"Lisa şu yorganın altından çıkar mısın ?"
Dedi Rose
"İstemiyorum!"
"4 gündür salonumu işgal ediyorsun!"
Dedi yorganı çekerek
Yorganı tüm gücüyle çekince elimden kaydı ve aciz bedenim ortaya çıktı.
"Ya rahat bırak beni!"
Dedim
"Ya kızım gitsene Jungkook'un yanına"
Dedi
"Gidemem! Gitmeyeceğim! O pislik dediği lafları yiyip gelip benden özür dileyecek"
Dedim
"Bok gelir! Çocuk acı çekiyormuş"
Dedi
"Ne ?..kim söyledi ?"
Dedim
"Jimin söyledi. 4 günde çökmüş"
Dedi
"B-banane, bende çöktüm"
Dedim
"Hadi ama içten içe onu merak ettiğini biliyorum git işte ona"
Dedi
"Rose, Jungkook o dediklerini söylerken yanımda olsaydın onu öldürmek isterdin"
Dedim
"Acısından demiş. Hem her acımda yanımda oldu dediğin çocuk değil mi bu Jungkook, sen neden onun acısında kaçıyorsun"
Dedi
"Kaçmıyorum Jungkook beni kovdu!"
Dedim
"Sende çoğu kez sinirlendiğinde onu kovdun, insanlar bazen sinirlendiğinde ne dediklerini bilmezler. Sonradan pişman olsalarda iş işten geçmiş olur"
Dedi
"Tamam ama..."
Diyip tırnaklarımla oynamaya başladım.
"...canım çok yandı. Sevdiğim birinin bana kim olduğumu hatırlatması bunu yüzüme vurması beni paramparça etti"
Dedim
"Tamam sen bu acıda Jungkook'un yanında olup onu ayağa kaldır. Sonra ağzına sıçarsın"
Dedi
"Olmaz"
Dedim
"Bak bir düşün, önce yaptığın hatayı düzelt sonra sıç ağzına"
Dedi
"Haklısın, o her düştüğümde yanımda oldu. Şimdi sıra bende...ne kadar kırılmış olursam olayın onu yanlız bırakamam."
Dedim
"İşte bu, Go bitch!"
Dedi, hızla ayağa kalkıp kapıya doğru yürümeye başladım.
"Lisa üstü-"
Rose'yi umursamadan evden çıktım.
Gördüğüm taksiyle gülümseyerek koştum ve elimi taksiye uzattım. Taksi durduğunda heyecanla taksiye bindim. Şanslı günümdeyim!
Adam bana deliymişim gibi bakarken kaşlarımı çatarak üstüme baktığımda pokemonlu pijamalarımı gördüm.
"Ş-şey kapıda kaldımda o yüzden"
Diyerek olduğum yerde biraz daha küçüldüm.
•••••
"Kalk bakalım"
Perdeyi açtığımda Jungkook yüzünü buruşturarak tek gözünü açtı.
"Ne işin var burda ?"
Dedi doğrulurken
"Yanında olmaya geldim"
Dedim camı açarken
"Ne ?"
Dedi gözlerini ovalarken, ona dönüp kollarımı belime koydum.
"Kimseye borçlu kalmayı sevmem"
Dedim
"Lisa, seni bilmem ama ben senin yanında olmak için yanındaydım. Bunu borç olarak saymana gerek yok. Şimdi gider misin ?"
Diyip kapıyı gösterdi.
"Olmaz. Kalk artık"
Dedim, Jungkook oflayarak kalktığında altında sadece siyah iç çamaşırı olduğunu gördüm.
"Ne yapıyorsun ?!"
Diyerek gözlerimi kapatıp arkamı döndüm.
"Kalk dedin!"
"Ya yat Jungkook yat!"
Dedim sinirle
"Tamam dönebilirsin"
Dediğinde arkamı döndüm. Üstü hâlâ çıplaktı ama altında şortu vardı.
Jungkook odadan çıktığında hızla arkasından çıktım.
"Pes mi atsak ?"
Dedim
"Hiç havamda değilim"
"Dövüş oyunu oynayalım. Söz aynı hareketleri tekrarlamam"
Dedim
"Video oyunu oynamak istemiyorum"
Dedi, mutfağa girdiğimizde o dolabı açtı bende tezgaha oturdum.
"Spor salonuna gidelim, kum torbası yumruklarız"
Dedim
Jungkook suyu kafasına diklerken beni reddetti.
"Korku filmi izleyelim. Ya da aksiyon"
Dedim
"İstemiyorum Lisa istemiyorum"
Diyip yanıma geldi.
"Ne istiyorsun o zaman ?"
Dedim
"Seni"
Diyip bacaklarımın arasına girerek kollarını iki yanıma koydu ve üstüme eğildi.
"B-ben..."
Diyerek gözlerimi ondan kaçırdım ve kolları arasında biraz daha küçüldüm.
"Seni çok kırdım değil mi ?"
Dedi, gözlerine bakmaktan kaçınarak kolunu ittim ve tezgahtan aşağıya atladım.
"Pizza söyleyelim benc-"
Beni bileğimden çekerek buzdolabıyla arasına aldı.
"Bir soru sordum"
Dedi, gözlerimi gözlerinden kaçırıp boğazımı temizledim.
"Bunları konuşmak istemiyorum"
Dedim ve bir kere daha kolları arasından kaçtım.
"Lisa-"
"Ben korku filmi bakayım sende birşeyler hazırla"
Dedim
