•Nerdesin?•

465 45 16
                                    

İtalik ve Kalın → Flashback
Medya: Anne Shirley = Betty Marvin
«__________»

Genç kız elindeki kolyeyi sıkarak koridorda yürümeye devam etti. Garip bir şekilde Gryffindor Ortak Salonuna giden yol oldukça tenhaydı.

Umursamadan yürümeye devam etti genç cadı. Elindeki kolyeyi ayrıldığı sevgilisi, Sirius'a vermeliydi. Çünkü kolyeyi boynunda taşıdığı sürece hissettiği acı, pişmanlık ve suçluluk dayanılmazdı.

Birden ağzında bir el hissetti. Çırpınırken el onu kendine çekti ve fısıldadı. "Şşş. Sakin ol."
Genç cadı gevşeyen elinden kolyeyi düşürürken kendisi çeken genç büyücü, hedefine ulaşmanın zafer duygusunu yaşıyordu.

Aşık olduğu, hatta neredeyse takıntılı hâle getirdiği genç ve güzel cadı Alyssa'nın sevgilisi Sirius, ardından arkadaşı Tyler yüzünden kafayı yemek üzereydi. Genç kızın bilinçsizleşen bedenini kucaklayıp aylardır çalıştığı Hayalbozan büyüsüyle Hogwarts Okulu'ndan çıkardı.

★★★★★★

Lily, neredeyse saatlerdir Alyssa'yı arıyordu, bakmadığı yer kalmamıştı. Bahçe, okul, boş derslikler, ortak salon, büyük salon, kütüphane... Hiçbir yerde yoktu. Sormadığı kimse kalmamıştı. Profesör McGonagall, Hestia, Betty, Remus, Severus; kimse yerini bilmiyordu. Profesör McGonagall, biraz önce olayı Profesör Dumbledore'a ileteceğini söylemişti.

Birden Lily, sormadığı bir kişi olduğunu hatırladı.
Sirius.
Hızlıca Sirius'u aramaya başladı. Ne yapacağını bilemiyordu. Nereye kaybolmuş olabilirdi? Birden Sirius ortaya çıkıverdi.
"Evans, ne oluyor? Berbat görünüyorsun."
"Sorun Alyssa, Sirius!"
"Bak, ben artık ilgilenmiyorum-"
"PALAVRALARI BIRAK BLACK, ALYSSA NEREDEYSE 2 SAATTİR ORTADA YOK!"
Sirius kalakaldı.
"Ne?"
"Doğru duydun! Herkese sordum, Hestia, Betty, Remus, Severus... Herkes! Profesör McGonagall'a da! Ama 2 SAATTİR ortada yok! Profesör McGonagall, Profesör Dumbledore'a haber vermeye bile gitti! Sirius, lütfen yardım et, bulalım Alyssa'yı..."

Lily çaresizce Sirius'a bakıyordu. Sirius hala kavrayamamıştı. Alyssa kaybolmuştu. 2 saattir yoktu. Birden kan beynine sıçradı.
"Alyssa yok..."
"Günaydın beyefendi. Sabah kahvenizi alır mıydınız?!"
Lily'nin çemkirmesi ile elini saçından geçirdi Sirius.
"Her yer baktın değil mi? Kızlar tuvaletine falan?"
Lily'nin bakışları o kadar kötüydü ki, Sirius susmayı tercih etti.

"Ben bir James'e falan sorayım. Kaybolmuş olamaz ya. Çıkar bir yerden." Sirius hâlâ kabul edememiş bir şekilde Lily'nin yanından ayrıldı ve Gryffindor ortak Salonuna gitti. Etrafa baktığında Remus ve Peter'ı gördü. Hemen oraya gitti ve tedirgince sordu.
"Hey çocuklar, Alyssa'yı gördünüz mü?"
"Lily bana da sordu ama bende görmedim. Hâlâ yok mu?"
"McGonagall'ın Dumbledore'a haber vermiş. Durum o kadar kötü. Betty çok endişeliydi." dedi Peter.
Sirius yine elini saçlarından geçirdi. Her stres olduğunda yaptığı bir hareketti bu.
James, erkekler yatakhanesinden indi ve elini saçlarından geçiren Sirius ile karşılaştı. Çapulcuların yanına gittiğinde ekip tamamlanmıştı.

"James! Alyssa'yı gördün mü?"
"En son... Mutfağa giderken gördüm. Buraya geliyordu. Neden ki?"
"Merlin!" dedi Sirius ve kızlar yatakhanesine çıkan birisinin yanına koştu.
"Ona ne oluyor? Barışacak mı?"
"Alyssa'ya ulaşamıyorlarmış Çatalak. Lily çok endişeliydi, git bir teselli et."
James kafasını salladı ve Sirius geldi.
"Odasında da yok."
"Bay Sirius Black, Bay James Potter, Bay Remus Lupin, Bay Peter Pettigrew siz misiniz?"
Duydukları ses son sınıftan bir çocuğa aitti.
"Evet biziz?"
"Profesör Dumbledore sizi ve arkadaşlarınız Lily Evans, Hestia Jones, Betty Marvin ve Severus Snape'i odasına bekliyor."

