1.1

657 48 57
                                        

Kendimi yatağa attığımda Love yanıma geldi. Elimi kafasına koyup onu sevmeye başladım.
"Ne yapacağım Love ?"
Dedim

Oflayarak yatakta sırt üstü dönerek tavanla bakışmaya başladım.
"Ah kesinlikle mahvoldum!"
Diyerek yatakta debelenirken odamın kapısı açıldı.

"Küçük hanım akşam yemeği"
Dedi hizmetli
"Pekala üstümü değiştirip geliyorum"
Beni onaylayarak gittiğinde ayağa kalkarak dolabımı açtım.

"Küçük hanım akşam yemeği"Dedi hizmetli"Pekala üstümü değiştirip geliyorum"Beni onaylayarak gittiğinde ayağa kalkarak dolabımı açtım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşağıya indiğimde masaya oturdum. Yemek servis edilirken babam konuşmaya başladı.
"Tatiliniz nasıl geçti ?"
Dedi

"İyiydi"
Dedim, yemek yemeye başladığımızda masada rahatsız edici bir sessizlik oluştu.

Bizim yemek masamız genellikle çok sesli olurdu ne Jungkook susardı ne de ben şimdi ikimizde çok sessizdik.
"Havalarda iyice soğumaya başladı"
Dedi babam

"Hm hm"
Diyerek ona katıldığımı belli ettim. Etraf yine sessizleştiğinde babam elindeki çubukları bırakarak bize döndü.
"Çocuklar neler oluyor ? Ne bu sessizlik ? Siz kavga etmeden 2 dakika duramazsınız ?"
Dedi

"Yorulduk baba"
Dedi Jungkook benim yerime de cevap vererek.
"Ahh anlıyorum. Tatil yorucu geçti ama gençsiniz siz bu kadar çabuk yorulmayın."
Dedi

Gülümseyerek yemeğime döndüm. Jungkook kalktığında ona baktım.
"Size afiyet olsun ben doydum"
Diyerek merdivenleri çıkmaya başladı. Bende çubuklarımı bırakıp peşinden kalktım.
"Afiyet olsun baba"
Diyerek arkasından koşturmaya başladım.

Odaya girmeden önce seslenmemle kapıyı aralayan eli durdu.
"Konuşabilir miyiz ?"
Dememle bana döndü kollarını göğsünde birleştirip kaşlarını yukarı kaldırdı.

"Dinliyorum"
Dedi
"Kırgın mısın bana ?"
Dedim
"Hayır"
Diyerek sorumu savuşturdu.
"O zaman niye böylesin ?"
Dedim

"Elime koluma sahip çıkıyorum Lisa, istediğin bu değil miydi ?"
Dedi, elini tuttum.
"Özür dilerim. O an çok stresliydim"
Dedim

Jungkook elini çekip odaya girdiğinde kafamı yere eğdim.
"Hey prenses!"
Seslenmesiyle ona baktım.
"Bu akşam benimle yatarsan barışırım"
Dediğiyle gülerek odaya girdim.

•••••

Gözlerimi rahatsız edici güneş ışığıyla açtığımda yattığım yerden doğruldum. Jungkook üstünü değiştiriyordu.
"Nereye ?"
Dedim esnerken

"Kampüse gitmem gerek ne zamandır gitmiyorum"
Dedi
"Ahh doğru! Beni de bırakırsın artık"
Dedim, Jungkook beni onayladığında koşarak kendi odama geçtim.

Dolabı açtığımda biraz bakındıktan sonra giyineceklerimi bulup gülümsedim.

Aşağıya inip kahvaltı masasından hızlıca birşeyler atıştırdıktan sonra Jungkook'la birlikte çıktık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşağıya inip kahvaltı masasından hızlıca birşeyler atıştırdıktan sonra Jungkook'la birlikte çıktık.

Yağmur yağmış güneş çıkmıştı ve gökyüzünde çok belirgin bir gökkuşağı vardı. Jungkook'un siyah Audi'sine bindiğimizde kemerimi bağladım.

Jungkook gaza basarken camdan dışarıya döndüm.
"Babam kampüse gitmediğini biliyor mu ?"
Dedi Jungkook
"Senin gitmediğini biliyor gibi, böyle konuştuğuna göre"
Dedim

Jungkook gülerek dirseğini camın kenarına yasladı ve işaret parmağını burnunun altına koydu. Araba sürerken bunu sürekli yapardı.

Kısa sürede kampüsün bahçesine girdiğimizde çoğu kişi bize dönmüştü. Birlikte arabadan indiğimizde Jungkook yanıma geldi birlikte binaya doğru yürümeye başladık.

"Bu akşam Sehun'un doğum günü, evinde parti verecek"
Dedi
"Bende geleyim mi ?"
Dedim heyecanla, Jungkook güldü.
"Bilmem, gelebilir misin acaba ?"
Dedi

Göz devirip önüme döndüm.
"Hızlı cevap ver"
Dedim
"Yanımda götürürüm seni, benimle etrafta sık görünme sonra kız arkadaşım falan sanarlar kısmetimi kapatma"
Dedi

"Sanarsın kralın oğlu tüm kızlar da peşinde, asıl sen benim yanımda durup kısmetimi kapatma!"
Dedim, beni dinlemeden sırıtarak yandan geçen sarışın kıza göz kırptı ve gözlüğünü takıp kızın peşine U dönüşü yaptı.

"Erkek değil misiniz ? Hepiniz aynısınız işte"
Dedim, biriyle çarpışınca elimdeki herşey yerlere saçıldı. Klişelerin klişesini yaşarken karşımdaki çocuğa baktım.

"Özür dilerim ben sanat sınıfını arıyordum"
Diyip eğilerek yerdeki eşyalarımı toplamaya başladı. Bende topladıktan sonra ayağa kalktık. Elindeki dosyaları bana uzattı.
"Bende sanat bölümüne gidiyorum"
Dedim

"Sakıncası yoksa..."
Dedi
"Tabii gel birlikte gidelim"
Dedim
"Bu arada ben Chris, Christopher Bang"
Dedi
"Bende Jeon Lalisa"
Dedim gülerek

~LAVİNİA~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin