Genç cadı yatağında oturmuş, gözlerini tavana dikmişti. Aklında tek bir soru dönüyor, uyumasını engelliyordu.
Yanlış mı yapmıştı?
Bunca yıldır nefret ettiği, kınadığı, lanetler attığı Sirius Orion Black ile yaptığı, kabul edilebilir miydi?
Ya sonuçları? Ya geri dönülemez bir şeye yol açtıysa?
Yatağında rahatsızca kıpırdandı. Sirius Black hakkında bildiği net bir şey varsa, o da bir gece beraber olduğu kızları unutmasıydı. Umursamıyordu bile. Bu da genç kızın işine gelmişti çünkü arkadaşına, Lily'e karşı kendini mahcup hissediyordu.
Yatakta kapıya arkasını dönerek yattı Alyssa. Zihnini dolduran belirgin bir düşünce yoktu, her şey karmakarışıktı.
O gece her aklına geldikçe yüzündeki gülümsemeye engel olamıyordu. Partnerinin sıcak ellerinin elbisesinin fermuarını indirmesi, her milimetresine dokunması... Dokunuşlarının bıraktığı uyuşukluğu takiben dudaklarının tenine değmesi... Her saniyeyi ağır çekimde yaşamıştı o an. Gülümsemesi buruk bir şekilde kaybolurken yorganını üstüne çekmişti. Kendisini kullanılıp atılmış gibi hissetmesine rağmen bunu hak etmediği düşünüyordu. Böyle hissetmeyi hak etmiyordu Alyssa. Eğer isteseydi, reddedebilirdi. Yapmayabilirdi. Sirius'u azdırmayabilirdi. Ama, olan olmuştu bir kere... Elden bir şey gelmezdi.
Aynı Anda Sirius...
Sirius bir süre uyanmamak ta dirense de bugün onun için önemliydi. Yatağında oturur pozisyona gelirken zihninde belirgin olan tek bir şey vardı.
O geceki kızı bulmak.
İşte o anda yerdeki bir beyazlık çarptı gözüne... İlk önce yanlış gördüğünü düşünüp gözlerini ovuşturup tekrar baktı.
Hayır, bu bir kağıt parçasıydı.
Eğilip yerden aldığı notu okumaya başladı genç büyücü.
Sirius,
Ben dün geceki kızım... Şuan uyuyorsun ve ben giyinmiş bir şekilde, sana bu notu yazıyorum. Gece için teşekkürler, hayatımın en iyi deneyimlerindendi. Her ne kadar birazdan beni unutacak olsan da sana açıklama zorunluluğu hissediyorum.
Ben arkadaşlarımla iddiaya girmiştim. Bana asla seninle flört edemeyeceğimi söylediler. Bense gaza geldim, hırs yapıp dün gece yanına geldim. Ben sadece biraz konuşup arkadaşlarımın yanına dönmeyi planlıyordum ancak umduğum gibi olmadı.
Gerektiğinden fazla seninle cilveleşmiş olacağım ki, beni elimden tutup odana götürdüğü anımsıyorum. Gerisini hatırladığını umuyorum.
Evet, bu ilk kez yaptığım bir şey olabilirdi, devam etmek isterdim ancak... yapamadım işte. Yapamıyorum.
Yine de teşekkürler,
A.H.C.
Sirius kalakalmıştı. O geceki kız ile ilgili bir ipucu vardı sonunda. Heyecanla dolabından Gryffindor formasını çıkartıp üstüne geçirdi. Gömleğinin düğmelerini yanlış iliklemişti, kravatını öylesine boynuna asmıştı, cübbesini kırışıktı. Çantasını kaptığı gibi içine mürekkep, tüy kalem, parşömen ve kızın notunu koymuştu. A.H.C.... 'Seni bulacağım' dedi içinden büyücü ve hızla Ortak Salon'a indi.
Her zamanki gibi erken kalkmış olan Remus Lupin, şimşek gibi bir hızla erkekler yatakhanesinden inen Sirius'a bakmıştı.
"Hey, Sirius nereye böyle?"
Ancak Sirius cevap bile vermeden koşarak kütüphaneye doğru yol almıştı.
Kütüphaneye ilk defa giden Sirius için farklı bir deneyim olsa da A.H.C. için değeceğini düşünmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapkın | Sirius Black
FanfictionSirius Black. Black ailesinin yüz karası, Hogwarts'ın namlı çapkını. Bir gün çıktığı bir kızı unutamadı. Ve bu kızı bulmak için çok uğraştı. Çapkın Sirius Black, tek geceliklerinden birine aşık olmuştu.