Çapulcular, genç büyücü önderliğinde Dumbledore'un odasına vardılar.
"Ateş viskisi." dedi büyük büyücü ve içeri geçtiler.
Lily, Hestia, Betty ve Snape çoktan odadalardı. Betty ağlamaktan kızarmış burnunu çekerken Hestia ona sarılıyordu. Severus ile Lily'i teselli edercesine sırtını sıvazlıyordu. Sirius sağındaki James'e baktı. Öfkeden köpürmüşe benziyordu.
Profesör Dumbledore, odası içindeki merdivenlerde ortaya çıktı ve sakalını sıvazlayarak aşağı indi.
Masasına geçip yarım ay şeklindeki gözlüklerini düzeltip mavi gözleri ile etrafındaki öğrencileri inceledi.
"Teşekkürler Edward, çıkabilirsin." dedi Dumbledore ve genç büyücü odadan çıktı.

"Biraz önce," diye söze başladı Profesör Dumbledore. "Profesör McGonagall bana arkadaşınız Alyssa Cruel'dan uzun süredir haber alınamadığını söyledi." Betty bir kez daha hıçkırdı ve kafasını salladı.
"Onu en son ne zaman ve nerede gördünüz? Bayan Evans, sizden başlayalım mı?"
Lily başını salladı. "Alyssa'yı en son kütüphanede gördüm, profesör. Kötü görünüyordu. Ardından eşyalarını topladı ve gitti. Yaklaşık 2 yada 2.5 saat önceydi."
Dumbledore başını salladı. "Teşekkürler Bayan Evans." Ardından Hestia'ya döndü.

"Bayan Jones, sizin söyleyecek bir şeyiniz var mı?"
"Hayır profesör. Ben Alyssa'yı en son balodan sonraki gün gördüm. Teselli etmek için." Son cümlesinde sertçe Sirius'a baktı.
"Anladım Bayan Jones. Arkadaşınızı en kısa sürede bulmayı umut ediyorum. Peki aranızdan kim Bayan Cruel'ı en son gördü?"
Remus James'i dürtükledi. Sirius, bir an için James ve Lily'nin göz göze geldiğini gördü. Lily lütfen dercesine bakıyordu. James sırtını dikleştirdi. "Ben gördüm."
Tüm gözler James'e döndü.
"Lütfen anlatın Bay Potter."
"En fazla 45 dakika falan önceydi. Alyssa Gryffindor ortak Salonuna doğru yürüyordu."
"Bu değerli bilgi için minnettarız, Bay Potter."
"Peki profesör, Alyssa'nın ailesine haber verildi mi?"
"Evet Bayan Jones. Ancak Bayan Cruel, buraya gelemeyecek kadar meşgul. Ama bizden haber bekliyor. Peki Bayan Cruel'a herhangi bir şey yapabilecek biri var mı?"

Sirius yumruklarını sıktı. Aklında tek bir isim vardı. Özellikle Büyük Salon'da Alyssa'nın arkasından gitmesi şüphelerini arttırıyordu.
Tim Camel.
"Benim bir fikrim var Profesör..." dedi Severus Snape. "Ravenclaw'lu Tim Camel. Bir süre önce Alyssa'ya fena kafayı taktığını duymuştum."
James ve Sirius'un kaşları çatıldı.
"Konuyu biraz daha açar mısınız Bay Snape?"
"Şöyle ki, Tim Camel ilk yıldan beri Alyssa'ya karşı bir ilgisi vardı. Bu ilgi zamanla aşka dönüştüğü sırada, Alyssa ve Sirius Black'in olayları oldu ve Tim'in bu aşkı yavaş yavaş bir takıntıya dönüştü. Tyler Watson'dan sonra ortak arkadaşımız Austin Backyard, iyice delirdiğini söyledi. Son günlerde tek yaptığı odasına kapanmakmış. Bence baş şüpheli o olmalı. Tabi eğer Alyssa kaçırıldıysa."

Betty dehşetle ağzını kapattı ve minik bir çığlık attı.
"Ge-gerçekten bunu yapmış olabilir mi?"
Sirius tekrardan elini saçlarından geçirdi. Sinirle dudağını ısırdı. Onu gördüğü ilk yerde boğmak istiyordu.
"Ya Alyssa'ya bir şey yaparsa? Snape, s-sen söyledin delirdiğini..."
Profesör Dumbledore kafasını salladı ve yarım ay şeklindeki gözlüklerini düzeltti.
"Bu her şeyi açıklıyor..."
"Neyi açıklıyor, profesör?" dedi Remus, merakla.
"Sizden biraz önce Bay Camel'e de ulaşılamadığı haberini aldım. Sanırım Bay Camel'in Bayan Cruel'ın kaybolmasında parmağı var. Şimdi, odalarınıza dönün ve benden haber bekleyin. Bir gelişme olur olmaz size haber vereceğim."
Sirius Betty'nin dediklerini düşündü. Tim gerçekten Alyssa'ya zarar verebilir miydi?

Sirius profesörün odasından çıktı ve öfkeyle söylendi.
"O Tim Camel'i öldüreceğim."

Çapkın | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin