Hogwarts'ta Noel tatili nihayet sona ermiş, dersler başlamıştı.
Bir çarşamba günü akşamıydı; Lily, Alyssa ve Betty kütüphane oturmuş Tılsım çalışıyorlardı. Flitwick'in ilk derste SBD'ler ile ilgili uzun bir konuşma yapması, cadılar ders çalışma isteklerini tazelemişti.
'Unutmayın, bu sınavlar geleceğinizi belirleyecek olan sınavlar! Eğer gelecek herhangi bir kariyer planınız yoksa bunu yapmanın şimdi tam zamanı.'
Tabi, ardından 72 santimetre yazılması gereken bir araştırma ödevi vermişti.
İlk derste 'Incedio' ve 'Accio' gibi birkaç büyüyü tekrar etmişler, ikinci derste ise yeni bir büyü olan Silencio büyüsüne geçmişlerdi."Silencio." Diye mırıldandı Lily ve zaten hiç konuşmayan Alyssa'yı susturdu.
"Büyü işe yaramamış olabilir mi?" dedi Betty alayla. "Çünkü 5 dakika önceki haliyle aynı. Sıfır konuşma, sıfır iletişim, sıfır mimik. Sadece düşünceli bir ruh hali."
Lily acı acı güldükten sonra Alyssa'ya baktı. Gözlerinin altı morarmıştı, gözleri yorgunlukla kısılmış ve çoğu zaman orada, gözlerinde olan neşeli parıltı sönüvermişti. Uzun zamandır doğru düzgün bir şey yemediğinden dolayı (Remus, Lily ve Sirius'un zorla ağzına sokuşturdukları dışında) verdiği kilo dikkatli bakıldığında görülebilirdi.
"Şaka bir yana, sen cidden iyi değilsin Aly." dedi Betty. "Günlerdir sana iyi olup olmadığını soruyorum, ve sen hep iyi olduğunu söylüyorsun. Bence bir terslik var ve sen bize söylemiyorsun."
Lily yaptığı sessizlik büyüsünü geri çektikten sonra Alyssa derin bir nefes alarak söze başladı. Sanki yaşlı bir kadın gibiydi, kelimeleri üstüne basa basa ve ağır ağır telaffuz ediyordu.
"Nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum..." dedi. "Son zamanlarda kendimi oldukça üzgün ve yorgun hissediyorum. Sanki, içimde farklı şeyler yapmama ve farklı şeyler düşünmeme neden olan birisi, belki de bir şey var. Sanırım, tam olarak bunu yaşıyorum."
Betty kaşlarını çattı. "İlginç."
Lily ise yutkundu ve gözlerini yere dikti. Dumbledore'un sözlerini hatırlayarak sakin kalmaya çalıştı.
"Her şey yoluna girecek Bayan Evans," demişti Profesör Dumbledore. "Alyssa'ya ne olduğunu biliyorum ve bunun üzerinde çalıştığımdan emin olabilirsiniz."Alyssa başını iki yana salladı.
"Her neyse. Bence üçümüz de Silencio büyüsünü öğrenmişiz-"
Ama sözü, yanlarına gelen bir kızla kesildi.
"Sonunda ya!" dedi nefes nefese. "Tüm Hogwarts'ı 5 kez dolanmış olabilirim! Ravenclaw ortak salonunda olacaksın sanıyordum- hey, neden Gryffindor atkın var?"
Kendilerinden yaşça büyük duran kız atkıyı dikkatle süzdü, ardından Alyssa'nın konuşmasına izin vermeden önüne kalın bir kitap bıraktı.
"Bana acilen Sihir Tarihi anlatman lazım."
Herhangi bir davet beklemeden masaya, Lily ve Alyssa'nın yanına oturdu, ardından ona döndü.
"Feci Yorucu Büyücülük Sınavları gerçekten feci yorucu! Konular çok fazla, hangi birine çalışacağımı şaşırdım. Ama Sihir Tarihi kesinlikle kafama girmiyor, bana Sihir Tarihi anlat."
Alyssa anlamayarak kıza baktı. Sadece üç günde insanlar nasıl 7 kez adını karıştırabiliyordu?
Bir de kız 17 yaşındaydı ve son senesini okuyordu. Asıl sorun Alyssa'nın Feci Yorucu Büyücülük Sınavları konularını bilmemesiydi. Ama kız sanki daha önce beraber çalışmışlar gibi davranıyordu.
"Üzgünüm, sizi çıkartamadım." dedi nazik olmaya çalışarak.
Kız güldü. "Bu kadar unutkan olduğunu bilmiyordum Susan. Stella ben, Ravenclaw'dan. Senin hafızan balık hafızası herhalde, yaşadığın olayları beynin otomatik olarak siliyor."
Alyssa gülümsemeye uğraştı.
"Bakın, sizi tanımıyorum. Ben 5.sınıf Gryffindor öğrencisiyim ve FYBS konuları hakkında gram fikrim yok."Kızın suratı asıldı. "Ciddi olamazsın." Bir kitaba, bir kıza baktı. "Beni kandıramazsın Susan. Biliyorum, o sensin. Baksana, boynundaki ben hâlâ aynı yerinde. İkizin olsa hadi neyse diyeceğim de..."
Birden Alyssa'nın zihninde şimşek gibi bir anı geçti.
"Nesin sen, kadın Sherlock Holmes falan mı?"
"Olabilir."
"Bir de neyim var demiştin- ağrı duyarsızlığı sendromu mu?"
"Evet, acı hissetmiyorum."
"Çok ilgi çekici!"
"Şimdi sen nasıl Susan değilsin?" diye üsteledi Stella. Dün ders çalıştığı kızın Alyssa olduğuna emindi ve buna kanıt olarak boynundaki ben ile bileğindeki yara izini gösteriyordu. Ve Alyssa'nın bileğindeki yaradan Stella gösterene kadar haberi yoktu.
"Senin Susan olduğuna eminim." dedi son 20 dakikadır söylediği şeyde ısrar ederken.
"Adım Alyssa ve senin aradığın kişi değilim. Bak ikimizin vaktinden de gidiyor."
Stella isteksizce ayağa kalkıp Sihir Tarihi kitabını çantasına atarak gözden kayboldu. Sonunda pes etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapkın | Sirius Black
FanfictionSirius Black. Black ailesinin yüz karası, Hogwarts'ın namlı çapkını. Bir gün çıktığı bir kızı unutamadı. Ve bu kızı bulmak için çok uğraştı. Çapkın Sirius Black, tek geceliklerinden birine aşık olmuştu.