•Kavuşma•

439 32 15
                                    

"O

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"O... Hareket etti. Profesör, o hareket etti!"

Sirius'un beyninde bu cümle çınlıyordu. Hareket etti... Hareket etti...
Şaşkınlığından bir kırılma sesiyle sıyrıldı. Betty, elindeki balkabağı suyu bardağını düşürmüştü.
Lily birden Gryffindor masasından kalkıp koşarak kapıdan çıktı. Ardından James, Betty, Hestia, Peter ve Remus... Sirius ise tam olarak kendine geldiğinde hâlâ ayaktaydı ve herkes ona bakıyordu. Marlene elini tutmuştu.
"Biraz kalsaaaaan." dedi en ince ve sinir bozucu sesiyle. Sirius elini genç kızdan çekti ve hızlıca kapıya yöneldi. Ardından ise Slytherin masasında bir ses duyuldu.
Lucius Malfoy ayağa kalkmıştı.

Bellatrix, Rodolphus ve diğer safkanlar kendisine bakıyordu. Bellatrix fısıldadı.
"Nereye Malfoy?"
Lucius onun korkutucu bakışlarıyla göz göze gelmekten sakındı, ama kendini yiyip bitiriyordu.
"Lucius, otur..." dedi Narcissa, kız kardeşine bakarak.
Ama Lucius dudağını ısırdı ve oturmak yerine büyük bir cesaretle diğerlerinin arkasından gitti.

Hastane kanadından içeri girdiklerinde büyük bir şok onları bekliyordu. Gençler, oldukları yerde kalırken Profesör Dumbledore, Profesör McGonagall ve Madam Pomfrey'in önlerine geçmesine izin verdiler.
Alyssa yatakta doğrulmuş, yatağının yanındaki pencereyi izliyordu.
Madam Pomfrey yaklaşıp Alyssa'nın omzuna elini koyduğunda Sirius elini saçlarından geçirdi. Sonunda karşısındaydı işte, dimdik ve ayakta. Uyanık. Canlı.

"Tatlım? Nasıl hissediyorsun?"
Alyssa ona döndü ve burukça gülümsedi. "İyiyim Madam."
Bu iki kelime, Sirius'u gerçeklikten uzaklaştırdı. Uzun bir aradan sonra sesini duyuyordu, upuzun bir aradan sonra.
Madam Pomfrey, bir iksir şişesi ararken Profesör McGonagall ilerledi ve Alyssa'nın yanına oturdu.
"Miss Cruel. Nasıl hissediyorsunuz?"
Alyssa başını sallayarak gülümsedi. "İyiyim Profesör, iyiyim." birden kaşları çatıldı. "Peki o iyi mi?"
Sirius kendinden bahsettiğini duyunca gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Hâlâ onu düşünüyordu. Ölümden dönse bile.

"Mr. Black gayet iyi. Diğer herkes gibi, seni bekliyordu."
"Beni mi?"
Dumbledore birkaç adım atarak söze karıştı. "En son ne hatırlıyorsun, Alyssa?"
Alyssa düşünmeye çalıştı. "Rutubet ve küf kokusu. Ben... Tim beni oraya getirmişti." Biraz daha bekledi ve düşündü. "Remus beni çözdü, sonra... sonra... Yeşil ışık. Öldüren lanet." dedi Alyssa.

"Evet, Miss Cruel." dedi Profesör McGonagall. "Mr. Camel'in büyüsünün önüne atladınız. Ne iyi ki Camel'in büyüsü yanlış yapılmıştı."
Dumbledore devam etti. "Kıskançlık ve takıntı, Avada Kedavra laneti için yeteri kadar güçlü duygular değildir."
Hafifçe gülümsedi ve Profesör McGonagall ile geri çekildi. İlk olarak Lily Alyssa'ya doğru hareket etti.
"Alyssa!"
Alyssa Lily'ye dönemeden Lily ona sıkıca sarıldı.
"Seni kaybettiğimi sandım..."
Lily'nin ardından diğerleri yatağa yaklaşmıştı. Herkes Alyssa'ya tek tek sarılıyor, geçmiş olsun dileklerini ileterek özlem gideriyordu. Sirius ise grubun en sonunda, izlemekle yetiniyordu.
Lucius öne çıktı ve sıkıca sarıldı genç kıza. "Bir daha sakın böyle bir şey yapma. Sakın. Bana söz verebilir misin?"
"Veremem, Lucius..." dedi Alyssa. "Bir daha olsa bir daha yaparım. Onun ölmesine izin vermezdim, vermem."
Sirius başını yerden kaldırmadan Alyssa'yı dinledi. Bunu yapmasını istemiyordu, eğer ölmesi gerekiyorsa ölmeliydi. Bunun için günlerce suçluluk duymuşken hem de.

James, "Seni özledik yenge." deyince grupta bir gülüşme oldu. Ardından ekledi, "Şimdi ben hem seninle hem de Sirius ile yakınım ya, sen benim yengem mi oluyorsun yoksa Sirius eniştem mi?" Alyssa kıkırdadı. "Cidden bunun üzerine kafa mı yordun?"
Peter sırıttı. "Onun adı James soy adı boş işler müdürü." Bir gülüşme daha oldu. Remus, "Ama Sirius daha çok özledi Alyssa'yı." diyerek asıl konuya dikkat çekti.
Betty kıkırdayarak Alyssa'nın kulağına eğildi. "Eniştem son günlerde hiç kendinde değildi valla."
Alyssa hafifçe kızarırken grup ikiye ayrıldı ve en arkadaki Sirius'u ortaya çıkardı. Sirius başını kaldırıp kendisine bakan genç kızı inceledi.
Biraz zayıflamıştı, çökmüş yanaklarından anlamıştı bunu. Gözleri mutluluk gözyaşlarından dolayı hafiften kızarmıştı. Bir kolu Lily'deydi, diğeriyle ise Hestia'nın elini tutuyordu. Genç kız hafifçe gülümsedi. "Merhaba Sirius."

