1 Ocak 1976 sabahı, Hestia Jones için oldukça zorlu geçiyordu. Normalde arkadaşlarıyla Yılbaşı'nı kutlaması gerekirken şu anda Alyssa Cruel'ın kapısını kilitlemiş ve onun yanına yönelmişti. Bir yandan da sessizlik tılsımı yapmıştı.
"Benimle yalnız vakit geçirmek istediğini anlıyorum Hestia ama kapıyı kilitlemene gerek var mıydı?"
Alyssa'nın sorusu yanıtsız bir şekilde kalınca Hestia asasını ve cebindeki kağıdı çıkardı.
"O ne, Hestia? Sen iyi misin? Betin benzin atmış."
"Exi umbra."
Bir çığlık.
"A tenebris purgare."
Bir çığlık daha. Hestia elinin sızladığını hissediyordu. Ne kadar ileri düzey bir büyüydü bu? Kendini oldukça zorlaması gerekti.
"Monstra intus maneant."
Alyssa dizlerinin üstüne çöktüğünde büyünün bittiğini düşünmüştü, ama oldukça yanılıyordu.
"Hestia!" diye bağırdı Alyssa. "Lütfen yapma! Çok acıyor!"Alyssa acıyla haykırarak kafasını tutunca Hestia devam etti.
"Exi umbra. A tenebris purgare. Monstra intus maneant."
Bunu neden yapmak zorundalardı? Bilmiyordu. Bay ve Bayan Cruel hiçbir şey söylememek konusunda kararlıydı.
Uzun süren bir döngüden sonra Alyssa'nın sesi değişti.
"Hestia... İhanet ettin..."
Tıpkı o zamanki gibiydi sesi, arkasından üç kişi daha konuşuyordu.
"İhanet ettin!"
Alyssa birden ayaklanıp Hestia'nın boğazına yapıştı.
"Ve ben ihanet edenleri sevmem!"
Hestia zar zor, "Flipendo!" dediğinde Alyssa karşı duvara uçtu. Hestia derin bir nefes aldı ve Alyssa'yı Sersemlet'ti.
"Ben ne yapıyorum..." diye mırıldandı kendi kendine.*
"İyi misin Aly?"
Remus'un endişeli sorusuyla Alyssa kendine gelmişti.
"Efendim?"
"İyi misin diye soruyorum Kızıl," dedi Remus. Bir yandan da sırıtıyordu. "Ne oldu?"
"Ben... Bir şey gördüm. Bir görü gibiydi ama geçmişte yaşanmıştı."
"Ne gördün?"
"B-ben..." Alyssa kekelemeye başladı. "Üç çığlık duydum. Sonra birden... Yerde yatan birisi vardı, ardından bir kütüphanedeydim ama Hogwarts'ta değildim... Sonra ise bir ormandaydım ve elimde Kabuluk vardı."
Remus düşünceli bir şekilde kaşlarını çattı. "İlginçmiş."
"Dün gece uyuyamadım, bir de bu aptal Sihir Tarihi yüzündendir belki." dedi Alyssa. "Bu dersi nasıl anlayabiliyorsun Aylak?"
"Bilmem, tarihi seviyorum." diyerek cevapladı Remus. "Hadi Aly, SBD'lere az kaldı."
Alyssa oflayarak Sihir Tarihi ve İksir kitabını açtı. "Diğerleri nerede Remus?"
"Sirius, James ve Peter mı? Ha, Sirius ve James'in cezası vardı, Peter ise Hagrid'in yanına gidecekti."
Alyssa başını sallayarak İksir kitabına göz gezdirdi.
"Benim İksir'de eksiğim yok sanırım. Profesör Slughorn bana hızlandırma dersleri veriyor. Profesör McGonagall da yardım etmeyi kabul etti. Aynı şekilde Profesör Flitwick ve Profesör Sprout da. Ama Profesör Binns yardım etmeyi reddetti. İyi ki de reddetti..."Remus güldü.
"Gülme!" dedi Alyssa. "Sesinden hoşlanmıyorum o hayaletin. Sürekli uykumu getiriyor."
"Çoğu kişinin uykusunu getiriyor." dedi Remus. "Bu kesin bilgi."
