye çalıştı ama Tyler onu belinden tutup havada döndürdü. Kesinlikle gitmesine izin vermiyordu.
Ardından Tyler Alyssa'yı çevresinde döndürdüğü ve belinden nazikçe tutarak onu yatırdı. Alyssa gerilmeye başladı ve gülümsemeye çalıştı. Tyler kulağına eğilerek fısıldadığında irkildi.
"Sevgilin olmasaydı seninle çıkardım."Tyler Alyssa'yı bir kez daha döndürdüğünde Sirius delireceğini hissetti. En sonunda hem beyni, hem de kalbi aynı fikirdeydi.
Alyssa artık Sirius'u sevmiyordu. Sirius bunu zorla da olsa kabullenmeye çalıştı.
Aynı anda Alyssa ise ilk başta neden dans teklifini kabul ettiğini sorguluyordu. Ya da neden ilk başta kollarından sıyrılıp oturmadığını... Tyler onu bırakmamıştı ki.
İşte o anda aydınlandı.
Tyler kendisi ile sevgilisi, Sirius'un arasını bozmaya çalışıyordu.
Ama bunu fark ettiğinde çok geç olmuştu.Tyler kendisini döndürdüğünde elini bıraktı ve uzaklaştı. Tyler arkasından gelince elini kaldırdı ve durmasını işaret etti. Gidip masaya geri oturdu ve bir kadeh içkiyi tepesine dikti.
Oysa Tyler'a güveniyordu. Bunu yaptığına inanamıyordu.
Tyler'ın masasına baktı. Tyler içkisini Alyssa'ya doğru kaldırıp dudaklarını oynattı. "Şerefine."
Alyssa yüzünü diğer tarafa çevirdiğinde Sirius'un dalgın yüzüyle karşılaştı. Elindeki bir notu okuyordu.Sirius not karşısında afalladı.
Belki bilmek istersin diye düşündüm. Cruel'ı ve Watson'ı dün akşam bahçede baş başa gördüm. Birbirlerine olan bakışlarını gördüm. Yerinde olsam Cruel'a tekmeyi basardım.
- Bir arkadaş.
Sirius kendiyle bir çok iç çatışmaya girmişti, ve bir sonuca ulaşmıştı. Bu sonuç doğrultusunda bu nota sorgulamadan inandı. Derin bir nefes aldı.
Hâlâ kalbi inanmamakta ısrar ediyordu. Alyssa kendisini aldatmazdı, bunu yapmazdı. O, sadakatsizlik yapacak belki de son insandı.Ama olmuştu işte. Beyni haykırıyordu kalbine, "Çıkar şu pembe gözlüklerini ona karşı!" İnanamıyordu, inanmak istemiyordu. Ama başka ne olabilirdi ki?
İçinde bir öfke büyüdü. Büyük bir öfke. Sonucunda pişman olacağı bir öfke. Aniden ayağa kalkınca herkes ürktü. Alyssa Sirius'a döndü.
"Alyssa, benimle gel."
Alyssa birkaç saniye yere baktı ve derin bir nefes aldı. Bu anın geleceğini hissetmişti. Remus'un elini omzunda hissetti. Burukça gülümseyerek ayağa kalktı ve Sirius'u takip etti.Bahçeye çıkmışlardı. Kapıdan uzaklaştıktan sonra Sirius ellerini saçlarından geçirdi ve direkt konuya girdi. "Neler oluyor?"
"Bak, muhtemelen ne anlatırsam anlatayım kabahatimi hafifletmeyecek-"
"Hafifletmek mi? Bunun açıklamasının olabileceğini mi sanıyorsun?!"
"Sirius, bağırma." dedi Alyssa, ağlamamak için kendini tutarak.
"Anlat hadi, dinliyorum. Hadi anlat."
"Ben Tyler ile uzun zaman önce, ben yalnızlığın dibine vurmuşken tanıştım. Babamın ısrarı ile gittiğim lanet muggle okulunda tek bir arkadaşım bile yoktu."
"Bunun konumuzla alakası yok."
