Derslikten çıkarak etrafa bakınmaya başladım.
"Beni mi arıyorsun ?"
Arkamdan gelen sesle o tarafa döndüm. Chris'i gördüğümde gülümsedim."Rose'ye bakmıştım ama sende olursun"
Dedim, Chris elindeki kahvenin birini bana uzattı.
"Bu ne için ?"
Dedim"Arkadaşlar birbirlerine kahve alamazlar mı ?"
Dedi
"Alırlar tabii"
Dedim, kampüsten çıktıktan sonra banklardan birine oturduk."Dersin bitti mi ?"
Dedi
"Bitti şimdi eve gideceğim"
Dedim kahvemden bir yudum alarak
"Seni eve bırakayım mı ? Benim de dersim bitti"
Dedi"Kendim giderim"
Dedim
"Öyle diyorsan"
Dedi, kahvemden bir yudum alırken dediğiyle ona döndüm.
"Aynı fakültedeyiz ama senin hangi bölümde olduğunu bilmiyorum""Resim bölümündenim ben, sen ?"
Dedim kahvemi yudumlarken
"Ben heykel bölümündeyim"
Dedi
"Vay canına cidden sabırlı bir insan olmalısın"
Dedim"Neden böyle dedim ?"
Dedi gülerek
"Bir defa yanlışıkla heykel bölümünün dersliğine girmiştim insanlar büyük sabırla heykelleri traş ediyordu. İçim daraldı"
Dedim"Evet sabır önemli ama hiç sabırlı insan değilimdir. Çoğu heykelimin sonuna geldiğimde kırmışlığım var"
Dedi gülerek, gözlerim büyürken ona döndüm.
"Ciddi misin ?"
Dedim"Sinirimin bir kontrolü yok"
Dedi
"Kötü birşey olmalı"
Dedim
"Çoğu zaman"
Dedi
"Lisa"
Sesin geldiği tarafa döndüm."Rose, sonunda"
Dedim, ayağa kalkarak Chris'e kahveyi gösterdim.
"Teşekkürler ve sonra görüşürüz"
Chris gülerek beni onayladığında Rose'nin koluna girip yürümeye başladım."O yakışıklının kim olduğunu hemen söylemezsen şuracıkta bayılırım!"
Dedi
"Chris, fakülteden"
Dedim
"Tanrım! Şaka yapıyorsun, nasıl ilgimi çekmemiş ?"
Diyip Chris'i baştan aşağıya süzdü."Rose! Bi durdurağın yok çocuğu yedin baştan aşağıya!"
Dedim
"Omuzları çok geniş"
Diyerek güldüğünde elimi önünde sallamaya başladım."Dünyadan Roseanne Park'a!"
Rose kafasını iki yana sallayarak bana baktı.
"Jimin'e bir gün boynuzlarını temizlerken yardım etmeliyim. Zor oluyordur"
Rose bana vurmak için hareketlendiğinde gülerek kaçtım."Aptal!"
Dedi, hızla yanına giderek ona sarıldım.
"Şakaydı"
Dedim
"Jimin daha da kötülerini yapıyordur emin ol!"
Dedi"Zaten Jungkook'la takılan birinden ne bekliyorsan ?"
Dedim
"Jungkook demişken sizden haber ne ? Uzun süredir ikiniz hakkında konuşmadık"
Dedi"Çıkıyoruz biz"
Dedim
"Kızım git söyle işt- ne ? Ne yapıyorsunuz ?"
Dedi
"Çıkıyoruz"
DedimRose donduğunda parmağımla koluna dokundum.
"Kızım ne oldu ? İnme falan mı indi...ştt, Rose!"
Diyerek onu sarstım•••••
"Ben geldim"
Dedim
"Hoşgeldin ufaklık"
Dedi
"Ufaklık diye sana derler!"
Diyip kendimi koltuğa bıraktım.Jungkook elindeki oyun koluyla oynadığı maçı durdurup bana döndü.
"Geç geldin"
Dedi"Rose'yle birlikteydim"
Dedim
"Haber vermedin"
Dedi
"Telefonumun şarjı bitmişti"
Dedim"Oynayacak mısın ?"
Dedi kolu göstererek, Jungkook'u onayladığımda diğer kolu da takıp bana uzattı. Oyundan çıktıktan sonra yeni bir tane açmaya başladı."Hangi takımı alacaksın"
Dedi
"United'ı ben alacaktım!"
Dedim
"Senin de gözünden hiçbirşey kaçmıyor. Al ya al!"
DediGülümseyerek United'ı aldım. Jungkook'da Manchester City'i aldı. Maç başladığında ikimizde ciddileştik.
"Kaybeden pizza söyler"
Dedi Jungkook"4 kutu"
Dedim
"Oha"
Dedi, banane anlamında omuz silktim.
"Nerene yiyeceksin kızım ?"
Dedi"Oyununa bak!"
Dedim, Martinez'le ara pas attıktan sonra top Fernandes'in ayağına geldiğinde durmadan orta açtım. Tam da istediğim gibi top kalenin kenarında bekleyen Ronaldo'nun ayağına iniş yaptığında ufak bir şutla topu kaleyle buluşturdum.Jungkook sessizce küfür ettiğinde ona dönerek sırıttım.
"Sen playstation'a agu derken, ben hat-trick yapıyordum."
Dedim
"Hass!ktir lan ordan"
Dediğinde kahkaha attım."Ya sen sinirlendin mi sen ?"
Diyerek yanaklarını çekiştirirken geri çekildi.
"Maçın sonunda konuşalım bunları Lalisa"
Dedi
"Olur aşkım olur. Konuşuruz"
Diyerek güldüm ve oyun kolunu elime aldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/316881126-288-k849154.jpg)