Alyssa diğer kitaplara baktı. "Sihir Tarihi dışında KSKS ve Astronomi kaldı."
Remus çantasına uzanarak birkaç not çıkardı. "Bu James ile ortak Astronomi notlarımız. KSKS ve Sihir Tarihi'ne yardım edebilirim."
Bu konuşmadan sonra bir buçuk saat boyunca Remus Alyssa'ya Sihir Tarihi anlattı."Sonuç olarak vampirler oldukça bencilmiş."
"Eh, öyle de denilebilir tabi. Anladın ama değil mi?"
"Kesinlikle! Kendim çalışsam asla bu kadar aklıma girmezdi. Teşekkürler, Aylak. Bence Hogwarts profesörü olmayı düşünebilirsin."
Remus gülümseyerek omuz silktikten sonra iksir kitabını çıkardı, Alyssa ise Remus ve James'in astronomi notlarını.
"Yıldız haritalarından hiç anlamam."
Alyssa'nın yakınmalarına karşı Remus tekrar güldü. Bunun üzerine Alyssa da kıkırdadı. Ofladıktan sonra tekrardan notlara gömüldü.Ne kadar çalışıyorlardı, bilmiyorlardı. Alyssa sıcak çikolata servisi başlayana kadar bahçeye çıkmayı teklif edince Remus kabul etmiş ve bahçeye çıkmışlardı. Peter'ın yanına, Hagrid'in kulübesine giderken Alyssa'nın gözü Yasak Orman'ın girişine takıldı. O ağzındaki mürekkebi dökerek koşan siyah bir köpek miydi? Alyssa daha dikkatli bakınca arkasından gelenin ağzında parşömen olan çatal boynuzlu geyik olduğunu fark etti. Ve iki hayvanın arkasından bağırarak koşan Severus Snape.
"Remus... Sanırım fazla ders başıma vurdu, deliriyorum."
"Hayır delirmiyorsun."
"Ama az önce ağzında parşömen olan bir geyik ve ağzındaki hokkadan mürekkep döken bir köpek gördüm."
Remus belirgin bir şekilde bakışlarını Alyssa'dan kaçırdı ve hâlâ koşmakta olan Snape'e çevirdi.
"Merlin'in donu." diyerek mırıldandıktan sonra başıyla Hagrid'in kulübesini işaret etti. "Hadi gidelim."
İçeri girdiklerinde bir kutuya bakan Peter'ı ve bir şeyler hazırlayan Hagrid'i gördüler.
"Selam Hagrid!"
"Ah, merhaba çocuklar! Sizi görmek gerçekten çok hoş! Buyrun, içeri geçin! Bir şeyler yer misiniz?"
Remus, Peter ve Alyssa birbirlerine kaçamak bir bakış atıp gülmemeye çalıştılar. Hagrid ve 'muhteşem' yemeklerinin ününü elbette biliyorlardı!
"Teşekkürler Hagrid," dedi Remus. "Biz çok kalmayacağız zaten. Malum SBD'ler."*
Saatler 21.00'u gösteriyordu. Hestia, Gryffindor ortak salonunda oturmuş kitabına dalmıştı. Birkaç dakika sonra içeri elindeki kitaplarla giren Remus ve Alyssa'yı gördü. Alyssa Hestia'yı görmeden yatakhaneye çıktı, Hestia ise kitabına geri döndü. Biraz sonra şöminenin çatırtıları ve kitabı uykusunu getirmiş, yatakhanede kendi odasında doğru yol olmuştu. Kendisini yatağa attığı gibi de uyuyakalmıştı.
Ve büyüyü yapmayı tamamen unutmuştu.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Evetttt
Asıl olaylar başlıyorrrr
Kitabın devamı kafamda net olarak oluştu ve yakında olaylar iyice karışacak.
Yazar olay yaratmayı bir tık seviyor. Eheheh.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çapkın | Sirius Black
FanfictionSirius Black. Black ailesinin yüz karası, Hogwarts'ın namlı çapkını. Bir gün çıktığı bir kızı unutamadı. Ve bu kızı bulmak için çok uğraştı. Çapkın Sirius Black, tek geceliklerinden birine aşık olmuştu.