Sirius genç kıza doğru atıldı ve ona sarıldı. "Bir daha. Asla. Bunu. Tekrarlama. Sakın."
Alyssa kollarını genç adama sardı ve hafifçe gülümsedi.
"Söz veremem sevgilim." dedi kısık bir sesle.
Kollarını boynundan çekiğinde alınlarını birleştirdi. "Bende verdirtirim."
Alyssa gülümsediğinde Sirius dudaklarını birleştirdi. James Remus'a göz kırptı ve Peter ile hastane kanadından ayrıldılar. Aynı şekilde diğerleri de Sirius ve Alyssa'yı yalnız bıraktı.
"Çok şey kaçırdım mı? Sanıdım biraz fazla uyumuşum."
"Yok ya, sadece Lily ve James sevgili oldu, McGonagall kalp krizi geçirdi, Remus bir dersten kaldı, Hestia ve Lucius öpüştü. Çok bir şey olmadı."

Alyssa'nın gözleri fal taşı gibi açıldı. "Yalan söylüyorsun."
Sirius gülmeye başladı. "Bunların olması şimdilik imkansız, çünkü hepsi birer kıyamet alameti."
Alyssa derin bir nefes verdi. "Hestia ve Lucius'u hayal ettim de..."
Sirius ile tekrardan kahkahaya boğulurken Sirius elini Alyssa'nın yanağına koydu.
"Uzun zaman oldu."
"Biliyorum," dedi Alyssa. "Çok özür dilerim Sirius, ben Tyler'ı hiç fark etmemiştim, sadece arkadaş olarak-"
Alyssa'nın sözleri dudaklarındaki Sirius'un parmağı ile kesilmişti.
"Nefesini tüketmene gerek yok sevgilim, bu olanlar çok saçmaydı, bunları unutalım."
Alyssa gülümsedi ve Sirius'un dudaklarındaki elini tuttu. "Seni nasıl kazandım ben? Ne yaptım acaba?"

Sirius omzunu silkti. "Dürüst olmak gerekirse, bende bilmiyorum. Sanırım o geceki hareketlerinin-" sözünü tamamlayamadan Alyssa kaşlarını çatmıştı ve Sirius'un omzuna vurmuştu.
"Hey! Ölüp dirilmiş birine göre oldukça güçlüsün!"
"Teknik olarak ölmedim!"
"Ama sana Avada Kedavra yapıldı!"
"Sevgiline Avada Kedavra yapılmış ve sen bununla dalga mı geçiyorsun?"
Sirius yine omzunu silkti. "Zamanında çok ağladım."
Alyssa hafifçe gülümsedi. "Ağladın mı gerçekten?"
"Hestia ve Lily'e sor, seve seve anlatırlar."
"Sirius Black benim için ağlamış." dedi Alyssa alaycı bir tonla.
"Sevgilinin senin için ağlamaktan yüz kasları ağrımış ve mükkemmel yüzü karışmış, sen dalga mı geçiyorsun?"

Sirius Alyssa'yı belinden tutup kendine çekince Alyssa sırıtarak cevap verdi. "Hmm, bilmem. Sanırım geçiyorum."
Sirius Alyssa'ya yaklaştı ve fısıldadı.
"Seni sevmenin en güzel yanı senin de beni sevmen. Sanırım az önce almak istediğin yanıt buydu."
Alyssa gülümsedi ve aynı şekilde fısıldadı.
"Evet, kesinlikle buydu. Ama bu tip cümleleri daha sık duymak iyi olurdu."
Sirius güldü. "Romantik Sirius her yerde karşına çıkmaz, anın tadını çıkar."
"Peki bu 'Romantik Sirius'un sevgi sözcüklerinden başka ne gibi yetenekleri var?"
"Mükemmel dudakları var ve harika öpüşüyor. Denemek ister misin?"
Alyssa ve Sirius dudaklarını birleştirirken Çapulcular kapıdan onları izliyordu.

"Öpüştüler, yeniden." dedi Peter, Remus gözlerini kapatırken.
"Acaba ne konuşuyorlar? Kirli şeyler mi?"
"James!! Bırak da özlem gidersinler. Hem biz neden buradayız ki?" Diyerek sitem etti Remus.
"James dedi bakalım aşk kuşlarına ne yapıyorlar diye." Dedi Peter.
"Neyi merak ediyorsun James Merlin aşkına? Yoksa Pati'yi mi kıskandın?"
"Yoo hayır ne alakası var. Ben Siri'yi asla Alyssa'dan kıskanmam."
"Hı hı aynen. Yürü gidiyoruz."
"Ama en heyecanlı yeriydi-" Peter'ın sözü Remus'un delici bakışlarıyla kesildi.
"Gidiyoruz."

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Bölüm atmayalı 2 ay olmuş 😲😲😲
Gecikme için çok çok çok ama çok özür dilerim, ne zaman bölümü yazmaya devam etsem kendimi başka yerde buluyordum. Sanırım bunun sebebi bölümü nasıl devam ettireceğimi bilemememdi.

Sonu benim içime sindi, bence tatlı ve eğlenceli bir bölüm oldu. Düşünceleriniz? :)

Çapkın | Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin