1.9

667 44 28
                                    

"Jungkook aptal mısın ? Naısl beni rezil edersin ? Nasıl en önemli anda araya girebilirsin ?!"
Dedim sinirle
"Kes artık benimle oynamayı!"
Dedi

"Ne oyunu ?"
Dedim
"Az daha kıskançlığın yüzünden sevmediğin daha doğru düzgün tanımadığın birini öpecektin Lisa!"
Dedi
"N-ne alaka ? Kimseyi kıskandığım yok benim!"
Dedim

"Yalan söyleme! Kıskanıyorsun işte basbayağı beni kızım"
Dedi
"Senin neyini kıskanacağım ?"
Dedim
"Herşeyimi...herşeyimi kıskanıyorsun"
Dedi

"Güzel senaryo, yazarlığı hiç denedin m-"
Jungkook kolumu kavradığında ona baktım.
"Kabul et Lisa, oraya niye geldiğinizi ikimizde biliyoruz."
Dedi

Hızla kolumu çektim.
"Charlie'nin yeri çok meşhur bir kere"
Dedim
"Hadi ama Lisa sen öyle yerleri sevmezsin"
"Ne biliyorsun ?!"
Dedim

"Çünkü saat 12'den sonra orası bara dönüyor. Etrafta çıplak kızlar dans ediyor. Çoğu kızda oraya kendini pazarlamaya gidiyor. Şimdi söyle bana orda ne işin vardı ?"
Dedi
"B-ben..."
Diyerek duraksadım.

Gerçekten Chaelie'nin yeri dedikleri mekanı hiç böyle hayal etmemiştim...demek ki Chris bu yüzden arabada sürekli sırıtıyordu. Lanet olsun, rezil oldum!

"Verecek cevabın yok çünkü araştırmadın bile orayı, çünkü deli gibi kıskandığın için geldin, çünkü...beni istiyorsun"
Diyerek beni duvarla arasına aldı ve işaret parmağının tersini yüzümde gezdirmeye başladı.

"S-seni niye isteyecekmişim ?!"
Dedim dudaklarına bakmamak için kendimle savaşırken
"O senin bileceğin iş"
Dedi dudaklarıma konuşarak

"Bana karşı niye böylesin ? Ben senin kardeşinim"
Jungkook güldü.
"S!kerler..."
Diyip bana biraz daha yaklaştığında nefesimi tuttum.

"...kardeşim olmadığını biliyorum. Pranpriya Manobal"
Dedi, şaşkınca yere bakan gözlerimi gözlerine çıkarttım.
"N-ne ?"
Dedim

"O kadının buraya geldiği günün ertesi gün seni kampüse bıraktıktan hemen sonra onu buldum. Bana her şeyi anlattı. Böylelikle o barı neden bu kadar sahiplendiğini öğrenmiş oldum. Kendini nasıl orda bulduğunu çözdüm"
Dedi

Gözümden akan yaş boynumdan aşağıya doğru süzülürken Jungkook bana yaklaşarak önce gözümü ardından gözyaşımın akıp gittiği yola minik minik öpücükler bıraktı.

Son öpücüğü çenemde durduğunda doğrulup gözlerime baktı. Baş parmağıyla işaret parmağı arasına aldığı çenemi kaldırıp ona bakmamı sağladı.

"Artık kardeşim değilsin Lalisa Manobal"
Diyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Daha fazla karşı koymayarak kollarımı boynuna sardım.

Ayrıldığında ikimizde nefes nefese kalmıştık. Anlını anlıma dayadığında gülümsedi.
"Omuzlarımdan büyük bir yük kalktı"
Dedi gülerek

•••••

Boynuma ard arda bir sürü öpücük konarken kaşlarımı çatarak gözlerimi açtım. Arkamı dönmek için hareketlendiğimde Jungkook'u gördüm.

"Günaydın bebeğim"
Dedi, gülümseyerek kollarımı beline sardım.
"Gün aymasa keşke"
Dedim
"Ama aydı ve kalkman gerek saat 9 oldu dersin başlamak üzere"
Dedi

Oflayarak yatakta doğrulduğumda saçlarımı ellerimle taramaya başladım.
"Kalkda hazırlan kahvaltı edip çıkalım"
Jungkook'u onayladığımda eğilip dudağıma minik bir öpücük kondurarak gitti.

Gülümseyerek yataktan kalktıktan sonra dolabımı açıp gündelik birşeyler bakmaya başladım.

Gülümseyerek yataktan kalktıktan sonra dolabımı açıp gündelik birşeyler bakmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Havalar ısındığından dolayı elbisede karar kılarak odamdan çıktım.
Merdivenleri kısa sürede indikten sonra harikulade hazırlamış kahvaltı masasına heyecanla baktım.

Masadan bir tane salatalık aldıktan sonra ağzıma attım. İkinciyi aldığımda arkadan belime sarılan kollar irkilmemi sağladı. Jungkook elimdeki salatalığı yedikten sonra çiğnerken boynumu öptü.

"Sevgilim ilkbaharı da kendinle birlikte getirmişsin"
Dedi, kıkırdayarak ona döndüm etrafta kimse olmadığından emin olduktan sonra yüzünü ellerim arasına alarak dudaklarına minik bir öpücük kondurdum.

"Hadi kes şamatayı da otur. Açlıktan ölüyorum!"
Dedim, Jungkook beni onayladığında masaya oturdum Jungkook'ta karşıma geçti.

"Günaydın"
Dedi babam yanımıza gelerek babamın oturup yemeğe başlamasıyla bizde başladık. Kısa sürede tıka basa yedikten sonra ayağa kalktım.

"Ben artık gideyim. Dersime geç kaldım"
Dedim
"Kardeşin seni bırakır Lisa"
Dedi babam
"Ne kardeş ama"
Dedi Jungkook sessizce, göz göze geldiğimizde gözlerimi büyüterek ona susmasını imâ ettim.

Jungkook gülerek kalkıp babama döndü.
"Bende çıkacaktım zaten baba, akşam görüşürüz"
Diyerek bana döndü.
"Gidelim mi kardeşim ?"
Dedi
"Gidelim kardeşim"
Dedim

~LAVİNİA~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin