"Selam"
Arkamı dönerek bana doğru gelen Chris'e el salladım.
"Mesajımı aldın mı ?"
Dedim
"Evet"
Dedi
"Beni affediyor musun ?"
Diyerek dudağımı ısırdım.
"Elbette affediyorum, hem sen kötü birşey yapmadın ki"
Dedi, gülümseyerek kafeye girdiğimde Chris'te arkamdan girdi.
"Beni affetmenin şerefine sana espresso ısmarlamama izin verirsin artık"
Dedim
"Hmm...latte daha iyi olur"
Dedi
Gülerek Chris'i onayladım. O oturmaya gittiğinde çalışanın dediğiyle ona döndüm.
"Buyrun ?"
Dedi
"Ben bir espresso bir de latte alayım."
Dedim
"Pekala"
Diyip hazırlamaya gittiğinde beklemeye başladım. Kısa süre sonra kahvelerimiz geldiğinde kartımla ödeyip kahveleri aldım ve teşekkür ederek Chris'in yanına doğru yürümeye başladım.
Chris uzattığım kahveyi teşekkür ederek aldığında oturdum.
"Ee, dersin bitti mi ?"
Dedim
"12'de bir dersim daha var"
Dedi
"Yazık sana"
Diyerek espressomdan bir yudum aldım.
"Böyle dediğine göre senin derslerin bitti"
Dedi
"Çoktaaan"
Dedim
"O halde burda ne işin var ? Git evine yatsana deli misin kızım"
Dedi gülerek
"Arkadaşımı bekliyorum"
Dedim
"Anladım, Rose mi ?"
Dedi
"Yok başka sen tanımazsın"
Dedim, Chris beni onaylayarak kahvesine döndüğünde telefonuma bir mesaj geldi. Cebimdeki telefonu alıp açarak mesaja baktım.
Jeongguk:
Dersim bitti, nerdesin ?
Ayağa kalkıp Chris'e döndüm.
"Akadaşımın dersi bitmiş sonra görüşürüz olur mu ?"
Dedim
"Olur olur, görüşürüz. Bu arada kahve için tekrar teşekkür ederim"
Dedi, gülümseyerek ona karşılık verdikten sonra kafeden çıktım.
Önümde beyaz bir Range Rover durduğunda arabaya binerek Jungkook'a baktım.
"Burda olduğumu nerden bildin ?"
Dedim
Bana yaklaşarak boynumu öptü.
"Çünkü buranın kahvelerine bayılıyorsun"
Dedi, gülümseyerek elini tuttuğumda arabayı sürmeye başladı.
•••••
Jungkook'un kolları arasında televizyondaki filmi izlerken bir yandan da güzel parmaklarıyla oynuyordum.
"Babamsız ev çok sıkıcı"
Dedim
"Öyle mi ?"
Dedi Jungkook, onu onayladım.
"Öyleyse sizi eğlendirelim"
Diyerek hiç zorlanmadan beni kucağına oturturdu.
"Jungkook!"
Dedim gülerek
"Ne ?..eğleniyoruz"
Diyip boynumu öpmeye başladığında huylanarak güldüm.
"Babam şu halimizi görse kalpten giderdi"
Diyerek güldüğümde Jungkook'un da boynumu öperken kıkırdadığını duydum.
Geri çekildiğinde dudaklarını dudaklarıma bastırarak minik bir öpücük kondurdu. Saçlarını hafif çekiştirirken gözlerini kapatıp kafasının hakimiyetini bana bıraktı.
Dudaklarına minik öpücükler kondururken onun elleri benim belimde geziyordu. Tüm tüylerim diken diken olduğunda nefesimi düzensizce dışarı verdim.
Jungkook bundan hoşlanmış olmalıydı ki sırıttı. Hâlâ dudaklarına minik öpücükler kondururken Jungkook dayanamamış gibi ensemi tutarak dudaklarımızı birbirine bastırdı. Bu sefer sırıtan taraf ben oldum.
Nefes nefese ayrıldığımızda Jungkook beni kucağına alarak kalktı. Öpüşürken merdivenleri çıkmaya başladı. Bir yerde tökezlediğinde gülümseyerek ona daha sıkı sarıldım.
Jungkook'un odasına girdiğimizde Bam sanki ne yaptığımızı anlamış bir şekilde Jungkook kapıyı kapatmadan dışarı çıktı oysa benim kedilerim olsaydı sonuna kadar izlerdi.
Sırtım yatakta buluştuğunda irkildim. Jungkook üstümdeki cropu çıkarıp attıktan sonra kendi üstündeki tişörtten kurtuldu.
Her adım bizi birbirimize daha da yaklaştırırken korkuyla dudağımı dişledim. İkimizde iç çamaşırlarımızla kaldığımızda Jungkook boynumu öperken elini sütyenimin kopçasına atmıştı ki kendimi sıktım.
Sütyenim hâlâ yerinde dururken tek gözümü açtım. Jungkook gülerek beni izliyordu.
"N-ne, ne oldu ?"
Dedim
"Asıl sana ne oldu ?..gerildin"
Dedi
Dudağımı dişlerken gözlerim Jungkook hariç her yerde dolaşmaya başladı.
"Korkuyorum..."
Dedim
"Neden ?"
Diyerek saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
"...bu benim için ilk ve biraz korkutucu"
Dedim, Jungkook gülümsediğinde ellerimle yüzümü kapattım.
"Rezil oldum değil mi ?"
Dedim
"Hayır, hayır. Aksine sana daha da çok aşık oldum"
Dediğiyle yüzümdeki ellerimi çektim.
"Ne ?"
Dedim
"Seni kimse buna zorlamıyor güzelim. Sen ne zaman hazır olursan bende o zaman harekete geçerim"
Dedi
"Bu senin için zor değil mi ?"
Dedim, Jungkook gülerek kafasını hayır anlamında salladı ve beni kolları arasına aldı.
"Artık uyku vakti, hadi kapat gözlerini"
Diyerek yorganı üstümüze örttü. Birlikte yatarken derin bir nefes aldım.
"İyi geceler Jungkook"
Dedim
"İyi geceler...benim küçük lavinia'm"