"Var! Ben, o zaman Tyler ile tanıştım! Ve benim en yakın arkadaşım oldu! Ona her zaman kendimi borçlu hissettim bana yaptıkları için. Şimdi de bunun için ona bu kadar-"
"Bahane. Değil mi?"
"Değil! Sirius dinler mi-"
"SADECE LANET OLASI BENİ ALDATTIĞINI SÖYLEYEMİYORSUN!"
"SİRİUS BAĞIRMA!"İkisi de birbirine nefretle bakıyordu. Sirius tekrardan elini saçlarından geçirdi.
"Söyle hadi. Beni aldattığını söyle."
"Bunu söyleyemem çünkü seni aldatmadım."
"Kimse söyleyemez."
Alyssa bu durumda olduğuna inanamıyordu.
"Tyler ile yalnız kalmalar, romantik danslar, derste bakışıp gülümsemeler..."
"Sirius, seni kim hangi yalanlarla buna inandırdı bilmiyorum ama-"
"Sen ve senin aptal yalanların inandırdı! 'Sini siviyirim Sirius' Nerde sevgi? NEREDE? YOK!""SİRİUS BEN SENİ SEVİYORUM, TYLER'I DEĞİL VE SENİ ALDATMIYORUM, BUNU O KALIN KAFANA SOK!"
Derin nefesler alarak birbirlerine baktılar. İkisi de kaçınılmaz sonu biliyordu.
"Madem anlaşamıyoruz, o zaman ayrılalım."
"Haklısın... Hayatta başarılar Sirius."
Sirius hiçbir şey demeden uzaklaştı.Alyssa ne hissedeceğini bilemedi. Bir süre öylece bahçede durdu ve olanları sindirmeye çalıştı. Sirius ile ayrılmışlardı. Bitmişti. Hem de saçma bir sebepten ötürü.
Burnunu çekti ve dolan gözlerini kırpıştırdı. Ağlamamaya çalışarak içeri girdi.Sirius Alyssa'nın yanından ayrıldığında kapıda kendisini bekleyen Çapulcular ile karşılaştı.
"Bitti. Ayrıldık." dedi sadece. James hiçbir şey demeden Sirius'a sarıldı. Ardından Remus ve Peter.
"Sağolun çocuklar." dedi Sirius ve yatakhaneye çıktı.
Aynı anda Alyssa kapıdaki Çapulcular ile göz göze geldi. Hepsine baktı ve gözlerini yere dikti. Titreyen ellerini birbirine sardı.
"Senden beklemezdim Alyssa. Sirius'u aldatmanı hiç beklemezdim. Diyecek söz bulamıyorum." Alyssa başını kaldırdı ve dolan gözleriyle James'e baktı."Bende senden direkt arkadaşının yanında olmak yerine olaya perspektif açıdan bakmanı ve ikimizinde belli noktalarda haklı olduğunu ama benim Sirius'u aldatmadığımı anlamanı beklerdim." Ardından merdivenlerde gözden kayboldu.
Lily balo salonundan çıktığında Remus'un yanına gitti.
"Ne oldu?"
"Ayrılmışlar. İkisi de yıkık. James biraz Alyssa'nın üzerine gitti."
"Birbirleri için yaratıldıkları ortada, neden bu kadar acı çekmek zorundalar ki? Hiç aklım almıyor."
Lily eteklerini kaldırdı ve koşarak merdivenlerden çıktı.Sirius ve Alyssa, 3 Aralık gecesi, kapılarını kilitlemiş ve sırtlarını duvara yaslamış bir şekilde acı çekiyordu.
Ayrılmışlardı. 1 yıllık mükkemmel, kusursuz bir ilişki için yolun sonuydu. Herkes böyle düşünüyordu. Ancak herkes şunu unutuyordu,
Her aşk sanıldığı kadar kolay değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapkın | Sirius Black
FanfictionSirius Black. Black ailesinin yüz karası, Hogwarts'ın namlı çapkını. Bir gün çıktığı bir kızı unutamadı. Ve bu kızı bulmak için çok uğraştı. Çapkın Sirius Black, tek geceliklerinden birine aşık olmuştu.