"Jungkook!"
Dedim gülerek, Jungkook kollarını belime sardığında elimdeki kitabı kenara bırakıp Jungkook'a döndüm.
"Uslu dur"
Dedim"Usluyum ben"
Dedi
"Sürekli boynumu öpüp ilgimi dağıtıyorsun"
Dedim
"Tamam daha yapmayacağım sen oku"
Dedi, kitabı tekrar elime aldım."Ah Romeo Romeo! Neden Romeo'sun sen"
Jungkook boynumu öptüğünde kitabı bırakarak ona döndüm.
"Niye bıraktın ?"
Dedi gülmemek için kendini sıkarken"Jungkook aptal mısın ? Niye öpüyorsun boynumu ?!"
Dedim
"Durman için öptüm. Birşey diyecektim de"
"Söyle"
Dedim"Bir kere daha ah der misin ?"
Sinirle kenardaki kitabı aldığımda Jungkook kaçmaya başladı. Gülerek önüme döndüm.
"Lisa-yah!"
Jungkook'a döndüğümde kollarını kafasının üstünde birleştirmiş bana kalp yaptığını gördüm."Aptalsın!"
Dedim duyması için bağırarak
"Ama senin aptalın"
Dedi, kelebeklerim havalanırken Jungkook içeri girdi. Kitabı açarak kaldığım yerden okumaya devam ettim."Ah, Romeo, Romeo! Neden Romeo'sun sen? İnkar et babanı, adını yadsı!
Yapamazsan, yemin et sevdiğine,
Vazgeçeyim Capulet olmaktan ben..""...Benim düşmanım olan adındır yalnızca. Sen sensin, Montague olmasan da. Hem Montague nedir ki? Ne eli bir erkeğin, ne ayağı, ne kolu, ne yüzü, ne de başka bir parçası..."
"...N'olur başka bir ad bul kendine.
Adın ne değeri var ? Şu gülün adı değişse bile, Kokmaz mıydı aynı güzellikte ? Romeo'nun da adı Romeo olmasaydı, Kusursuzluğundan hiçbir şey kaybolmazdı. Romeo, bırak, at bu adı! Senin parçan olmayan."Arka sayfaya geçtiğim sırada Jungkook'un sesi beni böldü.
"Aşkım!"
Gülümseyerek Jungkook'a baktım.
"Sevgilim ?"
Dedim"Yemek geldi hadi"
Dedi, onu onaylayarak ayağa kalktım. Kitabın üstündeki kalbine hançer saplanmış olan Juliet'i gördüğümde iç çektim."Ah be Juliet, şansına küs...senin bir Jungkook'un yok"
Dedim
"Hadisene kızım! Açım aç!"
Diye bağıran Jungkook'a göz devirdim.
"Ya bekle öküz müsün ?"
Dedim sinirle•••••
"Atacağım şimdi kendimi camdan aşağıya!"
Dedi Jungkook
"Ağlama tamam alt tarafı 5-0 yenildin"
Dedim"Sana pes oynamayı öğreten benim"
Dedi Jungkook
"Yoo, ben babamdan öğrendim"
Dedim cipsi yerken, Jungkook aldığı bir avuç cipsiyi ağzıma tıkıştırdı."Ya Jungkook"
Dedim ağzım doluyken, hızlıca ağzımdakileri çiğneyip yuttum.
"Aptal mısı-"
Jungkook'un dudakları beni sustururken halimden memnun bir şekilde sırıttım.Jungkook geri gidecekken üstüne doğru gitmeye başladım. Sonunda zar zor benden ayrıldı.
"Ne yapıyorsun ?"
Dedi, onu umursamadan elimi yanağına koyarak kucağındaki yerimi aldım."Lisa..."
Dedi onu öperken
"...ileri gidiyorsun bu sefer duramam. Yapma"
Dedi kafasını geri atarak, dudaklarımı Jungkook'un boynundan çektim ve gözlerine baktım."Ben artık hazırım"
Dedim, Jungkook'un kaşları kalkarken saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
"Emin misin ? Ben seni gerçekten bekleyebilirim"
DediKafamı hayır anlamında salladım.
"Ben seni istiyorum. Hem de şuan"
Dedim, Jungkook dudağını dişledi.
"S!ktir"
Diyerek benimle birlikte ayağa kalkıp beni koltuğa yatırdı.Boynumu öperken dışarıya düzensiz bir nefes verdim. Jungkook boynumdan dudağıma kadar geldiğine dudağıma uzun bir öpücük kondurdu.
"Beni mahvediyorsun!"
Dedi kulağıma, gülerek parmaklarımı saçlarının arasına sokup ensesindeki saçları çekiştirmeye başladım.Diklenip üstündeki tişörtten kurtulduktan sonra bende üstümdeki elbiseyi çıkarıp kenara attım. Jungkook beni süzerek güldü ve üstüme doğru gelmeye başladı.
Parmakları saçlarımın arasında gezerken dudağıma minik bir öpücük kondurdu. Sanırım Jungkook'un en çok çıplak halini seviyorum, tabii bir de terli hali var...
Jungkook saçlarımı severken gözlerini tüm yüzümde gezdirdi.
"Lavinia'm...canın acıyacak"
Dedi yapmak istemiyormuş gibi
"Olsun"
Diyerek elimi yanağına koydum.Jungkook boynumdan karnıma kadar minik öpücüklerle indiğinde ciğerlerime kesik bir nefes çektim. Jungkook'un elleri iç çamaşırımın iki yanına gittiğinde gözlerimi yumdum.
"S!ktir et"
Jungkook kalktığında ona baktım.
"Jungkook..."
Dediğimde bana döndü.
"...istiyorum"
Dedim"S!keyim yapamıyorum Lisa, canını yakmaya kıyamam! Dayanamam"
Dedi
"Neden konu ben olduğumda bu kadar hassas davranıyorsun ?"
Dedim"Çünkü Lavinia canı yandığında çok çabuk solar sevgilim"
Dedi, Jungkook'u beklemeden ayağa kalkıp yanına gittim ve parmak uçlarıma yükselip onu öpmeye başladım.
